İtiraz Etmiyorum

99 14 39
                                    

Sabah doktoru kendisini okula bıraktığında Minho sanki Jisung ile tanışmasından önceki durgunluğuna dönmüş gibiydi.

Sessizdi, iki gündür bir kelime bile etmemişti.

Jisung onu merak edip aradığında açmamıştı, doktoru yemek yemesini söylediğinde yememişti.

Sadece yatağında uzanmış, kimsenin kendisine dokunmasına bile izin vermeden duvarını izlemişti.

Arabadan inerken kendisine bir şeyler söyleyen doktorunu bile dinlememişti.

Sessizce sınıfa geçip masasına oturduğunda Felix ona döndü.

"Günaydın." Minho cevap vermeyip başını masaya yaslarken Felix masasına bıraktığı kutuyu açıp Minho'ya uzattı. "Senin için kurabiye yaptım, tadına bakmak ister misin?" bir süre beklese de Minho kendisine cevap vermeyince dudak büzdü. "İstemiyor musun?" Minho yine cevap vermedi, başını duvar tarafına çevirmekle yetindi.

Sana Jisung'un seni umursamadığını söylemiştim. Jack bütün gün böyle demişti.

Jisung beni umursamıyor.

Aynen öyle, umurunda değilsin. Hepsi ölmen için bekliyorlar.

"Günaydın." Jisung elini nazikçe Minho'nun omzuna koyduğunda Minho geri çekildi, bunun üstüne Jisung hemen ellerini çekmişti. "Sorun ne?" Minho bir şey demeden geri uzandı.

Jisung bir süre ne yapması gerektiğini bilemediğinden sadece durup Minho'yu izledi, daha sonra ona doğru eğildi.

"Minho, neden benimle konuşmuyorsun? Bak bana lütfen." Minho yine cevap vermediği için Jisung Felix'e baktı.

"Geldiğinde ona kurabiye verdim ama benimle de konuşmak istemedi."

"Minho?" Jisung ona yanaştı. "Cuma günü yüzünden mi? Seni göndermek zorundaydım, elimden bir şey gelmiyordu. Özür dilerim, gerçekten seni bu kadar etkileyeceğini düşünmemiştim." Minho birden ayağa kalkıp masayı öne itti ve bir şey demeden Jisung'un önünden geçip gitti.

Jisung bir süre şaşkınca arkasından bakmış olsa da Minho'nun öylece gitmesine izin vermeyecekti, hızlıca kendisi de kalkıp Minho'yu takip etti.

Onlar da böylelerdi, seni zincire bağlayıp sonra yaraların geçsin diye severlerdi. Hiçbir yara geçmedi, Jisung'un özürleri manasız.

Jisung beni yalnız bıraktı, ona bir şans daha verirsem tekrar yapacak.

Kesinlikle, sana yaklaşmasına izin veremezsin.

"Minho!" Jisung sonunda Minho'ya yetişip önüne geçtiğinde Minho durup şapkasının altından ona baktı, şimdi okulun bahçesindelerdi.

Jisung derin bir nefes aldı.

"Özür dilerim, benimle kalmak istesen de seni doktorun onaylamadan yanıma alamazdım. Ve Chan hyungla Felix de benimle kalıyor, onlar izin vermese-" Minho birden giydiği kıyafetlerin kollarını tek tek çekerek, beş kat giyinmişti yine, bileğindeki yaraları gösterdiğinde Jisung kaskatı kesildi.

Minho hafifçe titriyordu, bileğindeki yaralara bakarken Jisung da istemsizce titremişti.

"Dün gece yapmışım, sabah fark ettim." Jisung yumruklarını sıkarken Minho devam etti. "Yoruldum artık, her sabah daha fazla kanayarak uyanmak istemiyorum. Hayatım boyunca ilk kez gözlerimi acıyla değil rahatlamış bir uykunun ardından açmıştım ve sadece tekrar rahat uyumak, tekrar güvende hissederek uyanmak istedim. Neden beni buna izin verecek kadar bile önemsemedin? Sen de mi benden nefret ediyorsun?" Jisung başını iki yana salladı.

BloodredrosesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin