Mafya KİM TAE

◇10.BÖLÜM◇

1 hafta sonra

Neredeyse 1 hafta geçmişti. Koskoca bir hafta ve ne gelen vardı ne de giden.

Günde sadece bir öğün veriyorlardı. İçinde bir ekmek ve su dışında bir şey olmuyordu. O yüzden biraz zayıflamıştım.

Tae de uzun zamandır gelmiyordu ve elimden olmadan içimi bir merak sarıyordu. Ya beni burda ölüme mahkum ettiyse Ya sonum böyle olacaksa.

Kapının sesi gelince yerimden kalkmadım çünkü yine yemek koyacaklardı. Elimdeki kitaba tekrar odaklanmaya çalıştım.

Fakat odada ki kişi çıkmak yerine hala duruyordu. Kafamı o tarafa döndürdüğümde içeride ki kişinin tae olduğunu gördüm.

Burada olmasına şaşırmıştım ama bunu belli etmeyecektim.  Tekrar kitabıma döndüm ama odaklanamıyordum.

"Ne bu trip?"

Dedi cevap vermedim.

"Dur tahmin edim, 1 haftadır yanına gelmedim diye değil mi? Küseceğini bilseydim hep yanında olurdum"

Dedi yine bir şey demedim. Onu görmek filan istemiyordum, tekrar defolup gidebilir.

Ben cevap vermeyince karşıma geçti ve elimde ki kitabı çekip aldı.

"Vadideki zambak, güzel kitab. Ama ben senin yerinde olsam şimdi bitirmezdim. Çünkü daha çok fazla kendini oyalamak isteyeceğin zaman olacak. "

Dediklerinden bir şey anlamamıştım.

"Verir misin kitabı mı"

Arkasında ki çekmecenin üzerine koydu.

"Takip et beni seninle işim var"

Dedi ve kapıya doğru gitti. Benim gelmediğimi görünce arkasını döndü ve tek kaşını kaldırarak bana bakmaya başladı.

"Sabırlı biri değilim yn."

Dedi ama ben yine kalmayınca bileğimden tutup arkasından sürüklemeye başladı.

"Bu tavrının cezasını birazdan çekeceksin zaten"

Ne cezası verecekti. Ufaktan korkmaya başlamıştım.

Üst kata çıkıp koridorun sonunda ki odaya girmiştik. Bu odayı hiç görmemiştim. Tae bir kitaplığı yanına gitti. Bir kıtapı çektiğinde arkasında şifre girmek için bir yer olduğunu gördüm. Ama tae şifreyi hızlı girdiği için aklımda tutamamıştım.

Kitaplık yavaşça yana kaydı tae içeri girince bende girdim. Sonra ise kitaplık tekrar kapandı. Yürümeye başladığımızda karşıma büyük bir salon çıktı. Beyaz ağırlıklıydı.kolut vb. Şeyler yoktu. İçinde silahlar iğneler ilaç şişeleri gibi şeyler vardı. Onun dışında zincirler vardı ve odanın tam ortasında ameliyathane deki o yatak gibi bir şey vardı.

Acaba onunla gelmekle hata mı etmiştim. Artık daha fazla korkuyordum çünkü bana birşey yapacaktı ve bu benim canımı yakacaktı.

Fakat kaçacak yerim de yoktu.

Tae eline bir silah aldı.

"Bu elimde ki silahı görüyor musun yn? Kimin neresinden vurursan vur öldürmez. İçinde ki mermiden öyle bir zehir var ki seni öldürmekten beter eder."

Sonra bana doğru döndü

"Bu silahı babam işkenceler de kullanmak için üretmişti. Ama senin baban bu planı çaldı ve kendisi üretiyormuş gibi gösterdi. Ben hapisteyken beni öldürmesi için bir casus yollamıştı ve o casus bu silahı kullanarak beni vurmuştu. O gün bu silahın acısını ilk defa çekmiştim. Ölmek isteyeceğim kadar fazla can yakıyordu. Ama kurtuldum. Ve şimdi bu acının aynısını sende çekeceksin."