26 Nisan 2022
"Çıt" diye bir ses duyuldu.Sonra gecenin karanlığında, çatının ucunda duran kız yerinden kımıldamadan arkasına dönüp baktı.
Ufuk: (yakınlaşmaya çalışırken) Hey hey dur ne yapıyorsun?
Candan: Sakın yaklaşma, atlarım.
Ufuk: Zaten anlaşılan niyetinde atlamak.
Candan: Oradan öyle mi duruyor?
Ufuk: Bak çok merdiven tırmandım sadece şöyle oturacağım.
Candan: Sen buraya nasıl çıktın?
Ufuk: Yangın merdivenlerinden. (Yangın merdivenlerini göstererek)
Candan: (Sorgular bir ifadeyle) Yangın merdivenleri çatıya kadar çıkmıyor.
Ufuk: Neden yangın merdivenlerini oturduğun zaman konuşmuyoruz? (dese de içinde bir korku vardı)
Candan: Soruma cevap vermezsen atlıyorum. (Ayağının birini salmıştı boşluğa)
Ufuk: Tamam tamam sakin ol. Yangın merdivenin bittiği yerden çatıya tırmandım. Peki sen nasıl çıktın bu çatıya?
Candan: Ben bu bina da çalışıyorum da ondan geri zekalı. Hayır ben tam olarak anlamadım neden bu binaya çıkma gereksinimi duydun? Süper kahraman mısın? Beni gördün ve kurtarmak mı istedin?Ufuk: (Poşetteki biraları çıkardı.) Hayır bira içmeye geldim.
Candan: Beni intihardan vazgeçirme yöntemin bir bira mı?
Ufuk: Seni intihardan vaz mı geçirmemi istiyorsun?
Candan: Hayır birayı bana uzatmanı bekliyorum.
Ufuk: Pekala. (Ufuk'un yüzünde saçma bir gülümseme belirdi)
Candan: Acaba ben bunu nasıl açacağım?
Ufuk: Bira açacağım yok galiba almayı unutmuşum. (ceplerini karıştırıyordu)
Candan: Sen akıllı mısın acaba? Sürekli bira içen biri anahtarlığında taşır zaten.
Ufuk: Anahtarlığımı unutmuşum.
Candan: Neyse ki bende var. (Dengesini kaybedecek gibi olur)
Ufuk: Hey hey dikkat et.
Candan: Sen salak mısın? Birayı içip zaten atlayacağım, sadece son bir bira içmek istedim o kadar. Maşallah en hafifinden almışsın. (Çatıya oturdu ve ayaklarını aşağı doğru saldı.)
Ufuk: İntihar neden ediyorsun? Derdin ne?
Candan: Bana bira uzattın diye sana içimi dökeceğimi mi sanıyorsun?
Ufuk: Daha çok barlarda yabancılara içini döken kızlara benziyorsun?
Candan: Sanane be neye benzediğimden? Sikerim biranı ya, al bir tarafına sok ben gidiyorum. (Ayağa kalktı)
Ufuk: (Ufuk'ta hemen ayağa kalkarak) Tamam özür dilerim. Çok özür dilerim. Dur bir dakika. Tamam benzemiyorsun hiç bir şeye. Eşin benzerin yok senin. Harika bir insansın. ( diye saçmalamaya başladı)
Candan: Düşüncelerin olmayan sikimde değil. Kimsenin düşüncesi umurumda değil.
Ufuk: Tamam tamam sakin ol ben kimim ki zaten hiç kimseyim. Benim düşüncelerimin bir önemi yok.
Candan: Kendini bilmen güzel.
Ufuk: Gece ne kadar güzel değil mi?
Candan: (Alaycı bir tavırla) Bu da ne şimdi vıcık vıcık sevgililer gibi yemeğe mi çıktık? İstersen şiir de oku. İntihardan vazgeçerim o zaman belki.
Ufuk:"Ben sana mecburum bilemezsin. Adını mıh gibi aklımda tutuyorum. Büyüdükçe büyüyor gözlerin. Ben sana mecburum bilemezsin. İçimi seninle ısıtıyorum" Tamam artık gel buraya. (diyerek elini uzattı)
Candan: Gerçekten okudu. (diyerek şaşırdı)Geri zekalı ezbere şiir okumayı nereden biliyorsun sen?
