37

1.9K 197 159
                                    

Keyifli okumalar
Oy ve yorum yapmayı unutmayın

--

"Baba! Nasıl olmuşum?"

"Çok güzel bebeğim, hazırsan inelim"

"İnelim!"

Bugün Changbin hyung ve jeongin evleniyordu. Geçen hafta isteme falan olmuştu. Tabi size anlatamadım biraz hastaydım ama sakin geçmişti. Şimdi ise düğüne gidiyorduk. Çok heyecanlıydım! İlk defa bi düğüne katılacaktım

Babamla birlikte evden çıkıp arabaya biner binmez Hyunjin'e yazmıştım. Ne giydiğini merak ediyordum, umarım çok yakışıklı olmazdı; yoksa ona çok kızardım!

Yolculuk bittiğinde babamı beklemeden hızla inip eve girdim. Changbin'in evindeydi düğün. Zaten oldukça büyük ve güzel bi evdi. Bahçesini birlikte süslemiştik, çok güzel yapmıştık tabiki!

Hızlı adımlarla jeongin ve Changbin hyung'un odasına çıktım. Kapıyı çalıp içeri girdim hemen.

Jeongin, Changbin, Seungmin, abim ve Hyunjin oradaydı. Onlara doğru yaklaştığım da Hyunjin bana doğru yaklaşıp belimden tuttup yana doğru hafifçe eğdi. Kollarımı boynuna dolayıp gülümseyerek baktım ona

"Çok güzelsin" dedi, dudakları dudaklarımla buluşmadan önce. Hafif sırıtarak karışılık verdim nazik öpücüğüne. Dudakları dudaklarım arasında öldürücü sakinlikle hareket ederken anın tadını çıkarıyorduk. İçerdekileri unutmuştuk tabiki.

Seungmin'in yalandan öksürüğü sayesinde ayrılmıştık. Dudağıma küçük bi öpücük daha bırakıp beni doğrulttu. Onun kollarının arasında çıkıp jeongine sarıldım kocaman. "Çok güzel olmuşsun!" Gülüp sırtımı pat patlamıştı.

"Teşekkür ederim Felix! Sen de çok güzelsin!"

"Hyung tebrik ederim!" Changbine sarıldığımda kalp atışlarını duymuştum.

"Of çok heyecanlıyım!"

"Changbin hyung sakin ol, jeongini stres edeceksin"

"Bebeğim sen de çok heyecanlısın sanki? Biz evlendiğimizde bu kadar heyecanlanır mısın?"

"Heyecanlanmaz. Vermiyorum oğlumu"

Babam pat diye lafa ve odaya dalmıştı ki Hyunjin'in morali bozuldu. Burada bari karışmasın demişti şapşal sevgilim. "Hadi inelim siz de inin birazdan" abimin lafı ile hep birlikte çıkmıştık.

Aşağıya inip nikah memurunun yakınında duran bi masaya geçip bekledik. Babam belime sıkıca sarılmışken Hyunjin elimi tutuyordu. Bi o yana bi bu yana çekiliyordum ama eğleniyordum. Bu iki adama aşığım!

"Çek o elini"

"Bari burada rahat verim babacığım" dişlerini sıkarak söylemişti Hyunjin. Aslında babamı çok seviyor ama böyle yapınca gıcık oluyordu. Kim olursa aynı şeyi hissederdi. "Ya yeter tartışmayın! Bakın geliyorlar!" İki damadı görünce hep birlikte alkışlamaya başlamıştık. Jeongin heyecanla yürürken Changbin başı dik gururla yürüyordu. Abimden önce evlendi diye nispet yapıyordı.

Onlar yerine geçerken alkış kesilmişti. Memur kısaca konuşup evlilik yeminini getirmelerini istemiş ardından etmişlerdi ve imzalar atıldıktan sonra Changbin hyung jeonginin dudaklarını öpmüştü.

Çok güzeldi!!

Bi an orada hyunjin ve kendimi hayal ettim, kalbim pıt pıt atmaya başlamıştı. Çok güzeldi düşüncesi bile.

🖋️: hızlı geçtim çünkü sıkıldım

Aradan kısa süre geçerken herkes eşiyle dansa kalkmıştı ve ben şimdi bana uzatılan iki ele bakıyordum. Bi yanda hyunjin bi yanda babam. İkisine de hayır diyemem, evet de diyemem! Deli edecekler beni.

Onlar bana bakarken ben abime baktım, gelip kurtarsın istedim; sonunda bana baktığında gülerek seungmin hyungu öpüp,ondan ayrılarak yanıma geldi. İki prensin arasından geçip abimin elini tuttum. Dans için ortaya giderken bana kaşı çatık iki adam bıraktım arkamda. Şimdi ise didişiyorlardı çocuk gibi.

"Çok komikleri"

"Oyuncağını paylaşamayan iki çocuk gibiler"

"Ben oyuncak değilim abi! Ama evet öyleler ve üzülüyorum ya onları kırarsam" Chan abim alnını alnıma yaslayıp gülümsedi. "O zaman ben seni kurtarırım az önceki gibi" gülüp yanağını öptüm. "Seni seviyorum abicim"

"Oğlumdan uzak dur, azıcık mesafeli ol"

"Yok olmuyorum. Sevgilim değil mi babacığım."

"Hyunjin, kafanı kırarım. Oğlumu vermeyeceğim sana. 30 yaşına kadar belki"

"Ne! Yok 40(!)"

"Ha 40 olur bak çok iyi aferin. Tabi sen o zaman yaşlanmış olursun ama ne yapalım"

"Ya sabır ya. Alacağım Felix'i pek yakında babacığım"

"Hah! Al da görelim"

Biz jeongin ile konuşurken hyunjin ve babam elinde içecekler ile bana doğru geliyorlardı. İçecek istedim diye ikisi birlikte gitmişti evet. İki tane çocukla uğraşıyordum resmen! Hararetle konuşup bize doğru gelirlerken sanırım konuşmaları bitmişti, Hyunjin bana dönüp gülümserken babam ayağına çelme takıp havuza itmişti. Hyunjin havuza düşerken sular her yere sıçramıştı. İnsanlar o tarafa bakarken kızgın yüz ifademle babama doğru gittim hızlıca

"Baba! Ne yapıyorsun ya! Hyunjin iyi misin?"

Babam, çocuk gibi omuz silkip içeceği içmişti gülerek. Tanrım.. hyunjin ses vermediğinden korkmuştum, boğulmazdı değil mi? Hayır lütfen! Havuza doğru eğilip seslenirken aniden havuza çekikmem ile çığlığı basmıştım.

Belime sarılan eller beni yukarı doğru çekerken sudan çıkmanın rahatlığıyla derin nefesler aldım. Ardından önüme baktım, Hyunjin gülerek bana bakarken abim, Seungmin ve diğerleri başımızda toplanmış bizi çıkarmak için elini uzatıyordu. Tam elimi uzatacaktım ki Hyunjin izin vermedi. Belimi sıkıca sararken ellerim omzundaydı. Gözleri dudaklarıma kayarken, gülüp beklemeden dudaklarıma yapıştı hemen. Ben şok olurken babamın elindeki içecek düşmüştü. Ve insanlardan şok olma nidası kopuyordu.

Şuan havuzda herkes başımıza toplanmışken hyunjin ile öpüşüyorduk!

Bi süre öyle kalırken, zaten olan olmuştu diye düşünüp gözlerimi kapatıp karşılık verdim deli sevgilime. Dudaklarımız birbiriyle kaynaşırken bedenlerimiz suyun altında birbirine yapışıyordu yavaşça. Hyunjin'in eli belimi okşarken, ensesindeki ellerimi saçlarının arasında gezdiriyordum yavaşça..

💃🏻

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

Denis: sen şimdi naneyi yemedin mi

Taslaktaki son bölüm yb ne zaman gelir bilmiyorum

Hyunjin'in Bebeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin