Bloodredroses

Kuralımız Var

"Hoş geldiniz." Jisung doktora gülümsediğinde adam da gülümseyerek karşılık verdi.

"Haftalık kontrolleri yapmaya geldim, Minho nerede?"

"İçeride, Changbin hyungla oturuyorlar. Bayağı seviyor onu." Jisung adamın içeri girmesine izin verip arkasından dil uzattı, adam Minho'yu bulmaya gittiğinde Chan onun kafasına hafifçe vurmuştu.

"Saygısızlaşma, seni böyle büyütmedim ben." Jisung ona da dil uzatırken Minho ve Changbin ise Jisung'un odasında egzersiz yapıyorlardı.

Changbin ona ağırlık kaldırma gibi şeyler yerine yoga gibi rahatlatıcı egzersizler yaptırıyordu çünkü Minho'nun bir yerini incitmesini istemiyordu.

Şimdi de Minho uzattığı ayaklarını tutmuş esnerken Changbin de onunla uğraşıp sinirini bozuyordu.

"Ya ayaklarıma dokunmasanaa~"

"Gıdıklanıyor musun?"

"Evet." Changbin tekrar onun ayaklarını gıdıkladığında Minho ayaklarını bırakıp doğruldu ve ona baktı. "Başka bir şey yapalım." Changbin kıkırdayıp ayağa kalkınca Minho da onunla kalktı.

"Kollarını esnetelim, ellerini arkada birleştirmemiz lazım. Sağ elini alttan solu da üstten uzatacaksın, bu şekilde." Changbin kendisi yapıp ona gösterdiğinde Minho bir süre gözlerini kırpıştırarak baktı, daha sonra kendisi denemeye çalıştı.

Changbin onun dirseklerini tutup yardımcı olurken doktor kapıyı tıklatıp içeri girdi ve ikiliye gülümsedi.

"Egzersiz mi yapıyorsunuz?"

"Minho hyunga yoga yaptırıyorum, gergin birisi biraz."

"Ben gergin birisi falan değilim!" kısa bir an durup dudak büzdü. "Değilim ya~" Changbin onun dirseklerini tekrar tutup dikkatlice ellerini indirmesine yardım ettiğinde Minho da doktoruna koşup sıkıca sarıldı. "Ben gergin birisi değilim, değil mi?"

"Kesinlikle..." doktor onun saçlarını öperken Changbin de Minho'nun yanağını sıkıp içeri geçti.

Changbin'in çıkması üstüne doktor kısık sesle konuşarak Minho'nun dikkatini üstüne çekti.

"Nasıl gidiyor?"

"İyi, hatta harika. Jisung gerçekten bana çok iyi bakıyor ve daha önce hissetmediğim kadar güvende hissediyorum." doktor onu yatağa çekip yanına oturdu ve ellerini tuttu.

"Okuldaki durumunla ilgili müdüründen geri bildirim aldım, zorbalıkların azaldığını ve senin de daha iyi durduğunu söyleyen bir bildirim. Okulla ilgili konuşmaktan hoşlanmıyordun diye kötü gidiyor sanmıştım."

"Sorun yok okulda, pek konuşacak bir şey de yok. Sabah Jisung bana makyaj yapıyor yüzümün gözükmesinden hoşlanmadığım için, sonra okulda da maskesiz dolaşıyorum artık ve hep birlikte yemek yiyoruz sekiz kişi." doktor onun parmaklarını okşarken kısa bir an ellerine baktı.

"Cidden parmakların bile iyileşmiş, ilk kez senin bu kadar geliştiğini görüyorum. Ve Jisung bana onu sevdiğini söylediğini söyledi, sen sevgi sözcükleri kullanmaktan ya da belli etmekten hoşlanmazsın ki..." Minho dudak büzdü.

"O an Jisung'u kaybedecekmişim gibi hissetmiştim ve eğer bir gün olur da onu kaybedersem Jisung'a onu sevdiğimi hiç söyleyememiş olmam düşüncesi çok korkunçtu, ben de bu yüzden söyledim işte."

"Panik atağın böyle bir şey olmadığını biliyorsun."

"O an öyle bir şeymiş gibi hissettim." doktor iç çekip onun saçlarını okşadı.