Herkese yeniden merhaba🤍 06.07.2024 cumartesi günü yeni bölümle karşınızdayım. Beklettiğimin farkındayım, umarım açılan arayı telafi edebilecek bir bölüm olur sizler için. Neredeyse 11000 kelimelik bir bölümle tekrar buradayım.
Lafı uzatmadan okumaya geçelim istiyorum, sizlerden yalnızca bir ricam olacak. Okurken düşüncelerinizi yorumlarda benimle paylaşmayı unutmazsanız ve bölüme oy verirseniz çok sevinirim.
O halde kaldığımız yerden devam edelim.
🎇
Hayalinin peşinden ilerle dev bir dalga gibi.
Yıkılsan bile asla mücadele etmekten vazgeçme.
Çünkü şafak sökmeden önce en karanlığa yükselir güneş.Tomorrow- BTS
-
Jungkook...
"Hoş geldin," dedim kapıyı açtığımda. Bana gülümseyerek karşılık verdi, az önce abimle konuşurken canının sıkıldığını fark etmiştim oysaki. "Hadi geç," dedim, "Bekleme." Geçmesi için yolu açtığımda içeri ilerledi, bildiği koridoru aştığında, kapıyı kapatırken Jimin'in sevinçli sesini duydum, "Hobi hyung!"
Onların arkasından içeri girerken, Jimin'le sıkıca sarıldıklarını gördüm. Ondan ayrıldığında, fısıltıyla bir şey sordu, ne sorduğunu duymadım. Jimin de ona fısıldayarak karşılık verdi. Daha sonra benim kötü hissetmemden çekinmiş olmalı ki bana dönmüştü.
"Nasılsın Jungkook?" diye sordu.
Yanlarına ilerlediğimde "İyi olmaya çalışıyorum," dedim dürüst bir şekilde. "Sen nasılsın?" Onun Jimin'in arkadaşı olduğunu biliyordum ama abim ona kızgın olmalıydı. Yine de onu anlayabiliyordum sanırım.
"Ben iyiyim," dedi düşünceli bir şekilde. "Sadece, Yoongi'nin de nasıl olduğunu merak etmiştim ama konuşurken yüzüme bile bakmıyor."
"Abim biraz ters bir insan," dedim, herkesin bunun farkında olduğunu biliyordum zaten. "Ama kötü biri değil, bir önyargın oluşmasın."
"Onun kötü biri olmadığını biliyorum," dediğinde şaşırmıştım buna. "Abimi tanıyor musun?"
"Aslında tanışıyoruz," dedi, "Geçmişte, kötü bir şekilde tanıştık. Tabii ben onu hep bilirken, o beni daha yeni öğrendi, yani benim o tanıştığı çocuk olduğumu."
"Kötü bir olay mı?" diye mırıldandım, abim yalnızca babamın yanında kötü şeyler yaşamıştı. Yoksa benim bilmediğim başka bir şey de mi vardı? Gerçi bana ne zaman anlatmıştı ki...
"Haberin yok mu?" dedi, sesinde hafif bir şaşkınlık vardı ama zaten abimi tanıyorsa bana bir şey anlatmayacağını biliyor olmalıydı.
"Yok," dedim sıkıntılı bir sesle. "Acısını tek başına yaşıyor. Ama sen bana anlatırsın değil mi?"
"Jungkook," dedi tereddütle. "Bu ne kadar doğru? Yoongi saklıyorsa senin iyiliğin için saklıyordur zaten."
"Hyung, lütfen," dedim gözlerinin içine bakarak. "Onu zorlamasam, ısrar etmesem, tesadüfen öğrenmesem bana hiçbir şey anlatmıyor. Ona yardımcı olabilmek istiyorum."
"Ona yardımcı olmayı ben de istiyorum," dedi düşünceli bir şekilde. "Ama ebette ki bunu söyleyemem. Yanlış anlar."
"Neden yanlış anlasın ki?"
"Ben psikiyatrım Jungkook," dediğinde gözlerim açıldı. "Babamın zaten kim olduğunu biliyorsun." Taehyung kaçırıldığında öğrenmiştim ve o bize yardım etmişti Taehyung'u bulmamız konusunda. Aslında bu bile ona ısınmam için yeterli bir nedendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOONCHILDS (Taekook/Ot7)
Fanfiction"Ay ışığına kavuşuyor Ay'ın çocukları, Saçlarımıza yağıyor ölen çiçeklerin yaşayan yaprakları." ❤️🩹 Hayatta kalmak ve beraber olmak için her mücadeleyi veren ve kader ipleri birbirine çoktan düğüm olmuş yedi genç vardı ve ettikleri bağlılık yemin...