Bloodredroses

Sıkıyorsa Açıkla

Jisung ile izledikleri film biterken Minho rahatsız hissediyordu.

Az önce hayatının ilk gay filmini izlemişti de, anlayışlı olursanız seviniriz.

Film bittiğinde Jisung Minho'ya döndü.

"Lütfen homofobik bir yorum yapma, seni evlatlık vermek istemiyorum." Minho da başını ona çevirdi.

"Şu an düşünecek yerlerim çalışmıyor, sindirmeye çalışıyorum." Jisung onun saçlarını okşadı.

"Düşün bakalım." uzunca bir sessizlikten sonra Minho derin bir nefes aldı.

"Düşünmek istemiyorum." Jisung cevap vermedi, Minho'nun devam etmesini beklerken saçlarını okşamayı sürdürdü.

Minho da bir süre sonra devam etti.

"Çok tuhaf, yani... İki erkeğin öpüştüğünü görmek. Bir kere erkeklerin dudakları çok sert olmaz mı? Hem... Bir erkeğe öyle sarılmak ve o şekilde vakit geçirebilmek çok zor olmuyor mu?"

"Bana sarılıyorsun." Minho iyice ona yılıştı.

"Aynı şey değil."

"Neden zor olduğunu düşünüyorsun?"

"Fiziksel olarak çok kalınlar çünkü, duygusuzlar da."

"Cinsiyetçi piçe bak." Jisung Minho'nun saçlarını karıştırdı. "Ben de erkeğim Minho, biraz hayal et. Çok mu kalınım?"

"Pek değil, Seungmin daha ince ama."

"Çok mu duygusuzum peki sence?" Minho dudak büzdü.

"Sevgili olmadık ki biz..."

"Duygular sadece sevgiliye hissedilmez, sana duygusuz mu geliyorum?" Minho başıyla istemsizce reddetti. "Hyunjin'i düşün, dudakları çok mu serttir sence?" Minho parmaklarına değen dudakları hatırladığında başıyla reddetti.

"Elimi öptüğünde çok yumuşaklardı."

"Başka çürütmem gereken nasıl bir tezin var?" Minho başını ona yaslayıp gözlerini kapatırken Jisung ile konuşmayı sürdürdü.

"İlişkide iki kişi aynı anda baskın olursa o ilişki nasıl yürüsün?"

"Baskınlık cinsiyete değil kişiliğe bağlı bir şey, bak sen de kız değilsin ama bütün gün uke gibi davranıyorsun." Minho ona alttan ters ters bakmaya başlayınca Jisung kıkırdadı. "Uke ne demek biliyorsun değil mi?"

"Şaka yaptıktan sonra açıklamıştın bana."

"Çok iyi yapmışım, kültürlen biraz." Minho iç çekip ona arkasını dönünce Jisung istemsizce gülerek arkadan onun ensesine üfleyip ürpermesini izledi. "Bu evde kimseye götünü dönmemelisin Minho." Minho başını ona çevirdi.

"Sana ciddi bir şey soruyorum hemen dalgaya vuruyorsun."

"Tamam yapmayacağım, dön bana." Minho tekrar ona dönüp Jisung'a baktı.

"Yani baskın olmak kişilikle mi alakalı?"

"Evet, öyle de diyebilirsin. Yatakta da öyle." Minho'nun yanakları kızarırken Jisung gülümsedi. "Bunları konuşabilecek kadar büyüdün bence." Minho onun omzuna hafifçe vurdu. "Bu ne içindi şimdi?" Minho birden duraksayıp gözlerini kırpıştırdı.

"Özür dilerim." Jisung uzanıp az önce vurduğu omzunu öpen Minho'nun geri uzanmasına izin vermeden onu kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Canımı yakmadın, endişelenme." Minho da ona sarıldı.