Altuğ'nun anlatımıyla:
Gece kalbinın çok yakınından yaralandı ama o yaralı halı ile adam öldürdüğünde gözlerim doldu. Gece yere serildiğinde tuttuğum göz yaşlarım akmaya başladı. Hemen onun yanına doğru koşup yanında dizlerim üzerine çöktüğümde Gece gözlerini kapattı...
"Gece!!" Diye haykırdım.
"Gece aç gözlerini! Uyan Karanlığımın Gölgesi! Gece!!" Diye haykırmaya devam ettim. Öyle sesle bağırıyirdum onun ismini haykırıyordum ki, sesim yankılanıyordu. Ama ben onun yaşaması için soğukkanlı olalıydım. Göz yaşlarımı sertçe silip ayağa kalktım.
"Ne bekliyorsunuz! Onun ölmesini mi ha! Ambulansı arayın!"
"Altuğ sakin ol! Ambulans şimdi geldi."
Dediğinde dışarıdan gelen siren sesleri ile polislerin ve sağlık ekiplerinin geldiğini anladım.
"Açılın! Yol verin!" Diye bir ses duyduğumda konuşdum.
"Hemşire hanım Gece yaralı! Lütfen ona bakın!"
Hemşire hanım Gece'nin yanında diz çöküb elini boynuna koydu.
"Çabuk olun! Ağır yaralı! Kalp atışları duyulmayacak kadar az!"
Bir kaç sağlık çalışanı hemen Gece'yi sedyeye yatırdı. Gece o sedye ile depodan çıktı...
Gece ve ben ambulans aracı ile hastaneye giderken diğerleri arkamızdan arabayla bizi takip ediyorlardı. On beş dakikadır yoldaydık ve sonunda hastaneye varmışdık.
"Hemen ameliyathaneni hazırlayın çok ağır yaralı! Yolda çok kan kaybetti!"
Onlar aceleyle koşuşturarak Gece'yi ameliyathane odasına götürdüler. Biraz sonra onların girdiği odaya iki tane doktorda gitti.
2.5 saat sonra...
Gece hala ameliyattan çıkmamıştı...
"Oooof neden hala çıkmadılar ameliyattan" diye isyan eden Ateş'e bakarak konuştum.
"Bilmiyorum! Allah kahretsin ki bilmiyorum!" Diye bağırdığımda ameliyathanenin kapısı açıldı ve doktorlar dışarı çıktılar. Hemen hızlı adımlarla yanlarına gittim.
"Doktor bey nasıl Gece? İyimi? Nolur bir şey söyleyin!"
"Şimdilik hayati bir tehlikesi yok. Hayati tehlikeyi atlattık ama..."
"Ama ne doktor bey!? İyimi Gece!?"
"Bakın beyefendi sakin olun yaşıyor ama komada..."
"Ne?!" dediğimde başım döndü, gözlerim kararfı ve sonrası ise tamamen karanlıktı...
Uyandığımda bir hastahane odasında yatakda yatıyordum. Oturuşumu biraz dikkeştirip etrafa baktığımda koltuklarda uyuyan 5 kişi görmeyi beklemiyordum. Yatakda otur posizyona gelip ayakkabılarımı giyib. Ayağa kalkdım ve odadan hızlı adımlarla çıktım. Asansöre binip giriş kata indim. Resepsiyona (arkadaşlar tam ne değildiğini bilmediğim için resepsiyon diyicem) yaklaştım ve sordum.
"Pardon Gece Soysuz hangi odada kalıyor?"
"Hemen bakıyorum efendim. Buldum 327 ci odada kalıyormuş efendim."
"Tamam, teşekkürler birde 327 numaralı oda kaçıncı katta?"
"Üçüncü katta efendim"
"Anladım teşekkürler"
Tekrar asansöre binip 3 katın düğmesine bastım ve üçüncü kata çıktım. Teker teker odaların numaralarına bakarak Gece'nin odasını aradım. Ve sonunda Gece'min odasını buldum.
(Odanı bu şekilde düşünün)
"Gece'm." Diyerek yatağının yanında olan koltuklarda birine oturdum ve elini tutarak konuşmaya başladım.
"Karanlığ'ımın Gölge'si hadi uyan. Söz sen uyandığında dediğin her şeyi yapıcam. Hadi güzelim uyan. Hani sen her şeyde en iyisin ya hep doğru planları sen yapıyorsunya şimdi de uyan ve çeteyi çökeltip Bartuğ'yu öldürdüğümüzü kutlayalım ha ne dersin?! Ya da artık tesise dönelim bu gün yatıp uyuyup biraz dinlenelim yarın ise sen ne dersen onu yapalım ama yeter ki uyan."
3 ay sonra...
Gece tam üç aydır komada. Doktorlar bize 'Olacaklar için kendinizi hazır edin' dedi. Ama ne olucak ki, hiç bir şey. Hiç bir şey olmayacak benim Gece'me. O çok güçlü bir kadın. Elbet bunun da üstesinden gelicektir. Buna adım kadar eminim.
Artık üç aydır bizim her günümüzün gecesi burada geçiyor her gece birimiz onun yanında nöbet tutuyorduk ya bir şey olursa ya uyanırsa diye ama yok uyanmıyordu. Bizde inadına sabahları görevlere geceleri ise onun yanında geçiriyorduk.
Şimdi ise nöbet tutmak sırası bendeydi. Ben ise baş ucundakı koltukda oturmuş uzun uzun onu izliyordum. Üç aydır komada olduğu için artık rengi beyazlamış solmuşdu. Onu böyle görmeye dayanamıyordum. O bir çiçek gibi günü günden gözlerimin önünde soyluyordu ama ben hiç bir şey yapamıyor sadece seyirci kalmak zorundaydım. Çünki lanet olsun ki, elimden hiç bir şey gelmiyordu.
"Gece'm rüyan çok mu güzel? Çok mu eğlenceli ha? Söyle seni bizden bile alıkoyacak kadar mı güzel?"
"Altuğ yine mi ağlıyorsun?" Diye sordu Ateş
"Hayır. Sadece merak ediyorum onu bizden ayıran koparan rüya ne kadar güzel ola bilir ki?"
"Çıkmadık candan ümid kesilmezmiş, Altuğ. Hem sen de Gecenin ne kadar güçlü bir kadın olduğunu biliyorsun."
"Biliyorum. Ama yanılmaktan korkuyorum. Ya artık onun da dayanmak gücü kalmadıysa. Süper kahraman falan değil ki bu kız. Bu kadar yaraya nasıl bu yaşina kadar dözmüş onu bile anlamak zor."
"Altuğ Gece..."
"Uyanıyor...."
****************************
Evet benim küçük yarasa'larım yazarınız yine yaptı yapıcağını.
Umarım yeni bölümü beğenirsiniz🦋
Bu bölüm tamı tamına 700 kelimelik bir bölüm oldu.
Sizi çok öpüyorum 😘
Neyse ben kaçar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Casus Kadın "Tamamlandı"
Mystery / ThrillerHer şey arkadaşı için kendi hayatını riske atan 18 yaşında bir kızla başlar.Zamanla olaylar değişir... "Diğer kitablardan alıntılar bulunmaktadır"