15 Haziran 2022 - İntihar girişiminden 51 gün sonra
Ufuk işe gittiğinde herkes ona dönüp baktı. Çünkü herkes onu basur ve isal olduğunu sanıyordu. Maşallah kardeşi ne kadar boktan hastalık varsa hepsini saydırmıştı.
Alper: Geçmiş olsun Ufuk. Nasıl oldun?
Ufuk: İyiyim.
Alper: Oturabilecek misin şimdi? Özel yastık falan getirdin mi?
Ufuk: Yok yok oturabiliyorum.
Alper: İstersen yastık falan bulalım bir yerden.
Ufuk: (Oturduğunda) Yok yok rahat. Yapmadığım işleri ver de başlıyım. (derken başlarına Hande gelir)
Hande: Geçmiş olsun Ufuk Bey.
Ufuk: Sağolun Hande Hanım.
Hande: Artık kime ne kötülük yapmışsanız gelip sizi bulmuş. (diyerek gitti)
Ufuk: (Gülerek) Ben yokken işleri bu mu yaptı?
Alper: Ya nerede? Ben yaptım o izledi. Ortak çalışmanın amına koyayım ya. İki kişi var abi tek kişi yardırıyor. Bu nasıl ortak çalışma.
Ufuk: Tamam oğlum sakin ol hallederiz. Sen yolla bana.
Haldun: (Ufuk ekrana bakarken Ufuk'un başına gelir ve yüzünde pis bir gülüş vardır) Nasıl oldun Ufuk?
Ufuk: Daha iyiyim Haldun Bey.
Haldun: (Yüzünde yine o pis gülüş belirerek sordu) Sen biraz daha gelmeseydin. Sonra maazallah paçadan akar falan.
Ufuk: Yok tamamen iyileştim.
Haldun: Harika o zaman. Hande'ye bazı şeyler vermiştim. Yapamadığı yerler olmuş siz beraber halledersiniz.
Ufuk: Ben hastayım sanki biraz Haldun Bey ( diyerek gülümsedi)
Haldun: Ufuuuk Hande'yi yolluyorum halledin bugün o işi.Ufuk: Hallederim Haldun Bey.
Haldun: Her neyse. Sen yine arkaya dikkat et tamam mı? Ne olur ne olmaz ofisi batırmadiyerek pis gülüşüyle yol aldı. Ufuk daha çok kardeşine sövüyordu. Ne demişse uzun zaman işyerinin rezil çocuğu olarak kalacaktı anlaşılan. Candan'da da durum aynı gibiydi. Onda da Hale yüzünden tabi ki. Candan masasına yerleşince...
Taner: İyi oldun mu Candan?
Candan: İyiyim Taner Bey.
Taner: Seni şimdi adamların yanına götüreceğim ama garip sesler çıkmasın sonra. Tuvalete falan gitme isteğinde bulunma.
Candan: Yok Taner Bey iyiyim. Bomba gibiyim.
Taner: Neyden zehirlendin sen?
Candan: Balık yemiştim ondan öyle oldu.
Taner: İyi hazırlan birazdan çıkarız.
Candan: Size de ingilizceyi öğretsek ya Taner Bey.
Taner: Ben öğrenirsem ikinizi de kovmak zorunda kalırım. O yüzden öğrenmemem sizin yararınıza. (deyip gitti)
Candan: (Hale'ye dönerek) Ne dedin kızım sen millete?
Hale: Ne deseydim zehirlendiğini arkayı tutamadığını söyledim.
Candan: Herkese mi söyledin yoksa sadece patrona mı?
Tolga: (O sırada yanlarına geldi) Candan nasıl oldun iyi misin?
Candan: İyiyim Tolga sen nasılsın? (derken bir yandan da evrakları dosyalardan çıkarıp çantasına koyuyordu)
Tolga: Ziyaretine gelemedim evini bilmediğimden dolayı. Evini öğrenmem gerek galiba. Bir dahakine seni iyi ederim hem. Sevgilin sana bozuk şeyler yediriyor anlaşılan. (diyerek yüzünde beliren o iğrenç gülümsemeyi gördünüz değil mi?)
Candan: Gerek yok. Bana ailem gayet iyi baktı.
Tolga: Yani...
Candan: (Sözünü keserek) Benim çıkmam gerek size iyi çalışmalar. (deyip kaçı verdi.)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BÖYLE OLMAZ
RomansaBir kız bir oğlan sen buna aşk hikayesi dersin ben buna mutsuzluk hikayesi diyorum Bu kitabı neden okumalıyım sorusundan çok nasıl okumalısınız onu söyliyim. Karakterleri aklınızda belirleyin. Sonra benim yazdıklarımı onlara açtığınız baloncuklara k...