Hyunjin alt dudağımı yumuşak bir tınıda öperken, ensesindeki elimle yuvarlak çiziyordum. Hyunjin'in elleri çıplan tenimde usul usul gezerken kendimi ona bastırıyordum. Dudaklarımızdan boğuk bir inleme koparken elini belime indirip sertçe kendine bastırdı yeniden. Dudağımı dişleri arasına alarak hafifçe ısırdıktan sonra çekiştirerek geri çekildi. Gözlerimiz dudaklarımızdan yukarıya doğru tırmandığında harelerimiz kavuştu. Kalbim pıt pıt hızlanıyordu, göğsüm patlayacak gibiydi.
"Özlemişim bebeğim"
"Ben de özledim"
"Bebeğimiz olacak değil mi? Ben baba oluyorum"
"Sen baba oluyorsun"
"Felix! Hyunjin! Çıkın odadan daha evlenmediniz!"
Babamın sesini duymamla hızla kucaktan kalktım. Babam herkesi yeniden çağırmıştı, konuşacaktık. Hyunjin ile evlenme tarihim belli olacaktı!!!! Evet çok heyecanlıydım, sevdiğim adamla evlenecektim hem de bebeğimiz olacak!
Hyunjin'i geride bırakıp çıktım odadan. Salona geçtim hemencecik, herkes oturmuş sohbet ediyordu. Yüzümde olulan gülümse ile yanlarına geçtim.
Hyunjin de geldiğinde babam lafa girdi:
"Düğün tarihi için çağırdım sizi. Böyle birlikte olmanıza izin vermem, o yüzden evlenecekler ama benim evimde kalma şartıyla.", dediğinde umutsuzca Hyunjin ile bakıştık."Düğün 2 gün sonra. İstediğiniz bir mekanı seçin ayırtırım hemen."
"Sağ olun babacım yani bize sormadan hallettiniz"
"Bence çok konuşma sırık. Torunum olmasaydı seni almazdım da neyse"
"Baba bir şey isteyebilir miyim, tabii herkesin ortak kararı olacaksa?"
"İste bebeğim", dediğinde herkes bana döndü. Derin bir nefes aldım. "Hep birlikte yaşayalım mı? Aynı ev olmasa bile büyük bir apartmanda, babam zengin alır değil mi baba? Hep birlikte yaşamak istiyorum, hepimiz. Çünkü burdan çıkıp gidince ben yalnız hissediyorum, sizi özlüyorum. Ben hep yalnız kaldım, abim olmasaydı hepten yalnız kalacaktım. O yüzden ama eğer istemezseniz sorun yok" Gözlerim dolu dolu olmuştu bu nedenle başımı eğmiştim. Eski günleri hatırlamak iyi hissettirmiyordu.
Babam bana doğru adımladı, elimden tutup kadırdı ardından bebekmişim gibi kucağına aldı. Yanaklarıma sıkı bir öpücük kondurdu. "Tabii ki bebeğim, sen istersin de ben almaz mıyım? Eğer herkes için tamamsa hallederim"
Herkes birbirine baktı, ardından bize döndüler. Seungmin, "Güzel olur aslında. Changbin ve Jeongin de evlerinsen şikayetçiydi zaten. Hep birlikte çok güzel olur.", dediğinde gülüsedim.
"Ya baba indir beni bebek miyim ben!"
"Bebeksin"
"Hayır buradaki bebek", diyip karnımı işaret ettim. O sırada herkes gülümsedi.
~~
Huzur ruha işlenince dünya daha bir güzel oluyordu. Her şeye karşı dimdik durabilirdi insan. Veyahut bir hayalin peşinden tüm gücüyle koşar insan, sonu hep güzel olan...
Felix, Hyunjin'in aldığı oyuncağa sarılıp uyurken Hyunjin karnına öpücükler konduruyordu. Arada bir aklına Felix'in büyümüş karnı geldiğinde sırıtıyor ve tanrıya şükrediyordu. Tanrı ona belki de en güzel hediyeyi bahşetmişti...
2 gün sonra düğün günü
Felix ofladığın da ben de geriliyordum. Kalbim yerinden çıkarcasına çarpıyordu. Bugün düğünümüz vardı, bazen algılamada sorun yaşıyordum biz evleniyor muyduk gerçekten?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyunjin'in Bebeği
Fiksi PenggemarBebeksi koku, sarı tutamlar, kalp şeklindeki dudaklar ve yıldızları anımsatan çilleri; benim hayatım bundan ibaretti. [Texting - Düz yazı]