Yayımladığım tarih: 22.04.2024
Bölümün kelime sayısı yaklaşık olarak 8600 oldu, herkese keyifli okumalar diliyorum. Lütfen oy vermeyi ihmal etmeyin.⭐
-
"Ben kesinlikle korkman gereken biriyim."
Yerimden kalkmaya çalıştığımda omzumdan sertçe bastırarak oturttu beni. "Nereye kaçıyorsun Jungkook?"
"Kaçmıyorum," dedim ama sesim titremişti. Dolan gözlerimi gizlemeye çalıştım.
"Korkuyor musun yoksa?" Gözlerimi yumdum sıkıca. "Hyung," dedim ağlamaklı bir sesle. "Neden yapıyorsun bunu?"
"Bir şey yapmıyorum Jungkook. Ama unutma, ben tehlikeli biriyim. Bir katile güvenemezsin sonuçta, ne yapacağım belli olmaz, değil mi?"
Gözlerimi aralayıp baktım ona. Sert ifadesi yerindeydi. Arkamdaki tezgâha yaslı olan elini sertçe oraya vurduğunda yerimden sıçradım ve korkarak ona sarılmak istedim. O esnada ondan da korktuğumu fark etmemle duraksamıştım. Tereddüdümü gördüğünde güldü buna.
"Polislere benim hakkımda ne anlattın Jungkook?"
"Yemin ederim hiçbir şey anlatmadım," dedim. "Bir şey bilmiyorum ki zaten."
"Bilmen gerekenden fazlasını biliyorsun," dedi. "Üstelik abin için beni kolayca gözden çıkarırsın." Başını yana eğdi. "Benim için risk taşıyorsun." Yutkunduğumda bir elinin belime dokunmasıyla yine yerimden sıçradım korkuyla ve bu kez gözyaşlarımı tutamadım.
Gözümden bir damla yaş düştüğü anda değişmişti bakışları. Ağlamaya başladığımda ellerini çekerek başımı göğsüne bastırdı. Ellerimle karnından itmeye çalıştım onu. "Bırak! Uzak dur benden, ne olur."
Bırakmadığında daha çok çırpındım ama "Sakin ol bebeğim," dedi yumuşak bir sesle. "Oyundu. Sadece oyundu. Tepkini ölçmek için yaptım. Sakin ol."
Nefes nefese bir şekilde başımı kaldırdığımda şaşkınlıkla baktım yüzüne. Bana bakarken hep olan yumuşak yüz ifadesi vardı yüzünde. "Ne demek oyundu?" Cevap vermeden belimden tutup kucağına aldı beni ve koltuğa bıraktı. Yanıma oturduğunda yüzümü silmeye başladı.
"Hepsi tepkini ölçmek içindi Jungkook. Ama bakıyorum ki çok fazla korkutmuşlar seni benim hakkımda. Sana zarar vereceğimi söylediler, değil mi? Gözümün döneceğini ve sana inanmayacağımı." Sustum. Hepsini söylemişlerdi.
"Sana," dedi baskın bir sesle. "Asla ama asla zarar vermem. Ama gerçekten seni öldüreceğimi düşündün az önce. Sana verdiğim sözleri bile unutturacak kadar korkutmuşlar seni."
"Biliyorum beni öldürmeyeceğini," dedim sessizce. "Güveniyorum sana hyung."
"Ama korktun," dedi. "Hâlâ korkuyorsun benden. Seni bırakmadan önce böyle değildin, bunları o zaman söyleseydim korkmazdın." Korkmazdım. "O kadar çok saçma sapan şeyle doldurmuşlar ki aklını. Bunların hepsini benden kork diye yapıyorlar."
"Nasıl eminsin peki anlatmadığımdan?" diye sordum. "Sonuçta abim için seni gözden çıkarabileceğimi söyledin. Ya bunu yapmış olsaydım?"
"Öyle olsaydı şuan hapishanede olurdum," dedi çenesiyle bilekliği işaret ederek.
"Unut bunu," dedim. "Sana ihanet etmeyeceğim."
"Edeceksin."
"Hyung," dedim sert bir sesle. "Kes şunu. Bilekliği kullanmayacağım. Elimde olsa çoktan çıkarmıştım ama izin vermiyorsun. Bunun bende bıraktığı ağırlığı tahmin edemezsin. İstemiyorum işte, çıkartalım mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOONCHILDS (Taekook/Ot7)
Fanfiction"Ay ışığına kavuşuyor Ay'ın çocukları, Saçlarımıza yağıyor ölen çiçeklerin yaşayan yaprakları." ❤️🩹 Hayatta kalmak ve beraber olmak için her mücadeleyi veren ve kader ipleri birbirine çoktan düğüm olmuş yedi genç vardı ve ettikleri bağlılık yemin...