Çıkmana Gerek Yok

76 10 18
                                    

Minho o sabah uyandığında diğerleri için bir şeyler yapmak istemişti.

Bu yüzden mutfağa geçti, sessizce kapıyı kapattı ve kulaklık takarak yemek hazırlamaya başladı.

Kulaklık taktığı için bir süre sonra kapıyı açıp da kendisini izlemeye başlayan Hyunjin'i fark etmemişti, Hyunjin de onu korkutmamak için Minho fark edene kadar sessiz kalıp sadece ona bakmıştı.

Minho sonunda dolaptan bir şey almak için döndüğü gibi Hyunjin'i görünce irkilip geriye adımladı ve kulaklıklarını çıkardı.

"Korkuttum mu?" Minho hafifçe başını salladı.

"Fark etmemişim orada olduğunu."

"Gizli planlarım işe yaramış yani." Hyunjin yanına yaklaştığında Minho onu izledi. "Yemek mi yapıyorsun?"

"Jisung ve Chan hyunga teşekkür etmek istedim böyle."

"Yardım edebilir miyim?" Minho kısa bir an etrafa baktı.

"Sarımsakları ezebilir misin? Parmaklarımı acıttıkları için ben yapamıyorum." Hyunjin sarımsak eziciyi çekmeceden çıkartıp Minho'nun kenarda bıraktığı sarımsakları aldı ve soyup ezmeye başladı.

"Uyuyorlar mı hala?"

"Sanırım öyle."

"Chan hyung normalde erken uyanır, bu saatte uyanık olması lazımdı." Hyunjin iç çekti. "Kesin Jisung geç saate kadar uyutmamıştır onu." Minho dilimlediği sebzeleri tencerenin içine atarken Hyunjin ona baktı. "Güzel yemek yapabiliyormuşsun gibi hissediyorum." Minho tencereyi karıştırırken mırıldandı.

"Doktorum öyle söylüyordu."

"Kaç tane ezeyim?" Hyunjin'in sorduğu soruyla Minho bir süre duraksadı.

"Üç."

"Üç, pekala..." kısa bir an sessizlik oldu, Hyunjin sarımsakları ezmeyi bitirene kadar.

Minho o sırada tencereyi ara sıra karıştırıp duruyordu, aslında sürekli yapması lazımdı fakat parmakları yandığı için yapamıyordu.

"Sarımsakları ezdim~" Hyunjin minik zıplamalarla Minho'ya ulaşıp sarımsaklı ellerini burnuna yaklaştırdı ve yüzünü buruşturmasını izleyip kıkırdadı. "Neden öyle tepki veriyorsun? Güzel kokuyor..." Minho tabağı ondan aldı.

"Tencereyi yerime karıştırır mısın?"

"Emriniz olur." Hyunjin tencereyi karıştırmaya başlarken Minho da bir tavaya yağ döküp sarımsaklarla beraber diğer malzemeleri de attı ve onunla uğraşmaya başladı, Hyunjin tencereyi karıştırırken tek kolunu onun omzuna sarmıştı.

Minho bunu beklemiyordu, özellikle Hyunjin'den.

Daha önce hiç yalnız kalmamışlardı ve Hyunjin diğerleri varken sadece nazik davranıyordu, samimi olmaya çalışır gibi bir tavrı olmasa da uzak da durmuyordu.

Yine de itiraz etmedi, tavadaki sosla uğraşmayı sürdürdü.

"Çok güzel görünüyor, bir parça alacağım galiba. Umarım beni dövmezsin." Hyunjin bir çubuk alıp tenceredeki yemekten bir parça çıkardı ve üfledikten sonra dikkatlice yedi, yemeğin sosu daha dökmemiş olmalarına rağmen bu kadar güzel olmasıyla mırıldanarak Minho'ya yaslamıştı başını. "Tanrım, ileride hamile kalırsam bunu aşereceğim ve bana yapmak zorundasın." Minho cevap vermedi, hala sosu karıştırıyordu.

Kısa bir an Jack'in sesini duysa da cidden kısa sürmüştü, sadece uzaklaşmasını söylemiş ve susmuştu.

İkisi yarı sarılmış bir halde Minho'nun sosu karıştırmasını izlerken duydukları adım sesleriyle aynı anda arkalarına baktılar, Jisung yüzündeki sırıtmayla içeri girerken Hyunjin kolunu çekmişti.

BloodredrosesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin