"Baba beğenmedim, değiştirin yerlerini!"
"Güzelim 2 saattir beşiğin yerini ayarlıyoruz"
"Baba, Hyunjin uzun biliyorsun. Ya birden ayağı ya da eli bebeğimin üstüne gelirse?! O zaman mutlu olur musun?!"
Babam, bezmiş bir tavırla gözlerini kısıp başını iki yana salladı. Hyunjin toplantısı olduğu için yalnız kalmış sıkılmıştım. Şimdi ise eve gelen bebeğimizin eşyalarını düzenliyorduk. İlk 1 yıl bizim odamızda yatacağı için yatağını bize göre ayarlamaya çalışıyordum. Tabii biraz da sıkıldığım için uğraşıyordum. Hyunjin, geldikten sonra da hastaneye gidecektik, bugün bebeğimin cinsiyetini öğrenecektik! Çok heyecanlı ve çok mutluydum. Düşündüköe hep kıpır kıpır oluyordu içim.
"Peki, oğlum peki. Buraya koyalım mı bak senin tarafın sen küçüksün vurmazsın"
"Baba bana cüce mi diyorsun sen!"
"Bebeğim-"
"Sus baba bebeğim acıktım gidiyorum!",diyerek çıktım odadan. Mutfağa geçip dolaba dadandım hemencecik. Hyunjin hazretleri rahat bıraktığı sürece dolapta gördüğüm her yiyeceği aşırıyordum. Dün gece saat 2-3 sularında Hyunjin'e zorla aldırdığım çikolatalı pastayı çıkardım. Çekmeceden çatal da aldıktan sonra masaya oturdum. Odamızdan sesler gelirken gülerek yemeye başladım.
"Görüyor musun bebeğim hepsi bizi çok seviyor. Ve bizi asla üzmezler", dedim pastadam üçer beşer aldığım çatalları yerken.
"Felix, bitirme şunları hamilesin"
"Babama ve Hyunjin'e söylersen Daniel'e yürüdüğünü söylerim!"
"Hii bak sen. Büyümüş de tehdit ediyor beni"
Jake'e gözlerimi kısarak bakıp omuz silktim. Yanıma oturduğunda pastayı ona doğru ittim. Çünkü artık yemek istemiyordum.
"Sen nereden biliyorsun?"
"Ya kör müyüz sence? Ağzına düşeceksin resmen"
"O niye fark etmiyor o zaman?"
"Belki de istemiyor, ya da naz yapıyordur", dediğimde dudağını büzüp kafasını masaya koydu. Onu böyle görmeyip hiç beklemiyordum çünkü Jake, uzun boylu, iri yarı, dövmeli biriydi yani çok korkutucu duruyor böyle duracağını hiç tahmin etmezdim.
Sırtımı geriye yasladım, "Tamam ben hallederim senin işini ama iş birliği yaparsak?", dedim. Jake hemen başını kaldırıp bana baktı.
"Söyle bakalım küçük cadı nedir?"
"Hyunjin hastaneye gidiyor ya orada neler yapıyor her şeyi bana rapor edersen?"
"Ay sen kocana güvenmiyor musun?"
"Ya koca adamsın 'ay' nedir? Hem ben Hyunjin'e güveniyorum. Orada çok gıcık bir kız var kocama yavşayabilir ondan. Eğer öyle bir şey olursa o hastaneyi basarım!", dedim fark etmeden yumruk yaptığım elimi masaya vururken.
"Nereyi basıyorsun sen bakalım?", babamın sesini duymamla Jake'in ayağına uyarı anlamında vurup doğruldum.
"Kedi evini babaaaa", diyerek kalktım ve salona geçtim. Ne zaman bir şey yapsam babam dibinde bitiyordu. Hissediyordu herhalde...
Koltuğa geçip uzandım hemen. Sehpadaki telefonu alıp sohbetler kısmına girip kocama yazmaya başladım.
Bal bebeğim
Kocacım ne zaman geliyorsun?
Özledik seni
Bebeğim de seni soruyorKocisss
Birazdan evdeyim sevgilim
Ben de sizi çok özledim
Bebeğime söyle geliyorum
Sen de hazırlan gidelimBal bebeğim
Sen gel beni hazırla
Yoksa kısa şortlar giyebilirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyunjin'in Bebeği
FanfictionBebeksi koku, sarı tutamlar, kalp şeklindeki dudaklar ve yıldızları anımsatan çilleri; benim hayatım bundan ibaretti. [Texting - Düz yazı]