"Günaydın~" Minho içeri girdiği gibi kollarını boynuna dolayıp yanağına bir öpücük konduran Jisung'a gülümsedi.
"Günaydın."
"Gece hiç uyanmadın, nasıl hissediyorsun?" Minho mırıldandı.
"İyiyim, sanırım. Gece kriz geçirmeden uyumak güzel hissettiriyor." Jisung onun yanağını sıkıp henüz yeni hazırladığı tabağı uzattığında Minho tabağı alıp masanın bir köşesine oturdu, kısa sürede bir yanına Hyunjin öbür yanına da Seungmin yerleşmişti.
Kahvaltı yapmalarının ardından, diğerleri içeriyi toplarken Jisung Minho'yla birlikte kendi odasına geçip kapıyı kapattı ve ona sarılarak yatağa çekti.
"Birazdan doktorun gelip seni götürecek, akşam yine bizde kalacaksın ama tüm gün ayrı olacağız." Jisung gerileyip onun yüzünü tutarken Minho mırıldandı.
"Gitmek istemiyorum."
"Doktorunu seviyorsun sanıyordum, geldiğinde yüzün gülüyordu hep."
"Yanında kalmayı daha çok istiyorum sadece." Jisung avuçlarında tuttuğu yanaklarını okşarken iç çekti.
"Bu bir haftada ne kadar ilerlediğimizi görebilmek için daha çok, doktorunun seni yakından gözlemleyebilmesi için. Ona göre ilerisini düşüneceğiz." Minho başını sallayıp ona ellerini uzatınca Jisung gülümseyip Minho'yla öğrendikleri bir oyunu oynayabilmek adına ellerini onunkilerin yanında tuttu.
Yaklaşık bir saat birlikte vakit geçirmişlerdi, doktor o bir saatin sonunda odaya girdiğinde Minho başını Jisung'a yaslamış gülüyordu.
Jisung onunla gülmeyi bırakmadan doktora bakınca doktor gülümsedi.
"Keyfiniz yerinde bakıyorum?" Jisung hala kendisine sarılan Minho'nun saçlarını okşadı.
"Gayet yerinde, tipe bak ya~" Minho yüzünü sert sayılabilecek şekilde sıkan Jisung'un elini itti.
"Acıttın!"
"Öpeyim geçsin." Jisung onun yanağını öpüp tekrar doktora döndü. "Biraz şımardı da..."
"Çirkef kişiliği ortaya çıkıyor demek ki." doktor arkasına oturup Minho'nun omzuna kolunu attı. "Hazırlan, seni bir yerlere götüreyim. Bugün benimsin." Minho başını sallarken doktor ayağa kalktı, odadan çıkmadan önce Jisung'un hala çıkmamasından dolayı durup ona bakmıştı. "Gelmiyor musun?" Jisung başıyla reddetti.
"Minho giyinirken ona psikolojik destek olacağım." doktor Minho'ya bakıp bunu pek umursamadığını fark ettiğinde odadan çıktı.
Kaç yıldır tanışıyorlardı, Minho onun yanında kıyafetlerini hiç çıkarmamıştı. Tek kat giyinmeye başlaması iki yılını almıştı hatta.
Adam çıktığında Jisung yatakta yan uzanıp ayaklarını duvara yasladı ve ters durduğu için ters görünen odayı incelerken konuşmaya başladı.
"Telefonum açık, bana istediğin zaman ulaşabilirsin. Bana ulaşamazsan da diğerlerine ulaşırsın-ay biz sana onların numaralarını vermedik." Jisung yatakta duran telefonu aldı. "Telefonunu aldım." Minho onu pek umursamadan üstüne ikinci katını da geçirdikten sonra altını giyinmeye başlayınca Jisung onun giyinik olduğundan emin olduğu bir anda durup Minho'ya baktı. "İki kat mı giyindin sen?"
"Sanırım artık üç kata ihtiyaç duymuyorum." Jisung istemsizce gülümseyip numaraları kaydetmeye dönerken Minho da giyinip onun yanına uzandı ve başını Jisung'un karnına yasladı.
"Seungmin'i... Bok çuvalı diye kaydedelim."
"Lütfen değişik şeylerle kaydetme kimseyi, kimin ne olduğunu bilmem lazım çünkü." Jisung bakışlarını ona çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloodredroses
FanfictionŞizofreni hastası olan Minho, iki yıllık tedavisinin ardından hastaneden çıkıp okula başladığında çoktan onun bir kıza tecavüz edip öldürdüğüne dair yalan dedikodular okulu kaplamıştı ve Minho'yu zorbalarından koruyan tek kişi Jisung'du. Fakat Jisun...