İş günü boyunca İclal, Tuna’nın her hareketini farkında olmadan izledi. Öğle yemeğinde, Tuna ona katılmak isteyip istemediğini sordu. İclal, daveti kabul etti ve ikisi, ofisin yakınındaki bir kafede yemek yedi. Sohbetleri, işten günlük hayata, en sevdikleri filmlerden müzik zevklerine kadar uzandı. İclal, Tuna’nın ona olan ilgisinin sadece arkadaşça olup olmadığını merak etmeye başladı.
Günün sonunda, Tuna İclal’e yaklaştı ve “Bu akşam bir kahve içmek ister misin? Biraz daha sohbet etme fırsatımız olur,” diye teklif etti. İclal’in yüzü kızardı, ama mutlulukla kabul etti.
Kahve dükkanında, ikisi yan yana oturdu. Tuna, “İclal, seninle vakit geçirmek benim için çok özel. Umarım bu, sadece başlangıçtır,” dedi. İclal, Tuna’nın samimiyetine şaşırdı ve “Ben de umarım,” diye fısıldadı.
Yol boyu muhabbet edip gülüştüler. Esprili bir adamdi Tuna, onunla konuşurken insanın canı hiç sıkılmaz diye düşündü İclal. Yol nasıl geçti ikisi de anlamamisti.Ertesi gün iş çıkışında
Gayet şık ve elit bir restorana geldiler. Kadınların giyim kuşamlari ağzını açık bıraktı genç kızın. Kendi gittiği yerler en fazla öğrencilerin takıldığı kafelerdi. Üstü başı çok sönük kalmıştı buranın yanında. Boğazını temizledi önce
_ keşke bu kadar lüks bir yere gelmeseydik. Kıyafetim çok uygun olmadı sanki buraya.
_hayir alakası yok. Buradaki insanların dikkatini sadece güzelliğinle çekiyorsun şu anda. Tabi en başta benim.
Ne, nasıl bana mı dedi onu, güzelsin mi dedi bana. Dikkatini mi çekmişim. Elimi kolumu nereye koysam Allah'ım yüzüm yine kıpkırmızı oldu. Bu adamın yanında zaten elim ayağım dolaşıyordu dusunceler yağmur gibi İclalin beynine üşüştü. Boğazı kurudu bir yudum su içti. Dudakları da kurumuştu heyecandan. Dudaklarını ıslattı.
_tesekkur ederim. Çok naziksin dedi.
Utanarak başını öne eğdi.
_nezaket değil düşündüklerimi söyledim İclal.Garson menüyü getirdi. Yemeklerini seçtiler. Yemek sonuna kadar sohbet ettiler. Dönüşte Tuna İclal i eve kadar bıraktı. İkisi için de çok güzel bir gece olmuştu.
Ertesi gün işe giderken daha özenli hazırlandı İclal. Hafif bir makyaj yaptı, saçlarını dalgalandirdi. Üstüne başına daha da dikkat etti bugün,normalde de ederdi de. Üstelik Tuna dün güzelsin demişti ona. Yanakları kızardı yine, vedalasirken tokalaşma bahanesiyle elini de uzun tutmuştu sanki. Saçmalama İclal diye düşündü, adam sadece kibar.
İş yerine vardı, baktı ki Tuna çoktan gelmiş, kahvaltı hazırlamış, çayı demlemiş.
_gunaydin İclal. Börekleri şimdi aldım sıcacıktı hadi soğutmadan birlikte yiyelim.
_niye girdin bu kadar zahmete ben gelir hazırladım.
_senin için yapmak istedim.
İclal in gözlerinin içine baktı aşık bir adam gibi.birlikte kahvaltı ettiler.
İkisi de birbirinden etkileniyordu ama Tuna yanlış anlaşılmaktan korkuyordu, İclal ise hayal kırıklığından. Kahvaltıyı toplarken masadaki tabağa aynı anda ikisi de uzaninca elleri birbirine değdi. Genç kız bakışlarını kaçırdı, hemen elini çekti.
_ kahveler de benden olsun. Nasıl içersin.
_orta. Haftaya ne zamandır beklediğim film vizyona giriyor kimseye söz verme beraber gidicez.
_filmin adı ne
_supriz olsun gidince görürsün ama çok beğeneceğine eminim.Tüm hafta boyu çok yoğun çalışmışlardı. Tuna ofise çok fazla uğramadı hafta boyu gitmesi gereken dosyaları hep mail olarak göndermişti İclal. Sinemaya gidelim sözünün üstünden tam 10 gün geçmişti. Unuttu sanırım diye düşündü.Çok fazla anlam yükledim hareketlerine diyerek hayiflandi. Onun gibi bir adam tutup bana aşık olacak değil ya.
_ merhabalar diyerek kapıdan girdi Tuna. Çok şık lacivert bir takım elbise giymişti. Elinde evrak çantası kolunda metal kordonlu saatiyle çok yakışıklı görünüyordu.
_ merhaba dedi iclal. Başını bilgisayara yeniden indirdi. Adamın ağzına düşecek gibi çok ilgili görünmek en son isteyeceği şeydi.
_ birlikte sinemaya gideceğimizi unuttum sanma. Vizyona giriş tarihi değişti ayrıca bu hafta yoğunluğu ancak atlatabildik, kafamız rahat bugün filmimize gidebiliriz ne dersin.
_ aslında bugün için planım var. Başka zaman gitsek.
_ ben özür dilerim sana sormadan biletleri almıştım erteleyebileceğin bir plansa bu filmi seninle birlikte izlemeyi çok isterim dedi Tuna, İclalin gözlerinin içine bakıyordu. Onun gözlerine her baktığında kızaran yüzü,mahcup halleri çok hoşuna gidiyordu.
_ ben arkadaşlarımla konuşup size söylerim. Alt dudağını hafifçe dişleyip başını tekrar bilgisayara indirdi. Bu adama hayır demek onun için çok zordu.
_ şimdi bir toplantim var. Dönüşte seni burdan alırım sinemaya geçeriz dedi heyecanla.Aslinda planı falan yoktu genç kizin hevesli görünmek istemiyordu.Saat 6 gibi Tuna geldi, üstünü değişmişti, kot pantolon ve tshirt ile de çok yakışıklı diye düşündü İclal. Kendisi de yarım saat çarşıya çıkıp yüksek bel bir kot pantolon üstüne crop bı tshirt geceleri hava serin olmaya başladığı için de bir kot ceket almıştı. Birlikte çıktılar,arabaya bindiler. Bir süre muhabbet ederek gittikten sonra Tuna:
_Şimdi çalan şarkı benden sana gelsin.
Şarkının nakaratinda uzanıp İclalin elini tuttu, şarkıyı elleri birbirine kenetlenmis şekilde dinlediler. Bu baya bildiğin aşk itirafıydı. İkisi de çok heyecanlandi. Tuna, sevdiği kızın avuçlarında tuttuğu elini dudaklarına götürdü,usulca bir öpücük kondurdu. Sinemada filmi el ele izlediler. İclal sevdiği adamın omzuna başını koydu, Tuna da kolunu İclalin beline doladı, Sinema çıkışı sokağın başına kadar bıraktı. Evinin önüne kadar bırakmasını istemedi İclal burada herkesin birbirini tanıdiğini, annesine yalan yanlış bir şey söylenmesini istemedigini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araf'ın Kıyısında
FantasíaNe gidebildim, ne geri dönebildim. Hastalılklı bir aşk uğruna hayatımı feda ettim. Sonunda bir köprünün üstünde buldum kendimi, bıraktım boşluğa hayallerimi... ama gidemedim,cehennemin kıyısında bu dünyanın boşluğunda kalakaldım. Şimdi intikam vakti...