bölüm 20

9 2 0
                                    

Gözlerimi açtığımda, odamın tanıdık sakinliği içinde buldum kendimi. Pijamalarımın yumuşak dokusu, sanki yaşadığım serüvenin ardından gerçek dünyaya dönüşümü nazikçe hatırlatıyordu. Sanki günlerce,haftalarca uyumuş ve uyanmış gibi hissediyordum.Olmuş olabilir miydi gerçekten, o Araf cehenneminden kurtulmuş muydum. Her şey netti zihnimde; yaşadığım olaylar, konuşmalar, hatta hissettiğim duygular bile. Ama bir soru vardı ki zihnimi kemiriyordu: Ben buraya nasıl gelmiştim?

Odada bir sessizlik hakimdi, sadece duvar saatinin tik takları duyuluyordu. Yavaşça yataktan kalktım ve pencereye yöneldim. Dışarıda, sabahın ilk ışıkları yeni bir günün müjdesini veriyordu. Belki de cevaplar dışarıdaydı, belki de her şey bir rüyaydı. Ama içimdeki his, bu gizemin peşini bırakmamam gerektiğini söylüyordu. Pencerenin buğusunu silerken, dışarıdaki dünyanın sırlarını çözmeye hazır hissettim kendimi.

kardeşim inci odanın kapısını yavaşça araladi. uyandığımı ayakta olduğumu görünce ,"günaydın ablaların en güzeli" dedi "annem kahvaltıyı hazırladı. staj yeri bakmak için ne zaman cikacak diye soruyor". Nasıl yani dedim kendi kendime. "Hangi yıldayız" diye sordum telaşla İnci ye "abla sen iyi misin" dedi kardeşim korkmuştu. Telefonumu hemen elime aldım 2 yıl öncesinin tarihini ekranda görünce bir sevinç çığlığı kopardım. İnci daha çok telaslandi. abla dedi iyimisin. çok iyiyim dedim gülümseyerek.

İnci'nin telaşı yüzünden okunuyordu. "Evet, İnci, çok iyiyim," dedim ve ona sıkı bir sarılma verdim. "Sadece biraz şaşkınım, hepsi bu." İnci'nin gözleri rahatlamıştı, ama hala endişeli bir ifade taşıyordu. "Peki, staj yeri için ne zaman çıkacaksın?" diye tekrar sordu.

"Staj yerimi mi?" dedim, kafam karışmış bir halde. "Ama bugün pazar değil mi?" İnci gülümsedi ve başını salladı. "Hayır abla, bugün cumartesi. Ve senin staj başvuruların için son gün." Aniden her şey yerine oturdu. Rüyalar ve gerçekler arasındaki bu karışıklık çözülmeye başlamıştı. Herşeyin başladığı o güne dönmüştüm. Hayatımı geri kazanmıştım.

"Tamam, hemen hazırlanıp çıkacağım," dedim ve hızla odamdan çıktım. Annem mutfakta kahvaltıyı hazırlarken, "Günaydın güneşim," dedi. "İyi uyudun mu?"

"Sanırım öyle," dedim gülümseyerek. "Ama şimdi staj yerimi bulma zamanı." Annem, "Başarılar dilerim," dedi ve beni uğurladı.

Kapıdan çıkarken, telefonumun ekranına son bir kez baktım. Tarih hala 2 yıl öncesini gösteriyordu. Belki de bu, hayatımın yeni bir başlangıcıydı. Eski hatalarımı asla yapmayacaktim. Tuna dan uzak duracaktım. Onu asla hayatıma almayacaktim. Yanlış insanlara güvenmeyecektim.

Derin bir nefes aldım ve gülümseyerek tekrar telefonumun ekranına baktım. Tam o sırada telefonum çalmaya başladı. Tanımadığım bir numara arıyordu. Açtım.

"_İclal, merhaba," dedi. "Ben Umut, liseden hatırladın mı?"

"Tabii ki hatırladım, nasılsın Umut?" dedim.

"Teşekkür ederim, sen nasılsın?" diye sordu.

"Çok iyiyim," dedim.

"Çok sevindim," dedi, bir an duraksadı. "Avukatlık stajını yapmak için yer aradığını duydum, Ece'den. Babamın çalıştığı hastanenin hukuk departmanı ile konuştuk, seni kabul edeceklerini söylediler. Bunun için aradım seni. Ece, yardıma ihtiyacın olduğunu söylemişti."

"Gerçekten mi?" diye sordum, içimde bir heyecan belirdi. "Bu harika bir fırsat, teşekkür ederim Umut. Bir kez daha hayatımı değiştirdin dedim. Ağzımdan çıkan cümleye o an pişman olmuştum. Umut hiç bir şeyi hatırlamıyordu ki.
Umut un bu cümleye sasiracagini düşünmüştüm ancak beklediğim gibi olmadı. "Evet bir kez daha ve her zaman" diye bana cevap verdi umut. Ben Umut un şaşırmasını beklerken benim ağzım açık kalmıştı. Efendim ne dedin Umut dedim. Hiç, hiç bir şey dedi.
Nasıl yani olanları hatırlıyormuydu. Annesi ve kardeşi hiç bir şey hatırlamıyordu ki İclal in. Üstünde durmadı, başka bir şey söylemedi. Ama sanki İclal Arafta sıkıştığında onunla kurduğu iletişimi hatırlıyor gibiydi umut. "Ben de aynı hastanede staj yapacağım dedi umut
Yarın istersen birlikte gidebiliriz. Tabi dedim, olur.

Araf'ın KıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin