Diğerlerinin gelmesini beklerken Chan yer yataklarını açıyor, Jisung ve Minho da ona yardım ediyorlardı.
Yani birlikte koltukta uzanmış film izliyorlardı, Chan normalde Jisung'un kalkması için kıyameti koparabilirdi fakat Minho onun adeta üstüne uzanmış bir halde film izlerken yeterince rahat gözüktüğünden onları ayırmak istemiyordu.
Minho'nun başı kendisinin karnındayken Jisung da onun saçlarını okşuyor, parmakları arasındaki rahatlatıcı tutamların tadını çıkarıyordu.
Chan yer yatağını bitirdikten sonra ikisinin de saçlarını okşayıp ikiliyi odada yalnız bıraktı, kısa süre sonra film bitince Jisung hala kucağında uzanan Minho'ya bakmıştı.
"Rahat mı orası?" Minho başını hafifçe yukarı çevirip ona baktı.
"Öyle."
"Memelerim hava yastığı gibi değil mi?" Minho hafifçe kızarınca Jisung gülüp onun saçlarını öptü. "Biliyorum, utanmana gerek yok. Herkes memelerime aşık zaten." Minho onun göğsüne hafifçe vurdu. "Hey hey! Dolgularımı patlatma." Minho yüzüne yayılan gülümsemeyle tekrar oraya uzanırken Jisung da tekrar ona sarıldı. "Bebiş." Minho Jisung'un sarılışını daha iyi hissedebilmek adına gözlerini kapatıp iç çekti.
Kendini fazlasıyla huzurlu ve güvende hissediyordu, bu alışık olmadığı hisler ona iyi geliyordu.
Minho'nun yüzündeki gülümsemeyi gördüğünde Jisung da gülümseyip onun yanağını okşadı.
"Beğendin mi filmi?"
"Ruh eşi filmlerini seviyorum, sonunda mutlu oldukları filmleri daha çok."
"Your name izledin mi hiç?"
"Anime olanı mı?"
"Hm hm."
"Hayır ama listemde var."
"En sevdiğim animelerden biri, birlikte izlemek ister misin?"
"Şimdi mi?"
"Diğerleri gelirlerse bölünür şimdi, sonra izleriz." Minho başını salladı, kısa süre odada sessizlik olmuştu.
Jeongin içeri koşana kadar.
"Biz geldik~" Jisung ona da tek kolunu uzatıp yanına oturan Jeongin'i kendine çekti.
"Minik kelebeğim gelmiş."
"Jisung yine göt peşinde." Jisung içeri giren Seungmin'in uzattığı yumruğa karşılık verdi.
"Sende fazladan varsa alırım bir iki dal."
"Birle de yetinmiyor azgın piç." Seungmin de Minho'nun yanına oturup saçlarını karıştırdı. "Neden üst üste oturuyorsunuz?"
"Cuddle yapıyoruz."
"Sarılıyorlar yani, siz İngilizce cahilleri anlamazsınız." Felix de içeri girip yanlarında diz çöktü ve ikisine sarıldı. "Özlemişim~"
"Kalkın yemeğe." diğer üçü anında kalkıp içeri koştuğunda Jisung Minho'ya baktı.
"Cuddle bitti mi?" Minho doğrulup koltuğa oturdu.
"Sanırım biraz heyecanlandım." Jisung hafifçe gülümserken Minho devam etti. "İlk kez pijama partisine katılacağım ve bu kadar kişiyle aynı odada uyumak biraz korkutucu olacak. Hem gece kriz geçirirsem... Kabus da görebilirim, her türlü korkunç." Jisung onun ellerini tuttu.
"Endişelenmene gerek yok, doktorunla nasıl baş edebileceğimiz hakkında konuştuk. İyi olacaksın, sadece eğlenmeye bak." Minho başını sallayıp Jisung'un gülümsemesine karşılık verdi ve onunla birlikte mutfağa geçti, içeri girdiklerinde Minho oturmaya geçerken Jisung ikisine tabak hazırlamak için Changbin'in yanına ilerlemişti ki Changbin'in onu kalçasıyla itip yere düşürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloodredroses
FanfictionŞizofreni hastası olan Minho, iki yıllık tedavisinin ardından hastaneden çıkıp okula başladığında çoktan onun bir kıza tecavüz edip öldürdüğüne dair yalan dedikodular okulu kaplamıştı ve Minho'yu zorbalarından koruyan tek kişi Jisung'du. Fakat Jisun...