Merhaba umut çiçeklerimm yeni bölüme hoş geldinizz🌸🌸
Yks ye kalmış burada bir hafta ama ben sizin için bölüm yazdım lütfen nooollaaarrr satır arası yorum yapıp oy vermeyi unutmayın oy dediğimde aşağıdaki minnak yıldıza basıcakasınız:)
Geçen bölümdeki oy ve yorum sınırıda dolmadı ve bu beni çok üzdü çünkü gerçekten o kadar yoğunluğa rağmen bölüm yazıyorum bir yıldıza basıp oy vermek zor değil beya
Hayalet okuyuculara sesleniyorum LÜTEN YILDIZA BASS☆
Oy: 550
Yorum:250 (bu defa ciddi ciddi sınır dolmadan bölüm atamıycam çünkü sınavdan sonra kafa dinlemek istiyorum biraz zor bir seneydi:)Hatam varsa affola aşklarım keyifli okumalarrr...
25.BÖLÜM
"SENİ SEVİYORUM"
Kaç saat geçti bilmiyorum saat gece yarısını muhtemelen geçmişti telefondan saate bakınca düşüncem doğrulandı saat bir buçuktu.
Uyku ile uyanıklık arasında gidip geliyordum gözlerim uykuya dalacakken odanın kapısı açıldı hemen uyku halinden sıyrılıp kapıya döndüm.
Gömleği kan lekesine bulanmış Asafı görünce korku ve panikle gözlerim kocaman açıldı.
"Asaf" diye fısıldadım. Kızarmış gözleri bana döndü. Tam anlamıyla berbat görünüyordu her an kendinden geçecek gibiydi.
Ne olmuştu bu adama böyle!?
Oturduğum yerden hızla kalkıp yanına gittim. "Bir şey yok Dilşa iyyim merak etme" dedi beni rahatlatmak istiyordu lakin sesi bile kısık ve yorgun çıkıyordu bu halde iyi olduğuna nasıl inanabilirdim! Yatağa doğru iki adım attı üçüncü adımda sendeleyince hemen yanında belirip koluna girdim yüzünü buruşturup başını ovuyordu.
Yattağa oturtup üstündeki ceketi çıkarttım "Bu halin ne? Ne oldu Allah aşkına" dedim telaşlı bir sesle gömleğinin düğmelerini açmaya başladım bakışları bana döndü "bir şey olmadı ufak bir bıçak yarası" rahat sesi çıldırtıyordu beni "doktora gittin mi nasıl oldu bu" diyerek endişeyle sorularımı sıralamaya devam ettim.
Gömleğinin son düğmesini de açınca bakışlarım karın boşluğunun en sağındaki pansumana kaydı. Yüzümü buruşturmadan duramadım canı yanıyor mudur acaba? Bakışlarımı yüzüne kaldırdığımda yorgun gözlerle beni izliyordu yüzündeki yorgun gülümsemeyle "bak gördün mü önemli bir şey yok." Dedi.
Çatık kaşlarla yüzüne baktım "aynen önemli bir şey yok ya ya bıçak sıyırmasaydı şu an bu kadar rahat olabilir miydin Emir ağa!"
"Ama kocanın mükemmel refleksleri sayesinde bıçak sıyırdı ve bana bir şey olmadı."
"Bir şey olabilirdi rahatlığın beni delirtecek" dedim sertçe, gözlerini yorgunlukla yumunca sinirli bir soluk verdim "bu konuyu senle ayrıntılı konuşacağız sen hiç merak etme"
Gözleri kapalı "hı hım tamam" diye mırıldanınca gözlerimi sinirle yumdum. Bu adam beni delirtecekti elbet soracaktım hesabını neden yaralandığını nerede olduğunu soracaktım ama şimdi değil çünkü iyi görünmüyordu.
Kısık gözlerle bana bakıyordu küçük bir çocuk gibiydi kapanıp kapanmamak arasında kalmıştı gözleri. Öne doğru uzanıp gömleğini çıkarınca elim vucuduna değince endişeyle baktım yüzüne resmen yanıyordu gömleğini dikkatlice çıkarıp bir köşeye bıraktım emin olmak istercesine alnına dağılmış siyah saç tutamlarını alnından çekip elimi alnına koydum teni bir kor misali yanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEWİDAR | DÜZENLENECEK
Novela JuvenilWattpatta Hewidar adındaki ilk ve tek kurgudur. Hewi: Kürtçede umut anlamına gelmektedir. HEWİDAR ise umutlu demek.🌸 LÜTFEN YORUMLARDA KİTAP REKLAMI YAPMAYIN!! 🌸🌸🌸 İmge önden elinde kahve tepsisi ile girince bende ark...