17.BÖLÜM: ŞÜPHE TOHUMU

11.1K 570 93
                                    

Merhaba umut çiçeklerimmm🌸🌸
Bolümü erken attım çok ısrar ettiniz çünkü bende dedim atayımm bir haftada 2 bölüm attım 2698 kelimeee neyse değer yorumduğuma:)

25 bin okunma için çok teşekkür ederim ama oy ve yorum çok az bunu yapmayı hiç sevmiyorum ama sınır koyucam dolunca bölüm atıcam şundan emin olabilirsiniz ki bölüm haftada bir kessin gelicek sınır dolmasa bile ama bence dolar ya 198 kişi okuyor 36 oy arkadaşlar motivasyonum düşüyor beyaa mdmdmdmdödmd

120 oy  50 yorum

Neyse keyifli okumlar efenimm bölümü düzenlemeden atıyorum hatam varsa affola💕

17.BÖLÜM

◇ŞÜPHE TOHUMLARI◇

Elini uzattı "Ben Selin Dinç Emirin sevgilisi" diyen sesi ile kalbimde ve ruhumda büyük bir deprem meydana geldi.


Sevgilisi mi?

Donmuş bir şekilde Selin denen kadına bakmaya başladım. "Ne saçmalıyorsunuz?" Dedim güçlü çıkarmaya çalıştığım sesim ile.

"Saçmalamak? Hayır saçmalamıyorum gerçekleri söylüyorum şekerim" diyerek karşılık verdi, baştan aşağı beni süzdü küçümseyen gözler ile "sen Emire fazla küçüksün canım Emir büyük ve olgun kadınlardan hoşlanır seninle isteyerek evlenmediğine kalıbımı basarım. O ayrıldığı gibi başka bir kadı- pardon bir çocukla evlenecek biri değil." Dedi.

Derince yutkundum sert  gözler ile yüzüne baktım "kendi ağzınızla söylüyorsunuz sizden sonra yani artık siz yoksunuz" parmağımı kaldırıp yüzdüğümü gösterdim "Belli ki Emiri yanlış tanımışsınız çünkü tam da kendi rızası ile benimle sizin deyiminiz ile bir çocukla evlendi ve bu çocukla gayet mutlu." Dedim elimi indirdim "şimdi yolumdan çekilin"

Yüzünde sinir emareleri dolaştı yana kaydığında yanından geçecekken kolumdan tuttu tutuşu sertti çatık kaşlar ile ona döndüm "ister kabul et ister etme Dilşah, Emir benim ve hep de öyle kalacak" kulağıma yaklaştı "sen yokken altında ben vardım." Dedi. Ona döndüm "size zerre inanmıyorum." Diye cevap verip kolumu elinden tiksinircesine çektim.

Hızlı adımlar ile reyonların arasından çıktım Zilan ve Dilan ile karşı karşıya gelince "Yenge bizde seni arıyorduk nereye kayboldun?" Diyen Zilanın sesi ile ona döndüm kendimi gülümsemeye zorladım "şey ben Asafa bir şeyler aldım o yüzden oyalandım" dedim.

"Eve geçelim" dedi Dilan yorgun bir sesle.

Başımı sallamakla yetindim.

Aklımda hâlâ Selinin söyledikleri dolaşıyordu. Dilan "Abim gelmiş!" Dedi.

Söylediği ile baktığı yöne döndüm Asaf tüm karizması ile yanımıza geliyordu. Yanımıza gelince bakışları bizde gezindi en sonunda bakışları benim üzerimde durdu. Baştan aşağı beni süzdü. Kızlara döndü "kızlar siz eve geçin bizim Dilşa ile biraz işimiz var."

Tek kaşım usulca havalandı ne işimiz vardı ki?

Kızlar abilerini onaylayıp gittiler. Elimdeki içinde aldığım kıyafetlerin olduğu poşetleri de kızlara uzatıp odama bırakmalarını rica ettim. Asafa döndüm ona baktığımda Selinin söyledikleri aklımda yankılandı.

Öyle bir adam olabilir miydi?

Öfkesi vardı hatta şunu itraf etmem gerekiyordu ki öfke kontrol sorunu bile vardı. Bunu onun bile kendine itraf etmediğine emindim. Öfkesi ile herkesi yakıp kavurup yok edebilirdi. Ama merhameti öfkesini bastırıyordu.

HEWİDAR | DÜZENLENECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin