Umut onun gibi pratisyen hekimlerin bulunduğu bir odaya girdi. Uzman doktorlara hastaların durumları ile ilgili bilgi veriyorlardi. Kendini Umut a nasıl anlatacaktı. Umut hastalarını kontrol ettikten sonra, hemşireye de haber vererek dinlenmeye çekildi. O kadar yorgundu ki göz kapakları hemen uykuya teslim oldu.
Umut rüyasında İclal i gördü. okulun bahçesinde oturdukları bankta geçirdikleri bir an canlanıyordu. Güneşin yumuşak ışıklarıyla aydınlanan bahçe, çiçeklerin hafif esintide dans ettiği bir manzaraydı.İclal, yanında oturuyordu ve gülümseyerek ona bakıyordu. Rüyanın içindeki İclal, canlı ve gerçek gibiydi. Umut, onun gülümsemesini, gözlerindeki ışıltıyı ve o anki samimiyeti hissedebiliyordu.
Umut irkilerek uyandı. Yıllar sonra İclal i rüyasında görmüştü. Onun intihar ettiğini duydugunda günlerce kendine gelemedi. İlk aşkıydı İclal üstelik cesaret edip hiç açılamamıştı ona. O ölmeden aylar önce cesaretini toplayıp aramıştı umut iclal i aslında cesaret edip duygularını söyleyecekti ama acmamisti İclal telefonu. Aylar sonra ise başına gelenleri duydu. Ölümünden sonra günlerce kendine gelememisti. O günlerde bile İclal i görmemişti Umut rüyasında, ama bugün sanki dokunsa ulaşacak kadar gerçekti. Çok etkilenmişti umut.
Umut, rüyada İclal'la geçirdikleri o anı canlı bir şekilde hatırlıyordu. Onun varlığını hissettiği bu rüyadan sonra hala odada kokusunu hissediyordu. O gün sabaha kadar ne zaman gözlerini kapatsa rüyasında İclal i gördü sanki bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Kendisinden yardım istiyordu. Hamile bir kadın vardı rüyasında ve hastanede çalışan hemşire ve doktor. Arada bir türlü bağlantı kuramıyordu umut.
Umut, uyanınca bu rüyayı derinlemesine düşündü. İclal'ın varlığını hissettiği her an, onunla olan bağını daha da güçlendiriyordu. Artık, İclal'ın ruhunun onunla iletişime geçmeye çalıştığını kabul etmişti ve ona yardım etmek için daha fazla çaba harcamaya kararlıydı.
İclal'ın gülümseyen yüzü, Umut'un zihnine kazındı. Rüyanın sonunda, İclal ona sesleniyordu, ondan yardım istiyordu.
Bir sonraki gün, Umut, hastane koridorlarında dolaşırken, beklenmedik bir şekilde bir dosya düştü ve dosya açıldığında rüyasında İclal in yanındaki o hamile kadını gördü.Bir süre sonra, Umut, İclal'ın sembolik mesajlarını fark etmeye başladı. Güneşin altında beliren gölgesi, bir anda kaybolan hafif bir esinti, rüzgârda hafifçe çınlayan bir melodi... Tüm bunlar, onun varlığını hissettiren işaretlerdi.
Umut, giderek bu sembollerin arkasındaki anlamları anlamaya başladı ve İclal'ın ona ulaşmaya çalıştığını fark etti. Her bir sembol, İclal'ın varlığını daha da somut hale getiriyordu. Artık, onun varlığını sorgulamak yerine, onunla iletişime geçmenin ve ona yardım etmenin bir yolunu bulmak istiyordu.
Dosyasını araştırdığı kadını bulan Umut dönen bütün pis işleri anlamıştı. Kadına yapılmak istenen kötülüğü çok sevdiği İclal ona anlatmış engel olmasını istemişti. Doktor mithat ve hemşire Aylin in pis işler çevirdikleri hastanede konuşulurdu hep. Ama bu sadece konuşmada kalır kimse bir şey yapmazdı. Ancak umut bu işe engel olacaktı. Bu arada rüyasında sürekli İclal i görmeye devam ediyordu. İclal onu her seferinde doğru yönlendiriyor,ne yapması gerektigini bir şekilde ona anlatıyordu.
İclal'in hayaleti, Umut'a, şehrin dışında yaşayan kadının yaşadığı zor durumu gösteren bir mesaj gönderdi.
Umut, hemen kadını buldu ve yanına gitti ve onun hikayesini dinledi. Kadın, maddi sıkıntılar içinde olduğunu ve bebeğini korumak için çaresiz olduğunu anlattı. Ancak, yasadışı evlatlık sürecine girmeye razı olmadığını belirtti.
Umut, kadının çaresizliğini gördüğünde, İclal'in hayaletinden aldığı güçle harekete geçti. İclal'in verdiği ipuçları ve rehberlikle, Umut, bebeğin yasadışı yollardan alınmasını engellemek için planlar yapmaya başladı. Umut polise yapılmak istenen hukuksuzluğu topladığı deliller ile bildirdi. Doktor mithat ve hemşire Aylin e de hapishane yolu görünmüştü.
Umut, gözlerini bir sabah uyanır uyanmaz, kalbinin derinliklerinden gelen bir çekimle İclal'i yeniden gördü. Rüyasında, her zamanki gibi, huzur dolu bir gülümsemeyle karşısındaydı. Umut, gerçekliği sorgulamadan önce, İclal'in yanında olduğunu hissetti ve bu anın tadını çıkarmak için bir an durdu.İclal, hafif bir esinti gibi, Umut'un yanına yaklaştı ve ona sevgi dolu bir bakışla baktı. Umut, onun varlığının gerçek olduğunu hissederek, kelimelere dökemediği bir duygu seliyle dolmuştu. İclal, sessizliği kırdı ve Umut'a, "Artık gitme zamanı geldi," dedi, sesi huzurlu bir melodi gibi kulaklarında yankılandı.
Umut, İclal'in yanına yanaştı ve onun elini sıcaklığını hissederek tuttu. Gözlerinin içine bakarak, ona içtenlikle teşekkür etti. "Senin rehberliğin ve sevgin olmadan, bu zorlu görevi başaramazdım," dedi, duygularını ifade etmeye çalışırken.
İclal, gülümseyerek başını salladı ve Umut'un yüzüne hafifçe dokundu. "Sen güçlüsün, Umut. İçindeki sevgi ve cesaretle, her zorluğun üstesinden gelebilirsin," dedi, sesi huzur doluydu.
Umut, İclal'e veda etmek istemese de, onun gerçek dünyaya dönme vaktinin geldiğini biliyordu. Yavaşça İclal'e sarıldı ve içtenlikle, "Seni asla unutmayacağım. Sonsuza dek kalbimde olacaksın," dedi.
İclal, hafifçe gülümseyerek,sessizce gözden kayboldu.
Umut, gözlerini açtığında, yatağında tek başına olduğunu fark etti. İclal'in melek gibi varlığı artık yanında değildi, ancak onun sevgi dolu hatıraları ve rehberliği her zaman kalbinde yaşayacaktı.
Yanlış adama aşık olmuştu İclal. Umut u zamanında anlasaydi, hayatı daha güzel olabilirdi. İclal hala umut un yanındaydı ama umut onu görmüyordu. O gün Umut un telefonunu acsaydi, onunla bambaşka şeyler konuşuyor olabilirlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araf'ın Kıyısında
FantasyNe gidebildim, ne geri dönebildim. Hastalılklı bir aşk uğruna hayatımı feda ettim. Sonunda bir köprünün üstünde buldum kendimi, bıraktım boşluğa hayallerimi... ama gidemedim,cehennemin kıyısında bu dünyanın boşluğunda kalakaldım. Şimdi intikam vakti...