Ufuk: Okudum mu okudum, gel buraya.
Candan: Belki dedim. Belkinin anlamını mı bilmiyorsun zırtapoz?
Ufuk: Neden ağzın bu kadar bozuk?Candan: Sende süt evladısın galiba. Dediklerim daha ne ki?
Ufuk: Tamam devamını duymak isterim. Oturalım konuşalım.
Candan: Otur sen, ayakta kaldın. Merdivenleri çıkarken yorulmuşsun ya.
Ufuk: Tamam sende otur.
Candan: Yaklaşırsan atlarım söyleyeyim. (Bakışları gerçekten de atlayacakmış gibiydi. Bu bir tehdit değildi.)
Ufuk: İntihar etmen için ne sebebin olursa olsun kalıp mücadele etmen gerek. Ölmek çare değil. Hem öbür tarafta bronzlaşmayacaksın biliyorsun değil mi?
Candan: (Ufuk'un lafını bölerek) Kes sesini be, ne diyorsun sen sapıttın mı? Edebiyat öğretmeni misin yoksa?
Ufuk: Ne alakası var?
Candan: Farkındaysan edebiyat yapıyorsun bana. Ben zaten bunları yeterince duydum. Edebiyat yapma bana o yüzden. Neden intihar edeceğimde seni ilgilendirmez. Bana acıdığın için beni kurtarmaya çalışıyorsun gözlerinden belli. Sende boktan adamın tekisin. Ne kadar işleyebildiğin kadar günah varsa işlemişsin sonra beni kurtarıp cennete gideceğini mi sanıyorsun? Üzerinde niye takım elbise var he? Kızlar böyle mi hoşlanıyor?
Ufuk: Dur dur takım elbiseyi sevdiğimden giyiyorum o kadar.
Candan: Sen psikopat mısın oğlum?
Ufuk: Senin kadar değil.
Candan: Ben atlıyorum bu sefer yeter bu kadar sohbet. (Bu sefer ayağa kalkmamıştı sanki bira etkisini gösteriyordu)
Ufuk: Ölemezsin ki. (Umursamaz bir tavırla söylemişti bunu)
Candan: Sen harbi gerizekalısın. Kaçıncı katta olduğumuzdan haberin var mı senin?
Ufuk: Bu bir kitap kızım. Ölemezsin o yüzden. Atlasan bile kan falan çıkmayacak.
Candan: Harbi mi? Dur deniyim bir. (Kendini ne kadar gülmemek için tutsa da gülüyordu)
Ufuk: (Aşağıya doğru baktı) Belki de azıcık kan çıkabilir.
Candan: Öbür tarafta görüşürüz dostum.
Ufuk: Dur dur bir şeyi unutmuyor musun? Ben buraya çıkarken kamera vardı aşağıda. Eğer sen atlarsan suç benim üzerime kalır. Seni öldürdüm sanırlar. Arka da bir mektup bıraktın mı? Sonra suç üzerime kalmasın. ( Ufuk uydurduğu şey karşısında ne kadar şaşkın olsa da gülümsememek için kendini zor tutuyordu)
Candan: Sen harbi piç çıktın. Merak etme Türk polisi doğruyu bulur. Beni sorarlar bir kaç kişiye intihara meyilli olduğumu söyler onlar. Yırtarsın. Korkma yani boşuna ömrün benim yüzünden çürümez.
Ufuk: Türk polisi bazen görevini yapmıyor ama ne olur ne olmaz atlama senin yüzünden içeride senelerimi tüketemem daha çok gencim.
![](https://img.wattpad.com/cover/43635707-288-k310659.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BÖYLE OLMAZ
Roman d'amourBir kız bir oğlan sen buna aşk hikayesi dersin ben buna mutsuzluk hikayesi diyorum Bu kitabı neden okumalıyım sorusundan çok nasıl okumalısınız onu söyliyim. Karakterleri aklınızda belirleyin. Sonra benim yazdıklarımı onlara açtığınız baloncuklara k...