Bebek Dişlerini Gördüm

70 7 38
                                    

Sabahtan beri dışarıda yağmur yağıyordu ve Minho sabahtan beri huzursuzdu.

İlk kez yağmur yağdığı falan da yoktu, o gün huzursuz hissediyordu.

Jisung'un dibinden ayrılmak istemiyordu, hatta teneffüslerde kendi başına Jisung'un yanına gidip hiçbir şey yapmadan ona sarılıyordu.

Eve çıkarken merdivende bile bırakmamıştı Jisung'u.

"Sungie, ben yıldız yaparken benimle oturur musun?" Jisung üstünü yeni değiştirip salonda oturmaya geçtiğinde Minho da üstünü değiştirmiş bir halde onun yanına oturup ona sarılırken sormuştu bunu, Jisung iç çekip onun saçlarını okşarken karşılık verdi.

"Ne oldu bugün sana?"

"Bir şey olmadı, sadece seninle vakit geçirmek istiyorum ama vakit geçirmek istemiyorum. Sadece yanımda kal ve sarılalım istiyorum." Jisung onu iyice kendine çekip daha sıkı sarıldı.

Uzunca sarılmalarından sonra birlikte Jisung'un odasına geçtiler ve Jisung Minho'ya arkadan sarılırken Minho da yıldız yapmaya başladı, dışarıdaki yağmur sesi uzun zaman sonra ilk kez onu bu kadar germişti ve huzursuzluğu Jisung kendisine sarılırken bile tamamen geçmemişti.

Bir yerden sonra derin bir nefes alarak yıldızları kenara bıraktı ve Jisung'a yaslanıp dikkatini üstüne çekti.

"İyi olduğundan emin misin?"

"Eminim, ama yıldız yapmak istemiyorum. Sadece sarılıp film izleyebilir miyiz?" Jisung derin bir nefes alarak doğruldu ve Minho'yu bırakıp bilgisayarını almaya gitti, o giderken Minho da baş ağrısı için ilacını içmişti.

Jisung odaya döndüğünde Minho onunla birlikte örtünün altına girip Jisung'a sarıldı, başı omzuna yaslanmış bir halde ekrana bakarken filme dikkat etmiyordu.

Jisung'un kalp ritimlerini dinliyor, beline koyduğu eliyle belini okşamasını hissedip bununla rahatlamaya çalışıyordu.

Sadece Jisung'un kendisini güvende tuttuğunu hissetmek istiyordu.

Filmin sonlarına doğru Jisung'un omzunda uyuyakaldığında Jisung onu bırakıp gitmek yerine sarılmayı sürdürdü, Chan gelip kendisini yemeğe çağırsa da Minho'yu bırakmak istemediği için gitmedi onunla.

Minho'yu yalnız bırakmamak için ona sarılarak telefonuyla uğraştı, Minho'nun uyandığında yalnız olduğunu fark ederse daha da moralinin bozulacağını hissediyordu sanki.

Minho yaklaşık üç saat sonra uyandığında Jisung Felix'le yazışıyordu.

Jisung'un kalp ritimleriyle gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

"Neden gitmedin?" Jisung onun saçlarını okşayıp alnını öptü.

"Yalnız hissetmeni istemedim."

"Teşekkür ederim." bir süre daha sessizce uzandılar, Jisung Felix'le mesajlaşmasını bitirene kadar.

"Kalk yemek yiyelim." Minho doğrulup gözlerini ovuştururken Jisung da ayağa kalkıp kollarını esnetti. "Elini yüzünü yıka ve mutfağa gel." Jisung'un çıkışının ardından Minho onun istediklerini yapmak adına banyoya geçti.

Kısa sürede yemek yemelerinin ardından, Minho odasında yıldız yapmaya geçtikten kısa süre sonra, Jisung kapıyı açıp etrafında dönerek odaya girdi.

"Benimle dışarı gel."

"Dışarı mı?"

"Evet, seninle yağmurun altında dans edeceğiz. Kalk hemen, hemen dedim Minho." Jisung onu ellerinden tutup çekerek ayağa kaldırdı ve Minho'nun ceplerini kontrol edip, bunu yaparken götünü güzelce ellemişti ve az da olsa gıdıklayıp kıkırdamasına sebep olmuştu, cebinde bir şey olmadığından emin olunca Minho'yu kucağına aldığı gibi kapıya koştu.

BloodredrosesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin