Beklenmeyen Gerçekler

211 10 9
                                    

Yaklaşık 2 saatdir dövüşüyorduk ve artık ben çok yorulmuşdum.

"Bartuğ yeter! Biraz mola verelim sonra devam ederiz"

"Daha yeni ısınıyorduk amma. Yoksa korktun mu?"

Yumruk yaptığım elimi karın boşluğuna sert bir şekilde geçirdim.

"Hah! Senden korkan senin gibi olsun!"

"O zaman beni yere sermeden maçı bitirmiycem"

Bu sözleri beni baya kızdırdı. Sabahtan canım çıktı. Amma yere sermeyi başaramamıştım. Yere sermeyi bırak dizleri üzerine bile çöktürememişdim.

"Sözlerindeki füları artık çıkar yeter bu kadar karanlıkda dövüş."

Dediğinde hemen füları gözlerimden çıkardım. Artık dizleri üzerine üzerine çöktürmeyi bırak yere sericektim.

Dizlerine doğru sert bir tekme savurduğumda dizleri üzerine çöktü bende bunu fırsat bilip üzerine atladım. Ve yüzene teker teker yumruklarımı savurdum.

"Canımı çıkardın ne adi adam! Allahın belası pis şerefsiz!"

O anki kızgınlıkla onun karnına oturduğumu bile fark etmemişdim. Ayağa kalkmak için bir hamle yaptığımda beni belimden tutup kalkmamı engelledi.

"Çok iyi iş çıkardın benim küçük yaras'am"

Yumruklarımı aynı anda havaya kaldırıp yüzüne gerçirmek istediğimde iki koluylada beni engelledi bir an dengemi sağlayamadım ve üzerine düşdüm. Yüzlerimiz arasında az bir mesafe kalmışdı. Ve bu beni çok rahatsız ettiği için çok elleri ondan kurtardım ve ayağa kalkdım. Artık eski alaycı halime dönmem lazımdı.

"Beni hafife almamanı öğrenmen lazımdı. Bende seni zeki adam zann ederdim.
Ama yanılmışım."

"Sen ama nasıl? Hem silah kullanmayı çok iyi biliyorsun hem de gözü açık ve kapalı şekilde çok iyi performanslar sergiliyorsun. Sen nesin böyle teşkilat ajanı falan mı?"

Hiç bir şey söylemeden alayla güldüm. Aslında doğru söylüyordu ben bir ajandım. Onun kaçırmaya çalıştığı kız yani Naz benim takımımdan biriydi. Şimdi siz o zaman nasıl bu kadar küçük ajan olur ve ya sizin aileleriniz nasıl izin vermiş diye düşüne bilirsiniz. Aslında onlar bizim gerçek ailelerimiz değiller. Benim grupumdaki her kez kimsesiz çocuklardan oluşuyor. Onlar ise bizim ailmizmiş gibi davranan insanlar. Biz çok küçük yaşdan beri eğitiliyoruz ve kimliklerimizdeki yanlış. Mesela ben Gece Soysuz'um. Ayrıca on sekiz yaşında da değilim benim yirmi üç yaşım var sadece olarak biz bir kimsesiz liseli kızları kaçıran bir çetenin peşindeydik. Ta ki bu şeref yoksulu beni kaçırana kadar. Onları alt etmem kolaydı ama kendim zayıf rolü oynadım ve beni kaçırmalarını sağladım. Her kez benim kaçırıldığımı ve kaçamadığımı düşünüyor. Ama aslında her şey benim planımdı. Ve plan tıkır tıkır işliyor. İlk bölümde yani tanıyımda yazdığım kısım insanların bildiğiydi. Ama aslında hiç bir şey bilmiyorlar. Onlar Naz'ı kaçırmasınlar diye kendimi feda ettiğimi sanıyorlar. Benim planım ise bambaşka. Ben kız kaçıran çetenin yeraltındakilerden olduğunu biliyorum. Bu yüzden yeraltındakilerden biri olucam aynı Barış gibi. Evet Barışda benim takımımda.

Benim takımım yedi kişiden oluşuyor.

Takımın lideri: benim yani Gece Soysuz bu benim gerçek soy ismim Aşkınsa benim röllerimde kullandığım soy isim

Takımın gücü: Barış Sancak (bu da Barışın gerçek soy ismi.) yani Ayaz'ın en yakın arkadaşı o yeraltına sızdı şimdi ise sıra bendeydi. Benim sızmamsa kolay işdi.

Takımın en soyukkanlısı: Deniz İnanç (bu Denizin gerçek soy ismi)

Takımın en zayıfı: Ecrin Naz Seçkin

Takımın en hızlısı ve en sessizi: Işık Parlak

Takımın en vurdumduymazı ve neşelisi: Ateş Sessiz

Takimın en somurtkanı ve ciddisi: Altuğ Sarca

****************************

Evet hiç böyle bir şey beklimiyordunuz değilmi?

Tamı tamına 518 kelimelik bir bölüm oldu.

Hadi size iyi şaşırmalar.

Hepinizi öpüyorum 😘

Hadi ben kaçar...




Casus Kadın "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin