♪ Selena Gomez – A Sweeter Place
Ayaklarımı masaya uzatıp bir bacağımı diğerinin üzerine attım. Arkama iyice yaslanırken açık pencereden gelen hava, direkt ayaklarıma vurduğundan daha iyi hissettiriyordu. Yine de şaka gibi bir havaydı, rüzgâr bile güneşten kavrulmuş gibi sıcacıktı.Yaz mevsiminde karpuz dışında hiçbir meyveyi kabul etmiyordum, şu mevsimi güzel kılan tek şey belki de karpuzdu. Nihayetinde pozisyonumu ayarladıktan sonra karpuz tabağını kucağıma yerleştirdim, kısaca uzanıp bilgisayarın tuşuna bastım ve böylece video başlamış oldu. İnsanların uzun uzun, sezonluk dizileri izleyebilmelerine hayret ediyordum. Oturup iki buçuk, üç saatlik filmleri izlerken bile canım sıkılıyordu. Hele ki yazın, oturduğum yerde yarım saatten fazla kalabilmem söz konusu dahi değildi. Bu sebeple Youtube videoları en iyisiydi, zaten takip ettiğim sadece bir kanal vardı.
Bildim bileli belinde olan saçlarını omuzlarının üzerinde, küt bir şekilde kestirmişti. Kuaföre gidip saçlarımın kırıklarını aldırdığımda dahi günlerce depresyona girer, yeni haline alışmakta zorlanırdım. Saçlarının yarısından çoğunun gitmesinin nasıl bir his olduğunu hayal edemiyordum, tabii herkes benim gibi hassas olmayabilirdi ancak Su, tam olarak benim gibi hassas görünüyordu. Saçlarını geriye atmak için eli havalanıyor, saç bulamayınca gülümseyerek kolunu indiriyordu. Sadece alışkanlıktan da olabilirdi gerçi, yine de gülümsemesinde bir burukluk vardı.
"Saçlarım ince telli olduğu için çok çabuk kabarıyor, kısa saçlara hâkim olmanın daha zor olacağını tahmin edemezdim! İki haftadır denemediğim krem kalmadı." Parmağını kameraya doğrulttu. "Siz sormadan ben söyleyeyim. Bir sonraki video, saçlarımı nasıl sakinleştirmeyi başardığımla ilgili olacak. O zaman başlayalım mı?"
Kanalın adı ile ismi aynıydı. Su Lina, çocukluğunu Londra'da geçirmiş ve sonra ülkesine dönmüş, 23 yaşında genç bir kızdı. Makyaj malzemeleri tanıtıp makyaj konusunda püf noktaları paylaşıyor, denediği bakım ürünleri hakkında yorumlarda bulunup tavsiye veriyordu. Pek ilgimi çeken konular olmadığını itiraf ediyordum, onun yerine aralarda anlattığı şeyler ve bakış açısı hoşuma gidiyordu. O kadar samimi geliyordu ki onu kolaylıkla ablam yerine koyabiliyordum. Çok güzel bir kızdı, yüz hatları ile gülümsemesi tamamlandığında tıpkı prenseslere benziyordu. Sırf ondan etkilendiğimden dolayı Sude'ye Sudelina dediğim bir gerçekti.
Perçemlerini küçük, çıtçıtlı papatya tokalarıyla tutturup kameraya sevimli bir gülümseme göndermeyi ihmal etmedi. Uzun saçlarının havası farklıydı ancak kısa saç da ona yakışmıştı bence. En azından bu kadar büyük bir farklılığa cesaret edebilmişti. Bende o da yoktu.
"Favori bazımı artık göstermeme gerek yok diye düşünüyorum, sponsorluk alabilmek için ne yapılıyor bilmiyorum ama sponsorum yok arkadaşlar. Açıkça söylüyorum, tüm ürünleri beğendiğim ve yararlı bulduğumdan kullanıyorum. Bu konuda bana güvenebilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BALMIŞ BİR YOKMUŞ
Fiction généraleDuygu, neredeyse hiçbir şarkısını bilmediği Duman grubunun konserine kuzeninin ısrarlarıyla gitmek zorunda kalır. O geceden tek beklentisi yağmura yakalanmamakken en beklenmedik olanı, sırf onunla konuşabilmek için açılmış sahte bir hesabın gönderdi...