Final

99 7 0
                                    

"Hadi gidelim güzelim."

Ekibim için bu şerefsiz köpeğe katlanmak dediklerini yapmam gerekiyordu. Hiç bir şey demeden dik duruşumu sergileyerek etrafa öldürücü bakışlar atıyordum. Evden çıkıb garaja doğru adımladım.

Bartuğ'nun arabasının ön koltuğuna oturdum o da yanımdaki sürücü koltuğuna binip arabayı garajdan çıkardı. Arabayı garajdan çıkardıktan sonra kullanmaya başladı. Tahminimce 40 45 dakikadır yoldaydık ve Bartuğ Barıt bar yazan bir yerin önünde durdu. Burası Bartuğ'nun mekanıydı. Bu sefer elini belime koyup beni yönləndirmesine izin vermeden önden yürümeğe başladım çünki buraya ilk kez beni kaçırdığında da gelmiştik diye nereye gideceğimi biliyordum. Bir odaya girip yerdeki halıyı kaldırıp altındaki kapğı açtım ve merdivenle aşağıya inmeğe başladım. Yine aynı yer aynı insanlardı. Kürsiye çıkarak mikrafonu elime alıp konuşmağa başladım. Aslında mafya olmak benim için iyiydi çünki çok güzel planlarım vardı.

"Evet yeraltı mafyaları. Öncelikle geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Ben yeraltının yeni mafyası Medusa. Bu gün buraya hem  kendi namımı duyurmağa hem de intikam almağa geldim."

"Sakın! Sakın Gece Soysuz!"

Dedi Bartuğ dişlerinin arasından tehtitkar bir tını ile.

"Naparsın Ayaz Bartuğ Karanlık! Bıktım! Anlıyormusun!? Bıktım, senin bu aptal tehtitlerinden!"

Ayaz birden belinden bir katlanmış bıçak çıkardı ben bana doğru gelmeğe başladı. Ama ben geri adım atmıyor ecelimin gelmesini bekliyordum. Bana doğru eğildi ve bıçağının ucunu çeneme hafif bir şekilde bastırdı.

 Bana doğru eğildi ve bıçağının ucunu çeneme hafif bir şekilde bastırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen bensiz bir hiçsin Gece Soysuz daha doğrusu Medusa. Ya pardon ya seni ben Medusa yapmıştım değil mi, Soysuz?"

"Ben bir hiçim öyle mi!?"

"Öyle!"

"Tamam. Peki söyle Karanlık sen bensiz kimdin? Dur ben söyleyeyim küçük kız çocuklarına t****** eden küçük erkek çocuklarına uyuşturucu kullanmağa zorlayan şerefsiz bir p*çdin. Şimdi ise bunların hiç birini yapmıyorsun. Ve farkındaysan bunu ben başardım! Seni ben adam etmeğe başladım! Sen beni tanıdığın günden beri mafyacılık oynamıyor yanlızca şirketiyle uğraşan bir siodan farksızsın!!"

Dedikten sonra seri haraketlerle elindeki bıçağı elinden aldım ve uzakta olan masalardan birine fırlattım. Arkamda yerde olan bir bezbol sopasını aldım ve boynuna vurdum. Boynunu tutarak dizleri üzerine düşüp nefes almağa çalıştığında arkasına geçip ellerimi çenesinin iki yanına koyup başını ani bir haraketle çevirdim. Evet boynunu kırmıştım.

Sonra ise hiç bir şey olmamış gibi kürsidən indim ve yeraltı mafyaların oturduğu uzunasnın başına geçtim ve konuşmağa başladım.

"Tekrardan hepiniz hoş geldiniz ve kusuruma bakmayın benim Bartuğ'ya aramda küçük bir husumet vardı da onu hall etmem gerekiyordu.". Dedikten sonra parmaklarımı şıklattım. Yanıma iri yarı bir koruma geldi.

"Buyurun Medusa hanım ne emr edersiniz?"

Diye sorduğunda Bartuğ'nun leşine bakarak yüz buruşturdum ve işaret parmağımla orayı göstererek konuştum.

"Bu şerefsizin leşini temizleyin!"

"Tamam Medusa hanım siz nasıl isterseniz." Dedi ve gitti.

Bir yarım saat sonra Bartuğ'nun leşini ortadan temizlenmişti. Bende ayağa kalktım ve konuştum.

"Size iyi eğlenceler benartık gideyim." Dedim. Ayağa kalkarak bardan çıktım ve Barış'ı aradım.

'Gece!?'

' Barış Bartuğ öldü. Ama artık bende bir yeraltı mafyasıyım. Bu yüzden yeraltı mafyalarına yay ki, Medusa toplantıdan çıktıktan sonra bir araba kazasında öldü. Bende artık tesise dönüyorum.' Dedikten sonra bir şeyler söylemesine izin vermeden telefonu yüzüne kapattım.

1 saatlik araba yolculuğundan sonra tesise gelmiştim. Uzun süredir tesise gelemiyordum diye tesise ve ekibimi çok özlemiştim. Toplantı odamıza gidib her zaman oturduğum koltuğuma oturarak ekibimin gelmesini bekledim. Çünki büyük bir ihtimalle Barış tüm ekibe benim tesise döndüğümü söylemiştir.  Kapı aniden açıldığında ayağa kalkarak kollarımı açtım kollarımın arasına ilk giren tabiki  Naz'dı.

"Benim çakma mafya'mda tesise teşrif buyura bilmiş sonunda."

"Tamam bir daha gitmiycem Naz boğacaksın beni!"

Naz'dan sonra Altuğ sarıldı bana.

"Senin için çok korkuyordum be sevgilim. Senden haber alamadığımda çok korktum be Karanlık'ımın Gölgesi."

"Korkma sevgilim. Bak, artık buradayım yanındayım."

"Eh yeter be aşk kuşları bende Gece'me sarılmak istiyorum."

"Tamam kıskanç bebek gel buraya." Diyerek kollarımı Ateş'in boynuna doladım.

"Parlak sen sarılmayacak mısın bana?"

"Gel kız buraya Karanlık!"

Bu şekilde her kes ile sarıldıktan sonra bu gün benim bu davayı artık kapatıp tesise geri dönmeğimin şerefine ekiple  restorana gidip keyfimize bakacaktık.

"Hadi şimdi Gölge ekibi sizi bildiğim bir restorana götürücem."

Hepsi bir ağızdan sanki küçük çocukmuşlar gibi "Yaşasın" dedi.

Ekibimin en çok bu özelliğini seviyordum....

****************************

Ve final arkadaşlar.

Sizleri çok öpüyorum ve çok seviyorum.

Hoşçalalım benim küçük yarasa'larım🩵

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Casus Kadın "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin