2. BÖLÜM

275 22 19
                                    

Merhaba, şimdi açıklama yapıyorum her bölümün başında bir geçmiş kesiti olacak! Sadi ve Songül'ün çocuklukları hakkında. Sonra bölüm devam edecek. Keyifli okumalar:)

2. BÖLÜM / BİR ÇİFT YOSUN GÖZ

"Timam, sen nasıl istersen öyle olsun madem bana dondurma alacaksın ben seni beklerim" Sadi küçük kızın neden bu kadar çok konuştuğunu anlayamamıştı. Susması için ona dondurma alacağını söylemişti ama parası yoktu.

"Tamam Yosun. Sen burada oturacaksın bende bakkala gideceğim sakın yerinden kalkma"dedi Sadi üzerine hırkasını geçirirken. Tabi ki Songül yine aynı tepkiyi verdi.

"Timam Sadi"

"Kız kaç defa dedim 'Timam' değil tamam diyeceksin" Songül inatla cevap vermedi ve yatağın üzerine çıkıp zıplamaya başladı. Sadi umursamadan arkasını döndü annesine hemen geleceğini Söyleyip evden çıktı. Lojmandan çıkması normalde yasaktı ama uzak bir bakkala gitmeyecekti.

Yavaş adımlarla devam etti yürüyüşüne. Parasını hesaplamak için eli cebine gitti. Tam beş lirası vardı bununla ancak Songül'e dondurma alabilirdi ama olsun. O yemese de olurdu eğer çok canı çekerse Yosun onun için kaba koyar birlikte yerlerdi.

Bunları düşünürken bakkala varmıştı. Yavaş adımlarla içeri girdi ve dolaptan bir tane vanilyalı dondurma aldı Yosun'un sevdiği gibi...

"Ne kadar Nuri amca?"

"Tam beş lira evladım" evet hesapladığın gibi. Dondurmayı aldı ve koşarak eve gitti kapıyı Songül değil annesi açmıştı. Bu şaşırtıcıydı demek ki hala Yatağın üzerinde bekliyordu.

"Songül nerede Özge teyze?"

"Senin odanda" bu cevabı alması ile tekrar koştu Sadi. Evet Songül odada, yatağın üzerinde elindeki minik bebek ile oynuyordu. Sadi'nin geldiğini anlayınca bakışları ona döndü.

Vanilyalı dondurmaya baktı sonra bir tane olduğunu görünce yüzü düşmüştü. Dondurmayı Sadi'nin elinden kaptığı gibi mutfağa koştu.

"Ahu teyze bana bir tabak verer misin?"

"Noldu gülüm? neden istedin?" diye sormuştu ama Songül'ün elindeki dondurmayı görünce anladı. Sonra Özge hanımın sesi yükseldi "Oğluna kıyamamış" diye kıkırdadı. Songül'ün elindeki dondurmayı kaseye koydular iki tatlı kaşığı aldıktan sonra Oturma odasında Pokemon izleyen Sadi'nin yanına geldi Songül.

"Pokemon izleyip bana söylemiyorsun ayıp..."

***

Songül elinde sürükleyerek zor bir şekilde havaalanının ortasına geldi. Uçak Bitlis'e indi ama birkaç duygu Ankara'da kaldı. Şimdi iki valiz ile bekliyordu. Aklında valizleri nasıl aynı anda götüreceği hakkında düşünceler dönerken çaresizce bir yere oturdu.

"Oy" diyerek elini alnına götürdü. Uçak yormuştu alışık değildi.

Bütün düşünceler dönerken bir bağırma sesi resmen bomba gibi düşmüştü zihnine. Bir adam yere çökmüş, baygı bir kadının yüzünü okşarken bağırıyordu "Karım ölecek doktor yok mu?"  evet mükemmel. Kendi kendine " Ne duruyorsun Songül!?" diye bağırdı içine içine dışına işe sadece " Ben doktorum aslında" demek kalmıştı.

Bir anda bütün bakışlar Songül'e döndü. Songül şaşkın şekilde kadının yanına çökerken adamı uzaklaştımışlardı. 

Songül kadının yanına çöküp seslenmeye başladı. "İsmi ne?" dediğinde anında eşinden cevap almıştı.

Kadının omuzlarını salladı ama kadın kımıldamadı. Nefes alıp almadığını kontrol ettiğinde kadının nefes aldığını görüp rahatladı. Hemen kurtarma pozisyonuna getirip etrafına bakındı.

"Ceket verin bir tane" Songül'ün emrine karşın iki kişi ceket uzattı. Songül birini alıp kadının üzerine örttü "Ambulans çağırsın biri bakmayın öyle" Buna karşında aynı kişi  ambulansı aradı. Songül yanına oturup hastayı gözlemlemeye devam etti. Kısa sürede ambulans gelince kalktı.

Valizleri tamamen unutmuştu. Ama orada durduklarını görünce sevinmişti. Yavaşça Valizlerine doğru ilerledi mecburen hepsini taşıyacaktı. Yorgunluktan ölüyordu daha gelir gelmez hava alanında doktorluk yapmıştı resmen.

Derken birşey oldu bir el valizlerine dokundu. Songül gözlerini tamamen açtığında karşısında bir adam gördü. Mavi gözlü , beyaz tenli uzun ve cüsseli bir adam.

Tövbe haşa çok yakışıklıydı. 

"Pardon?" dedi Songül ayağa kalkıp devam etti sözüne "Ne vardı?" adam öylece baktı, baktı ve bir daha baktı. Songül ise adama ne var kardeşim der gibi bakış attı. Adem elması kavislendi.

"Yosun..."

Merhaba, nasıldı bölüm. umarım beğenirsiniz yorum yazarsanız sevinirim:)

UNUTMA BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin