Gece'nin anlatımı ile:
"Altuğ Sarca..."
Bu sözleri duyduğumda sanki ben öldüm... Ben Altuğ'nun gözlerinde onun ölümünü görüyordum... O ise ölümü kabullenmişdi hatta gözlerinde mutluluk da vardı benim orada olmamağımın mutluluğu...
"Daha hızlı sür şu arabayı!!!" Diye yüksek sesle bağırdım.
"Hadi ama sevgilim. Acelemiz mi var?"
"Bekle lan beni şerefsiz köpek! Ecelin olmaya geliyorum!"
Hedefim onu oyalamak ve daha az kişiye zarar gelmesine sebeb olmaktı.
"Şimdi bakalım Altuğ'ya ne ceza çıkacak?"
Nefesimi tutmuş çıkacak cezayı bekliyordum.
"Bir uzuluvu senden alıcaz ama buna Gece karar vericek." Dedikden sonra bir kahkaha patlatdı.
"Tamam. Altuğ kulağının alınmasını istiyor ama cezayı yarasasına devr ediyor."
Dediklerim yüzünden yüzündeki ifade yerini kızgınlıkla değişdi. Çünki ben böle yaparak onun hastalıklı ruhunun gıdalanmasını engelliyordum."Tamam öyle olsun bakalım benim küçük yarasa'm. Sevgilim senin her zaman bu kadar zeki olduğunu söylemişmiydim?"
Hiç bir şey demeden bakışlarımı Altuğ'ya çevirdim.Sözlerinde sadece bir duygu vardı o ise gururdu.
"Şimdi yeni şanslı ismi açıklıyorum. Hımm. Çınar Göktuğ..."
"Bakalım sana ne çıkacak? Rus Ruleti."
Badigardlara bakıp konuşdu "Çözün ellerini!" Adamlar Çınar denen herifin ellerini ve ayaklarını çözüp deponun ortasına getirdiler ve eline bir silah verdiler.
"Eğer yarasan ölürse sende ölürsün."
Hayır! Hayır! Hayır! Süreyi en kısa zamanda uzanmam lazımdı.
"Bartuğ!"
Bana doğru dönüp konuşdu.
"Efendim sevgilim?"
"Ama sen oyunu kurallarına göre oynamıyorsun!"
"Hayır!! Oyunun kuralları bunlar"
"Ama onlara yaşama hakkı vermiyorsun! Her iki seçimde ölüm!!!"
"Evet? Yani?"
"Ama yaşam için onlara hak vermiyorsun bu bir ölüm oyunu bu oyunun sonunda kimse yaşayamıyacak!!"
"Ahh benim akıllı sevgilim senin bu zekana hayranım"
" Bu konuyu çok fazla uzattınız. Sende sık şu yarasanın kafasına yoksa biz senin kafana sıkıcaz!"
Adam elleri titreye titreye yarasanın kafasına sıktı bir boştu, iki boştu, üç silah patladı dört bir silah daha patlatü demin ki adamın kafasında, adam yere düşdü. Her yer kan içindeydi. Çünki kurşun kafatasının bir tarafından girip diğer tarafından çıktı.
"Bekle beni!!! Senin sonunu kendi ellerimle getirmeye geldim ulan!!" Dedikden sonra telefonu koltuğa fırlatıp her iki silahımı elime alıp önüme çıkan tüm korumalara sıkmaya başladım.
Arkamdan ise özel kuvvetlerden 20 kişilik bir ekip geliyordu.
Onlar diğerlerini öldürürlen ben deponun içine girdim. Badigardların hepsini tek kurşunla yere serdim. Ve silahlarımdan birinin kurşunu artık bitmişdi ve benim elimde tek bir silah kalmışdı.
"Ne!?" Diye bağırdı.
"Nasıl sen o arabadan indiğin an bomba patlayacak sen ise ölücektin!!"
"Hayat süprizlerle doludur." Dedikten sonra silahı alnının ortasına dayadım. O da elini silah yapıp benim alnımın ortasına dayadı.
"Görüyormusun Ayaz! Ben sana dün 'Seni bir öldürücem' dediğimde sen bana gülüb o sırada benim de elimde bir silah olur ve sen daha kımıldamadan seni alnının çatından vururum dedin. Şimdi söyle bakalım silah kimin elinde??" Dedikden sonra sadistçe bir kahkaha patlatdım.
"Son sözlerini söyle. Çünki ben öldürdüğüm kişilerin son sözlerini bir deftere yazıyorum."
"Seni bir serçenin göz yaşı kadar seviyorum. Şimdi ise serçenin gözünden bir yaş düştü. Benim sonum için... Ama benim sonum sana da zarar vermeli çünki her kes ettiğini bulur."
Dediğinde hızlıca cebinden bir bıçak çıkarıp kalbimin yakınlarında olan bir yere sapladı. Ben ise hızlıca silahın tetiğine basıp onun kalbinin olduğu yere sıktım. Sonra ise kalbimin yakınlarına saplanan bıçak yüzünden yere serildim. Hatırladığım son ses Altuğ'nun haykırışla yanımda diz çökmesi oldu.
"Gece!!!!"
Sonrası ise karanlık....
****************************
Evet tamı tamına 540 kelimelik bir bölüm oldu.
Umarım yeni bölümü beğenirsiniz benim küçük yarasa'larım.
Hadi bay bay canlarım ♥️
Ben kaçar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Casus Kadın "Tamamlandı"
Mystery / ThrillerHer şey arkadaşı için kendi hayatını riske atan 18 yaşında bir kızla başlar.Zamanla olaylar değişir... "Diğer kitablardan alıntılar bulunmaktadır"