MOONCHILDS (Taekook/Ot7)

🌑17)TESLİMİYET

Yayımladığım tarih: 23.05.2024

11.000'i aşan kelime sayısıyla ve yeni bölümümüzle karşınızdayım. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. Daha fazla beklemeden okumaya geçelim istiyorum. 

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Bölümle ilgili düşüncelerinizi benimle yorumlarda paylaşırsanız çok sevinirim. 💜

Kendime olan geç kalınmış nefretimle lekelenen kalbimi,

Boş bırakıyor esip geçen meltem rüzgârı bile.

Ayrılığın yalanlarla dolu olduğu oyunumun sonunda

Vakti geldi ödemen gereken o bedelin.

Outro: Tear- BTS

-

Tanrısal Bakış...

Birkaç saat önce...

"Tuzak!" diğer bağırdı Hyunwoo. "Tuzak bu hyung."

"Biliyorum," dedi S. "Herkes şimdi benim için toplanmıştır oraya. Görüyorsun ya Hyunwoo, bu kadar popüler olmak yoruyor bazen beni."

"Dalga geçme!" diye bağırdı Hyunwoo. "Yakalanacaksın hyung, kavrayamıyor musun bunu?"

"Nereye kadar kaçacaktım ki?" dedi S umursamaz bir sesle. "Yakalanayım, ne olacak sanki? Yoksa öldürürler mi beni?" Güldü dalga geçer gibi.

"Gitmek zorunda değilsin."

"Gitmek zorundayım Hyunwoo. Jungkook çağırdı beni, nasıl gitmeyeyim?"

"O aptal çocuk seni yakalatıyor!" diye haykırdı Hyunwoo. "Çok güveniyordun ya, çok değer veriyordun ya hani, o polislerle işbirliği yapıyor hyung. Aç gözünü artık! Sana ihanet ediyor, bile bile tuzağa çekiyor!"

"Demek ki böyle olmasını istemiş," dedi S. "Onun isteklerine karışamam ya."

"Yok," dedi Hyunwoo başını iki yana sallayarak. "Sen gerçekten kafayı yedin, mantıklı düşünemiyorsun." Daha sakin bir sesle devam etti. "Bak hyung, eğer gidersen yakalanacaksın, hapse bile girmeden işkenceyle öldürecekler seni. Neyi anlamıyorsun? Oraya gitmek sonun olur."

"Bunu bilemezsin," dedi S, sadece son cümlesine yönelik olarak. "Neler olacağını şimdiden bilemezsin."

"Sence de çok açık değil mi? Yakalanacaksın, neyi anlamıyorsun? Etraf polislerle ve ajanlarla dolu, nasıl çıkabilirsin?" Elini saçlarından geçirdi. "Bak, o zaman şöyle yapalım. Adamları etrafa dağıtalım, onlar saklanan polisleri hallederken sen Jungkook'la konuşacağını konuşursun ve-"

"Bu olmayacak."

"O zaman planın ne hyung?"

"Planım yok Hyunwoo. Sadece gideceğim. Bu kadar."

"Yok," dedi. "Sen gerçekten kafayı yemişsin. O aptal çocuğun sana asla iyi gelmediğini biliyordum zaten."

"Onun hakkında konuşurken dikkat et," dedi S, sesi sertti.

"Ne dememi bekliyorsun?" dedi Hyunwoo. "Arkandan iş çevirdiği için onu alkışlamalı mıyım?"

"Bu konu burada kapandı," dedi S. "Gideceğim oraya ve bana karışmayacaksın."

"Peki, ben?" dedi Hyunwoo. "Ben ne olacağım? Öylece arkanda mı bırakacaksın beni? Ben de geleceğim seninle."

"Saçmalama Hyunwoo," dedi S sert bir sesle. "Hiçbir yere gelmiyorsun."