22 Mayıs 2022 - İntihar girişiminden 27 gün sonra
Candan: (Çalan telefonuna baktı ve kendi kendine söylemeye başladı) Hayda ne istiyor bu şimdi?
Ufuk: Açmana sevindim ben numaramı engellersin diye tahmin etmiştim ama.
Candan: Ne var Ufuk?
Ufuk: Uçurtma uçuralım mı?
Candan: Olur. (Yüzünde o mahsun bakışı vardı)Ufuk: Aşağı gelsene.
Candan: Aşağıda mısın?
Ufuk: Balkondan bak görürsün beni.
Candan: (Balkona çıktığında) Ya kes şu saçma hareketleri. Beni aşağıdaki bakkalın orada bekleyin geleceğim ben.
Ufuk taksiyle 2 sokak aşağıda beklerken Candan geldi. Ufuk'un başına dikildi.
Ufuk: Öyle bakmayı keste atla.
Candan: Nereye gidiyoruz?
Ufuk: Ormana. Abi sen Belgrat ormanına sür sen.
Candan: (Yanında duran uçurtmayı gördüğü zaman) Bunu sen yapmadın değil mi?
Ufuk: Yani yaptım demek isterdim ama senin için aldım diyim.
Candan: Niye aldın ki biz yapardık.
Ufuk: (Candan'dan gelen cevaba o kadar çok şaşırmıştı ki Ufuk) İyi misin Candan sen?
Candan: İyiyim. Sen nasılsın?
Ufuk: Ben de iyiyim. Yapma zahmetinde bulunmayalım diye aldım. Hem de siyah beyaz. Beğendin mi?
Candan: Beğendim. Sen daha önce uçurtma uçurdun mu ki?
Ufuk: Ne var canım onda rüzgarın gelişine bırakıyorsun uçuyor.
Candan: Ya tabi öyledir. Uçuramadığın zaman görecem ben seni.Ufuk: Sen uçurdun mu hiç?
Candan: Uçurdum ama kalkmış halini. Gökyüzüne ben kaldırmadım hiç.
Ufuk: Senin için de bir ilk olur işte.
Belgrat ormanına geldiklerinde ağaçların arasından geçerek düzlüğe çıktılar. Havanın güzel olmasından yararlanan tek çift kendileri değildi. Uçurtma uçuran da vardı, radyo dinleyen de mangal yelleyen de. Uçurtma uçurmaları biraz zor oldu. Tabi hiç olmadı desek daha doğru.
Candan: Ufuk çeksene.
Ufuk: Çekiyorum ya sen zamanın da bırak.
Candan: Böyle olmayacak yer değişelim bence.
Ufuk: Tamam gel tut.
Candan: Kaldır. Biraz daha kaldır.
Ufuk: Candan kusura bakma ama aynı boydayız daha kaldıramıyorum.
Candan: Rüzgar vurunca çekeceğim bırak mutlaka.
Ufuk: (İçinden ay kafama sıçayım nereden bulaştım bu işe derken Candan'a başka diyordu) Tamam.
Candan: Ya çıldıracağım yine çakıldı.
Ufuk: Bence yer değiştirelim yeterince rüzgar yok.
Candan: Bence uçmayacak bu zorlamaya gerek yok, geri dönelim.
Ufuk: Ya senin internetin yok mu açsana bakalım nasıl uçuruyorlar.
Candan: Hani biliyordun sen akıllı.
Ufuk: Bildiğim yanlışmış demek. (Candan videoyu açtığında) Aynen böyle uçurmadık mı? Ben sana dedim biliyorum diye.
Candan: Bilgini konuştur o zaman. Uçur hadi.
Ufuk: Ya aklımda başka bir fikir var benim az bekle.
Ufuk Candan'ın yanından kalkıp çocukların yanına gitti.
Ufuk: Bir bakar mısın?
Çocuk: Efendim abi.
Ufuk: Bak şimdi ben sana bu elimdeki uçurtmayı vereceğim. Bir de 20 lira uçurtmanı bana vereceksin.
Çocuk: Olmaz abi senin uçurtman Beşiktaşlı bir kere.
Ufuk: Tamam da oğlum ne fark eder?
Çocuk: Yok abi ben istemiyorum paranı.
Candan: (Ufuk'un yanına gelerek) Çocuktan uçurtmasını mı almaya çalışıyorsun?
Ufuk: Ne yapalım eli boş mu dönelim?
Candan: (Çocuğa dönerek) Uçurtmayı sana verelim üstüne de 50tl veriyim olur mu?
Çocuk: Yok abla satmıyorum. Bak daha bir sürü insan var onlardan iste.
Candan: Tamam şöyle yapalım. Sana 70tl verelim uçurtmayı bize ver.
Ufuk: Ya uçurtma zaten 50tl.
Candan: Ben buraya uçurtma için geldim uçurmayacaksak gidiyoruz.
Ufuk: Tamam sana son bir teklif 100tl.
Çocuk: Tamam abi o zaman olur.
Candan: Çok şükür sonunda.
Çocuğun Babası: (Bizimkilerin yanına gelerek) Ne oluyor birader?
Çocuk: Bana bak bu uçurtma artık benim. 100 liraya da kendi uçurtmamı sattım.
Ufuk: Kusura bakma abi uçurtmayı uçuramadık da senin çocuktan aldık işte.
Çocuğun Babası: Oğlum abinin parasını geri ver. (Ufuk'a dönerek) Sizin uçurtmayı kaldırmanıza yardım eder bizim canavar.
Ufuk: Hiç gerek yok. Biz onla anlaştık. O artık ona verdiğimiz uçurtmayı kaldırır.
Çocuk: Aynen baba ya.
Çocuğun Babası: Tamam siz öyle diyorsanız. İyi günler size.
Çocukla babası mangal yaptıkları yere doğru giderken...
Candan: Oh be sonunda uçan bir uçurtmamız var.
Ufuk: Kazıklandığımız bir uçurtma var desene.
Candan: Uçurabilseydin sen de o zaman.
Ufuk: Sende biliyorum dedin ama sende uçuramadın.
Candan: Ben sana kaldıramam dedim ama.
Ufuk: Sıkı tut bari 150 liralık şey kayıp gitmesin ellerinden.
Candan: Çok zevkli lan. (Yüzünden ne kadar mutlu olduğu belliydi Candan'ın. Sonra Ufuk'a doğru uzattı ipi.) Sende tutsana.
Ufuk: Yok sen tut ben kaçırırım şimdi.
Candan: Ya saçmalama bak böyle tutacan. Arada da şöyle çek. İpi sal falan. Uçurmuşsun bilirsin zaten.
Ufuk: Çok uzun zaman oldu, unutmuş da olabilirim.
Candan: Sinema gibi yıllar 17 yıl önce mi?
Ufuk: O kadar da eski değil.
Candan: Çocuğa baksana kaldırmaya uğraşıyor senin uçurtmayı.
Ufuk: Bir kere o bizim uçurtmamız.
Candan: Uçurtmamızı bozuk almışsın canım.
Ufuk: Olabilir. İlk gördüğümü aldım geldim.
Candan: (Gülerek) 150 liralık uçurtmamız var daha ne olsun değil mi? Ultra lüks uçurtmamız.
Ufuk: Ultra lüks uçurtmamız rüzgar da parçalanabilir ama sal biraz şu ipi.
Candan: Ya daha ne kadar salayım acaba uzaya falan mı çıksın?
Ufuk: Ah keşke üstüne ismimizi falan yazsaydık. Uzaylılar dünyayı istila ettiğinde aşkımızdan dolayı bize dokunmazlardı o zaman.
Candan: Ne o uzaylılara mı inanıyorsun?
Ufuk: Çaya inanıyorum şuraya gidelim mi?
Candan: Oraya kadar uçurtma parçalanmasın.
Ufuk: Yavaş yürürsün Candan. (Candan ağır çekimle yürümeye başladığı zaman) O kadar da yavaş değil.
Candan: Yürüyorum işte elleme beni.
Ufuk: (Candan uçurtmayı çekerek geri geri yürüyordu taşa takıldı) Kızım dikkat etsene. (diyerek Ufuk eliyle tuttu)
Candan: Ya biraz da sen tutsana.
Ufuk: Yok sen tut. Senin bu halini izlemek çok güzel. Hayatımda gördüğüm en güzel uçurtma uçuran kızsın.
Candan: Sende hayatım da gördüğüm en beceriksiz insansın.
Oturduklarında kafeye...
Ufuk: Geçen öyle demiyor muydun ama.
Candan: Ne zaman be?
Ufuk: Ayranı açarken.
Candan: Ooo üzerinden seneler geçti dediğin şeye bak. Uçurtmayı uçurabildin mi? Yok. Uçurtmayı sen mi yaptın? Yok.
Ufuk: Ez ez zaten sen.
Candan: Neyse nargile içicem ben sen içer misin?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BÖYLE OLMAZ
RomanceBir kız bir oğlan sen buna aşk hikayesi dersin ben buna mutsuzluk hikayesi diyorum Bu kitabı neden okumalıyım sorusundan çok nasıl okumalısınız onu söyliyim. Karakterleri aklınızda belirleyin. Sonra benim yazdıklarımı onlara açtığınız baloncuklara k...