39

948 128 91
                                    

Denis, herkesi eve toplamış sıraya dizmişti. Chan ve arkadaşları kedi gibi koltuğa sinmiş beklerken Hyunjin Felix'e bakıp öpücük atıyordu. Neyseki Denis şuan orada değildi. Seungmin Hyunjin'in bacağınu çimdikleyip rahat durmasını söylediğin de omuz silkti Hyunjin.

Felix ise gergince bekliyordu. Hastanede, Denis uyandıktan sonra haber üzerine oldukça sinirlenmişti. Tabiri caizse delirmişti. Felix'in evlilik dışı hamile kalması bir yana, sinir olduğu Hyunjin tarafından hamile kalması bir yanaydı. Daha sonra beklemeden eve gelmiş herkesi toplamıştı.

Felix kucağındaki eliyle oynarken Denis sinirle içeriye daldı. Hepsi birden irkilirken, deniz kendini tutmaya çalışarak tam karşılarına oturdu.

"Felix ile en son ne zaman buluştun Hyunjin?"

Hyunjin yutkundu, "1 ay önceydi", dedi kısık bir sesle.

"Ben size iizn vermedim! Nasıl görüştünüz!"

Denis'in bağırması onları korkuturken, Felix Hyunjin'e kıyamayıp atıldı ortaya. "Baba... Ben Chan abimin yanına gidiyorum diye yalan söyledim Hyunjin'leydim."

Denis, bir süre gözlerini kapattı. Sinirle soluyordu ama yanlış bir şey yapmak istemiyordu. Biricik bebeğine yeni kavuşmuştu. Onu herkesten, her şeyden sakınıyordu. Zarar gelsin istemiyordu, sadece onun olsun istiyordu. Felix'i ömrünün sonuna kadar sevmek istiyordu sadece.

Gözlerini açtı Hyunjin'in önünde dikildi hemen. Yakasından tutup kaldırdı ve sertçe sarstı. "Nasıl hamile bırakırsın lan oğlumu!", Denis'in kurduğu çünkü herkesin, "Ne!", diye bağırmasına sebep olurken Hyunjin şok olup adamın kollarına bayıldı.

Felix, korkup yanına yaklaşacaktı ki Denis ona baktığında yaklaşmadı. Hyunjini koltuğa doğru atıp çıktı odadan. Seungmin ve Changbin Hyunjin'i ayıltmaya çalışıyor, Felix ise uzaktan bakıyordu.

Denis, Daniel ve Jake içeriye geldiğinde Hyunjin de yeni yeni kendine gelmişti. Azrail misali tepesinde duran Hyunjin'e baktıklarından, çekindi Hyunjin. Korktuğundan değildi fakat sevgilisinin babasına saygısızlık yapmak istemiyordu.

"Doğru mu duydum ben Felix-"

Denis, "Getirin şunu",dediğinde Daniel ve Jake, Hyunjin'i kolundan tutarak Denis'in önünde yere doğru oturttular.

Denis kollarını sıvarken, Hyunjin'i yere doğru uzatıp ayaklarından tutu kaldırdılar.

"Baba ne yapıyorsun?"

"Karışma bebeğim"

Hyunjin karşı gelmek istiyordu ama saygısızlık da yapmak istemiyordu. Hem bir şey derse Felix'i toptan görme durumu ortadan kalkarsa dayanamazdı. Babası deliydi yapardı.

Jake ve Daniel gülmemek için zor durarak ayaklarını kaldırdılar. Denis'in aklından geçen falakaya yatırmaktı. Yaşlı işte ne beklenir!

"Çok sevgili Denis babacım ne yapıyorsunuz acaba?"

"Baba deme lan bana", diyip koltuğun arkasındaki uzun ince odunu aldı. Hyunjin'in ayağına bir tane vurdu, Hyunjin'in ağzından sessizce acı dolu bir inleme çıkarken Felix büzülmüş dudağıyla izliyordu onu.

"Benim oğlumu benden izinsiz nasıl hamile bırakırsın!"

Denis tekrar vurduğunda Hyunjin yine inledi. Ama Felix bu sefer dayanamadı. Birden ayağa dikilip babasının karşısına geçti.

"Baba yeter! Ne yapıyorsun! Senin üvey babamdam ne farkın kaldı? Neden böyle yapıyorsun anlamıyorum? Tamam özür dilerim kandırdım seni ama neden sevdiğim adama böyle yapıyorsun? Üzülüyorum."

Denis'in elindeki düşerken aklında Felix'in tek bir cümlesi yankılandı:
"Üvey babamdan ne farkın kaldı?"

Dişlerini sıkıp çıktı odadan, Jake Hyunjin'i kaldırırken herkes şaşırmış bir şekilde kalmıştı. Başta eğlenmişlerdi ama sonrası bir uçurum. Hyunjin yerden kalkarak Felixin önüne dikildi.

"Bebeğim babam doğruyu mu söylüyor?"

"Evet"

"Ya durun şimdi biz gidelim Hyunjin sonra konuşursunuz Felix, sen babanla konuş. Onu kırdın biraz"

"O da beni kırdı ama!"

"O seni düşünüyor bebeğim, inan bana kötü bir şey istemiyor. Hem yalan da söylemiştik sen onunla konuş sonra Hyunjin ile konuşursun"

Felix, önce Seungmin'e ardından Hyunjin'e baktı. Başını usulca salladığında seungmin diğerlerini de kaldırıp çıkardı odadan.  Felix kapıya kadar onlara eşlik etti, herkes çıkarken Hyunjin etrafa bakıp dudağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra çıktı evden.

~~

Herkes gideli 1 saat kadar oluyordu ama babam çıkmamıştı odasından. Konuşmak istiyordum ama ne diyeceğimi de bilemiyordum. Beklemekten sıkıldığım için ayaklarımı yataktan sallandırıp indim yataktan. Terliklerimi giydikten sonra çıktım odadan. Babamın odası hemen odamın karşısındaydı. Odanın önüne geldim, kapının dibine çöktüm. Ne desem bilmiyordum, baba özür dilerim desem bile çıkmayacaktı. Çıksa bile affetmezdi... Biraz kafamı yaslayıp düşündüm, yerimi değişirken hareket ettirdiğim elim, karnımın üstüne geldiğinde karnıma baktım. İçimde küçük bir şey vardı ve bu benle Hyunjin'in idi. Yüzümde ufak bir tebessüm olurken dolan gözümü sildim.

Elimle karnımı yavaş yavaş sevdim, "Merhaba minik şey. Ben senin baban yeni annen yani seni doğuracak olan kişi işte. Adım Felix, sarı saçlarım ve çilletim var. Im babanın adı Hyunjin. Onun saçlarını siyah. Bir de amcaların var; Chan, Seungmin, Changbin, Jeongin. Çok tatlı insanlar. Bir de Jake ve Daniel var onlar dedenin arkadaşları, biraz gıcıklar ama seviyorum. Deden ise bize küs, konuşmuyor. Sanırım bizi sevmiyor artık. Ama birazcık haklı ben ona çok ağır konuştum o da küstü. Ben barışmak istiyorum ama deden istemiyor artık. Bence biz gidelim, amcanın ya da babanın evine çünkü deden sevmiyor bizi", dememle kapı aniden açıldı. Düşmemek için kendimi öne doğru atarken, babam birden koltuk altımdan tutarak kucağına aldı. Daha bir şey diyemeden beni yatağa oturtup yanıma oturdu.

"Neden torunuma böyle tanıyorsun beni?" Dedi karnımı açarken. Minik bir öpücük kondurup geri çekildi. "Merhaba minik torunum. Ben senin deden, baban az önce yanlış tanıttı beni. Ben size küs değilim çok da seviyorum. Tamam mı?

"Baba özür dilerim. Ben seni kırmak istemedim"

"Biliyorum bebeğim. Sadece... Neyse geldi geçti"

"Hayır baba, sen çok iyi bir babasın. Lütfen dediklerime aldırış etme. Ben yalan söyledim ama sen çok kısıtladın beni. Kimse yokken yanımda Hyunjin ve abim vardı. O yüzden onlardan ayrı kalamam ki. Ondan sinirlendim biraz"

"Biliyorum bebeğim, haklısın. Ben de özür dilerim. Aramızda küslük kalmasın."

"Kalmasın babacım", diyerek kocaman sarıldım boynuna.

"Bu durumu yarın konuşalım. Bir düğün falan yapmamız lazım. Vermek istemiyorum seni o sırığa ama ortada torunum var.", dediğinde bir geri çekilip babama baktım.

"Evlenmek mi?"

"Evlilik dışı olmaz bebeğim. Bana ters yoksa o sırığı döverim"

"Tamam babacım dövme lütfen"

"Tamam bebeğim, hadi gel yatalım"

"Yatalımm!"

~~

Hamilelik dönemi Denis ve Hyunjin'in komik anları canlanıyor gözümde

Hyunjin'in Bebeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin