🌑7) DÖNME DOLAP

16 3 0
                                    

Yayımladığım tarih: 23.03.2024

Bölümün kelime sayısı yaklaşık olarak 7.900.

Jin...

"Nasıl olur da günlerdir bir iz bulamazsınız?"

"Arıyoruz, Bay Jeon," dedim sakin kalmaya çalışarak. "Bahsettiğimiz kişi S ve bir yıldır yakalayamadığımız katili birkaç günde bulmamızı bekleyemezsiniz herhalde?"

Sinirle salonda dolaşırken "Ben onu bunu anlamam," dedi. "Çocuklarımı bulacaksınız bana!"

"İnanın biz de onun için uğraşıyoruz efendim," dedi yanımdaki polis memuru. Biraz daha konuşmaya devam edersem olay çıkaracağımı anlamış olmalıydı. O adamdan haz etmediğimi biliyordu zaten ekibimdekiler.

Çocuklarını çok düşünüyormuş gibi davranması fazlasıyla komikti. Tabii bunun farkında olan sadece ben vardım, diğerlerinin gözünde endişeli bir babaydı o. Tabii yüzündeki maske bana işlemiyordu çünkü aslında nasıl biri olduğunu biliyordum onun.

Bayan Jeon ise geldiğimizden beri ağlıyordu. En azından onun Jungkook'u biraz olsun önemsediğini düşünüyordum.

"Bana oğullarımı getirin!" diye bağırdı bir kez daha. "Eğer onları başlarına bir şey gelmeden bulamazsanız yapacaklarımdan ben sorumlu olmam."

"Çok mu düşünüyorsunuz onları?" diye araya girdim dayanamayarak. Kaşlarını çatarak şok olmuş bir şekilde bana döndü. "Ne saçmalıyorsun sen?"

"Endişeli baba rolünüze buradaki herkesi inandırabilirsiniz ama beni değil." Bunları duymayı beklemediği çok açıktı, gözleri şaşkınlıkla büyümüştü. Aynı zamanda öfkeleniyordu da. Yanımdaki polis memuru kolumu tutarak "Uzatma Seokjin," dese bile bu yüzsüzlüğünü kaldıramıyordum artık o adamın.

"Haddini bilerek konuş benimle. Karşında kim olduğunu unutma genç adam. Beni sorgulamak sana düşmez."

"İnanın bana kim olduğunuzla zerre ilgilenmiyorum."

Öfkeyle yanımdaki polislere döndü. "Kim bu adam da benimle böyle konuşuyor? Derhal müdahale etmezseniz onun için iyi şeyler olmayacak." Yanımdaki polis kolumu tutmaya çalışırken ondan kurtulup birkaç adım ilerledim karşımdaki adama doğru.

"Polis memuru Kim Seokjin," dedim. "Kim olduğumu merak ediyordunuz ya."

Hafifçe kaşları çatılırken gözlerini kısarak baktı bana. Düşünmeye başlamıştı. Biraz sonra ise hatırlayarak başını kaldırdı. "Sen osun..." diye mırıldandı. "O sokak çocuğu..."

Başımı omzuma doğru yatırdım. "Ben oyum," dedim. "O sokak çocuğu."

"Seni burada, bu şekilde göreceğimi hiç düşünmezdim o zamanlar," dedi kaşlarını kaldırarak. Gerçekten şaşırmıştı buna ama az önceki laflarımın altının boş olmadığını da yavaş yavaş anlıyordu.

"Yani gerçek yüzünüzü biliyorum Bay Jeon, bana oynamayın. İtibarınızı düşünmeseniz, Yoongi'nin de Jungkook'un da umurunuzda olmadığını biliyorum."

"Yanılıyorsun evlat," dedi bana yaklaşırken. "Yoongi sana ne anlattı bilmiyorum ama onlar benim çocuklarım. Onları önemsediğimi sen de çok iyi biliyorsun." Bir elini omzuma koydu.

"Siz de haklısınız," diye mırıldandım sessizce. "Yoongi de olmasa sinirinizi kimden çıkartacaksınız her gün, değil mi? Kime işkence edeceksiniz?"

Boynundaki damarlar belirginleşirken omzumdaki elini sıktı öfkeyle. Sertçe ittim elini. Diğer polis memurları bana şok içinde bakarken bunu umursamamıştım. "Beni Yoongi'yle karıştırmayın sakın, üzerinde hâkimiyet kurarak sindirebileceğiniz biri değilim ben."

MOONCHILDS (Taekook/Ot7) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin