Mafya KİM TAE

◇16.BÖLÜM◇

Bugün bu yurtta ki 2. Günümdü. Odamda oturmuş televizyondan haberlere bakıyordum. Oda arkadaşlarım ise artık bundan rahatsız olmaya başlamışlardı.

Çünkü kanal değiştirmelerine izin vermiyordum. Onu eli kelepçeli görmedim rahat olmazdım.

Hava yavaş yavaş kararıyordu. Ve asıl haberler ise şimdi başlayacaktı.

"Uzun bir aranın ardından tekrardan birlikteyiz sevgili izleyiciler. Bültenimize bir son dakika haberi ile devam ediyoruz. Seul ve busan arasında ki otoyolda bir kaza gerçekleşti. Polis ekipleri olay yerine gittiklerinde arabanın çoktan yanıp söndüğünü söyledi.  Arabada 2 ceset bulundu ama kim oldukları maalesef bilinmiyor."

Ölmüşlerdi ve ben bir katil olmuştum. Arabanın fotoğrafları ekrana geliyordu. Dizim beni bulma endişesinden dolayı titriyordu. Ama neyseki polisler bunun sadece bir kaza olduğunu söylemişti. Ayrıca vücutlarıda yandığı için benim şoföre batırdığım bıçak ve izi de yok olmuştu.

"Sevgili sayın seyirciler korenin en büyük suçlusu kim tae yakalandı. Evine kurulan baskında arkadaşları ile göz altına alındı. İşte haberin detayları."

Bu sefer muhabir konuşmaya başladı.

"Dün gece saatlerinde kim tae nin evine baskın düzenlendi ve arkadaşları ile göz altına alındı. Kim bilebilirdiki korenin en büyük ve güçlü şirketlerine sahip kim tae nin bir katil çıkacağını. Adliye önünde Kendisine bir çok soru yöneltildi fakat hiçbirine cevap vermedi. Tek dediği şey "içeride uzun kalmayacağım" oldu."

Dedi ve başka haberler gösterilmeye başladı. Sonunda kurtulmuştum ondan. Artık hayatım daha iyi olacaktı. Demek ki polisler haricinde insanlar onun sadece şirket sahibi bir iş adamı olarak biliyordu.

Yoksa muhabir onun uzun zamandır yakalanmaya çalışılan bir suçlu olduğunu söylerdi. Polisler bu olayı aralarında tutuyordu demek ki.

Bunlar artık umurumda değil ondan kurtulmuştum işte. Televizyonu kapattım ve yatağıma girdim. Bitmişti herşey.

2 gün sonra

Kendime bir pastanede iş bulmuştum. Sabah 8 den akşam 6 ya kadar çalışıyordum ve bu işi de sevmiştim.

Mesai saatim bitmişti iş arkadaşlarıma iyi geceler dileyip pastaneden çıktım.

İşimin en sevmediğim yanı buydu. Geç çıktığım için hava kararıyordu ve kaldığım yurda uzaktı.

Hızlı adımlarla yürürken bir ara sokakta yavru kedi sesi duydum. Kedileri çok severdim özellikle yavru olanları. Ara sokakta olması kötüydü tabi. Yavaş adımlarla oraya gittim. 4 tane yavru kedi bir bezin üstünde birbirlerine girmiş yatıyorlardı.

Hepsini sevmeye başladım. Çok tatlılardı ama dışarısı soğuktu. Boynumdaki atkımı çıkardım ve kedilere sardım.

Arkamda ayak sesleri duyduğumda hızla kalktım ve arkama baktım. Yüzünde bir maske olan biri bana yaklaşıyordu. Hemen ara sokaktan çıkmaya çalıştım ama kolumu tutup beni duvarla arasına sıkıştırdı.

"İmda-"

Eli ile ağzımı kapattı. Kimdi bu yine ne istiyorlardı benden. Yoksa taenin bir adamımıydı.

Çırpınıyordum ama çok sıkı tutuyordu. Eli yüzünde ki maskeye gitti. Maskeyi çıkardığında çırpınmayı kesmiştim. Donmuştum resmen. Şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.

Tae karşımdaydı ama nasıl. Nasıl çıkmıştı oradan. Boynumda bir sızı hissettim  sonrası ise karanlık.

》》》

Uyandığım da depo gibi bir yerdeydim. Sandalye de ellerim bağlı oturuyordum. Ağzım bağlı değildi. Bağırmak aklımdan geçti ama bu çok saçma olurdu.

Hem şuan düşünmem gereken daha önemli bir şey vardı. Oda tae. O kadar haberlere vermişlerdi. Yakalandı diye. Ayrıca hapise girdiğinide biliyordum, çünkü daha dün haberlerde hapise girerken ki fotoğrafları yayımlanmıştı.

Ama nasıl çıkmıştı oradan. Hafife almıştım onu galiba. Şimdi gerçekten ölecektim. Sonum geldi galiba.

Deponun kapısı açılınca içeriye tae girdi. Ama davranışları farklıydı. Mesela tae bana hep sırıtarak bakmazdı. Genelde yüzü hep somurtkandı. Ama şimdi hep sırıtıyordu.

Kendine bir sandalye çekti ve tam karşıma oturdu. Bir ayağını diğer dizinin üzerine attı. Bu kadar sakin olması çok tuhaftı.

"Merhaba yn, nasılsın?"

Boş boş yüzüne bakmaya başladım.

"Ah saçma bir giriş oldu değil mi? Neyse kısa keseyim o zaman. Hayatımda bana yapılacak en büyük iyiliğin senden gelmesi tuhaf."

İyilik mi ne iyiliği. Kafayımı yemişti bu, şuan beni öldürmesi gerekmezmiydi. Yada ben birşeylerimi kaçırıyordum.

"Doğru sen beni tanımıyorsun değil mi?"

Neler oluyordu. Hafıza kaybımı yaşadı bu adam.

"S-sen iyi misin tae? Şuan yaptıklarımdan dolayı benş öldürmen gerekmez miydi."

Gür bir kahkaha attı. Kafayı sıyırmıştı bu.

"Beni tae mi sandın. Bende neden hiç cevap vermiyorsun diye düşünüyordum... Ben taenin ikizi kai ."

İkizi mi. Ama nasıl olur. Bunu bilmiyordum.

"Biliyorjm aklın şuan çok karışık sana şöyle özetleyeyim. O polislere verdiğin belgede ki katil bendim. O gıcık ikizimle birbirimize çok benziyoruz değil mi? Bende uzun zamandır polislerden saklanarak yaşıyordum ama senin sayende hapse ben değil tae girdi. Ki tae de çok masum sayılmaz dı. Ama en azından o benim gibi masumları öldürmüyordu. Bu dediklerim seni korkutmuyor değil mi? Sana zarar vermem sonuçta sen benim için İyilik yaptın."

Tek solukta söylediği şeyleri algılamaya çalışıyordum. Ben ne yapmıştım....

Ama şimdi şöyle düşünürsek tae de bir katildi yani hapse girmesi gerekiyordu zaten, yani benim suçum yoktu... hak ediyordu zaten... o cinayetleri işlememiş olsa bile... hak etmişti...

Off kimi kandırıyorum. Tamam tae katil olabilir ama kai nin dediği doğru ise o sadece kötü insanları öldürüyordu. Ve şimdi ise işlemediği suçlar yüzünden hapise girmişti ve belki hiç çıkamagacaktı.

En kötüsü ise ben bir sadist'in eline düşmüştüm. Kim kurtaracaktı beni. Ki tae oradan çıksa bile beni kurtarır ve kendi öldürürdü.

Ama oda beni felix'e vermişti. Hemde göz yuma yuma. Orada onu polise şikayet etmekten vazgeçmiştim, ama yüzünde ki ciddi ifade ve beni kıran cümlelerinden sonra içimde ona olan nefret büyümüştü. Ve sonra ise olan olmuştu.

"Hey buradamısın!"

Gözlerimin önünden bir el gidince düşüncelerimden çıktım.

"Merak etme artık benimle olacaksın. Sana tae den daha iyi bakacağım."

"Masumları öldürdüm dedin. Psikopqt Sadist bir katilsin sen!!"

Yüzüme sert bir tokat atmıştı. Sanırım yeni belam buydu. Tae ye bile razıydım...

"Bana İyilik ettin evet ama bilmeyerek ettin. Buda sana iyi davranmam için bir neden değil. Ayrıca az önce haber aldım tae hapisten çıkmış. Buna şaşırmamak lazım. Şerefsizin eli kolu uzun maalesef. Şimdi beni bulmaya çalışacak bende ona karşı seni kullanacağım. Tabi artık seni almaya çalışır mı yoksa benim ellerim de ölüme mi teslim eder o karar verecek. Bundan sonra ayağını denk alıyorsun. Ne istersem yapacaksın  yoksa sonun benim elimde olur."

Dedi ve gitti. Bende ağlamaya başladım. Nereye gitsem hep bir bela benim peşimi buluyordu. Bundan kaçsam bile tae beni öldürecekti. Yada bu peşime düşecekti.

Ne yapacaktım böyle ben. Düzgün bir hayatım olmayacak mıydı. Tek kurtuluşum tae nin beni affetmesi olacak, oda çok zordu.