Yayımladığım tarih: 06.04.2024
Şimdiye kadarki en uzun bölümümüzü paylaşıyorum, 10.700 kelimelik bir kısım oldu, umarım sıkılmadan ve beğenerek okursunuz. O halde bölümü açan herkesten bir tane yıldız rica ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum. ⭐
-
Hatıralar, parçalanıp dağılıyor kurumuş çiçekler gibi
Parmaklarımın ucunda, ayaklarımın altında. Ardımda bırakıyorum.
Kelebek kovalar gibi, rüyalarda dolanır gibi. Takip ediyorum senin izlerini.
Lütfen bana yol göster. Lütfen durdur beni.
Nefes almama izin ver.Run- BTS
🌷
Taehyung...
Hep sessiz, sakin, sade hayat süren biri olmak istemiştim. Gürültüden, kavgadan, ayrılıktan uzak, sadece huzur dolu bir hayat. Fazla aksiyonu sevmezdim ya da diğerlerinin aksine macerayı. Sadece korkmadan yaşayabileceğim bir hayatımın olmasını istemiştim.
Aydınlık bir dünya istemiştim kendime. Nefes alabildiğim...
Önceden en ufak bir şeyin bile hayatımızı tamamen altüst edebileceğine inanmazdım. Ama olmuştu. Kendimi asla beklemediğim bir yerde bulmuştum ve işin garip yanı bundan şikâyetçi değildim.
Sadece sakin bir hayat isterken, şimdi ülkedeki bakanları tehdit eden bir katili arayan en büyük kişi olmuştum belki de.
Babam beni buraya ilk getirdiğinde, sadece cezalandırmak ve yanında tutmak için bunu yaptığını düşünmüştüm. Sonrasında ise gerçek niyetini açıklamıştı, S'i yakalamak istiyordu o. Çünkü bu, gücüne güç katacaktı, daha da yükselmesini ve üstlerinin gözüne girmesini sağlayacaktı. Ve yavaş yavaş yükselecekti, asıl planı olan ülkenin başına geçmeyi başarana kadar.
Tek tutkusu güçtü, başka bir şey değil. Ve bunun için beni harcamaktan çekinmeyeceğinin de farkındaydım. Üzmüyordu bu, tanımıştım bugüne kadar babamı. Hiçbir beklentim olmamıştı ondan.
S onun için büyük bir fırsattı, pek çok kişi için de. Öyle büyük bir tehditti ki, ondan sadece nefret etmekle kalmıyor, korkuyorlardı da. Bu yüzden polisler, devletin adamları, ajanlar, özel teşkilatlar gibi pek çok ekip, gücünün ve silahının bir kısmını S'i bulabilmek ve onu zayıflatabilmek için kullanıyordu.
Bugüne kadar ona hasar vermeyi başarmışlardı, bunu en çok da bir cinayet şubeden bir polis memuru yapmıştı. Onu araştırmayı daha sonraya bırakmıştım çünkü bu işin altını kazdıkça daha büyük şeyler çıkacağına emindim.
Buraya getirildiğimden beri oldukça sıkı bir eğitimden geçiyordum çünkü tek görevim S'i bulmak değildi, herkesten önce yakalamaktı. Çünkü babamın umurunda olan o katilin yakalanması değil, yakalayanın kendisi olmasıydı.
Onun güçlenmesini istemiyordum. Bu yüzden ona asla yardım etmemeye kararlıydım. Ama bir olay yine tüm planlarımı altüst etmişti. Jungkook kaçırılmıştı, S tarafından. Ve şimdi, o katili bulabilmek asıl hedefimdi. Jungkook'a zarar gelmeden onu bulmalıydım ve Jungkook'u ondan almalıydım.
Bir süredir araştırma yapsam da hakkında ulaşabildiklerim sınırlıydı. Ama ilginç biriydi S. Fazla iddialı olduğunu düşünüyordum çünkü polislerin tuttuğu raporları da incelediğimde oldukça basit çalıştığını görmüştüm. Üzerinde ince ince düşündüğü planları yoktu, sadece yapmak istediğini yapıyordu.
Önceden hazırlıklıydı ama her şeyi fazla düşünmeden yaptığını anlamıştım. Ve tek başına çalışıyordu. Gücü, silahı, parası, adamları vardı ama biri adına çalışmıyordu, sadece kendi planı doğrultusunda hareket ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOONCHILDS (Taekook/Ot7)
Fanfiction"Ay ışığına kavuşuyor Ay'ın çocukları, Saçlarımıza yağıyor ölen çiçeklerin yaşayan yaprakları." ❤️🩹 Hayatta kalmak ve beraber olmak için her mücadeleyi veren ve kader ipleri birbirine çoktan düğüm olmuş yedi genç vardı ve ettikleri bağlılık yemin...