Bölüm 18 -İki farklı dünya-

10 3 0
                                    


~İhanet mi?~

-Taylan,Elisanın kendi isteğiyle ,onu bırakıp gittiğini düşünüyordu.Ama olan tam tersiydi,Elisa asla Taylanı yalnız bırakmazdı,ona ihanet etmezdi.Taylan olanları kabul ,edemiyordu.İşte bu yüzden Elisanın ormanda olduğunu ümit ederek dışarıya çıktı,"Belki Elisa ormandadır."diye düşünmek istiyordu Taylan ."Belki de bu işin içinde başka bir iş vardır."diye düşünmek istiyordu.Taylan etrafa dikkatli bir şekilde bakıyordu, bir ümit vardır diye.Ve tam sırada karların üstünde adım izleri gördü.

-Burada iki tane ayak izi vardı.Taylan yere eğildi.Elisa tek başına gitmemişti! Bu iki ayak izinin biri Elisanındı ama diğeri kimindi? Taylan bunun Rüzgar olabileceğini düşündü.Fakat o olamazdı,buraya tekrardan gelemezdi.Taylan "bu ayak izleri Elisanın babasının olabilir."dedi içinden.Eğer öyleyse Elisa Taylanı yarı yolda bırakmamıştı.İşte bu fikir  Taylanı bir yandan korkutuyordu,bir yandan da sevindiriyordu.Taylan vakit kaybetmeden ayak izlerini takip edecekti ve Elisayı ne olursa olsun bulacaktı.

-Taylan ayak izlerini takip ederken ,Elisa otelde duygularıyla kavga içerisindeydi.Elisa otelde odasına doğru çıkıyordu.Ama hala Taylanı aklından çıkartamıyordu.Elisanın bu pes edişinin cezasını çeken Taylandı çünkü."Taylan Elisanın bu yaptığını asla affetmeyecekmiş." gibi düşünüyordu Elisa.Ama artık olan olmuştu.Elisa yaşamından,hayatından vazgeçmişti pes etmişti.Artık Taylan ve Elisa iki farklı dünyaların insanıydı...

-Elisa ve babası koridorun en sondaki odaya kadar gitti.Babası ;
-(Elisanın babası)Bora:Burası senin odan Elisa.Bu yaptıklarını yandaki odaya eşyalarımı bırakınca soracağım!

-Elisa odasına girdi.Dört duvar arasından başka bir şey değildi.Elisa şimdimdiden ormanı özlemişti.Burada yaşanmıyordu.Ayrıca babası ile aynı havayı solumak da istemiyordu.Annesini unutan bir adamla nasıl yaşayabilirdi?

-Elisanın babası içeri girdi ve nefes bile almadan Elisaya hesap sormaya başladı;

-(Elisanın babası)Bora:Nasıl sen evden kaçıp ormana gidebilirsin?

-Elisa:Neden gitmeyim ki? Benim hiç kimsem yoktu işte bu yüzden gittim.

--(Elisanın babası)Bora:Senin iyice dilin uzamış Elisa.Sırf annen öldü diye bunları yapıyorsun! Annenin ölümünün sorumlusu biz miyiz Elisa?

-Elisa:Annem öldü diye mi böyle yapıyorum? Neden yaptığımı ben söyleyim;Senin asla eve gelmemen,bize babalık yapmaman,annemi unutman,bizi başarılı olmaya zorlaman işte bunların hepsi.Sen bizim asla yanımızda olmadın.Annemde gidince ortada bir aile kalmadı.İşte bu yüzden de ben gittim.Ve bir daha da asla seni affetmeyeceğim!

-Elisanın babası ,Elisanın yüzüne bir tokat attı.Sonra ;

-(Elisanın babası)Bora:O zaman ben de seni buraya neden getirdiğimi söyleyim! Tanıdığım bir şirketin sahibi var,işte onun oğluyla seni evlendireceğim.Belki o zaman böyle  saçma hareketler yapmayı bırakırsın!

-Elisanın babası çıkarken odanın kapısını kilitledi ve çıktı.Neden Elisayı buraya getirdiği belli olmuştu.Ama bu hiç iyi olmamıştı.Elisa nasıl tanımadığı biriyle evlenebilirdi? Bu olamazdı.Hem bunu yaparsa Taylana ihanet etmiş olurdu.Elisa evlenmek istemiyordu!

-Elisa ağlamaya başladı.Nasıl bu kadar düşüncesiz olabilir di babası? Nasıl bu kadar acımasız olabilir di? Nasıl kızına bu kadar nefret duyabildi? Elisa artık babasını tanıyamıyordu.Eskiden eve gelmiyordu ama en azından Elisaya el kaldırmıyordu.Fakat onuda yapmıştı.Elisa babasının bu kadar kötü biri olmasını kaldıramıyordu.Elisa ,babasından nefret ediyordu.

-Elisa ağlayarak ayağa kalktı.Elisa o kadar çok sinirlenmişti ki ilk önce masanın üstündeki vazoyu sonra yatağın üstündeki yorganı yere fırlattı.Ve bunları yaparken "SENDEN NEFRET EDİYORUM !"dedi.Bu sözler babasına söyleniyordu.Çünkü onun davranışlarından bıkmıştı.Elisanın attığı vazonun kırık parçaları Elisanın elini kesti ama şu an bunu umursamıyordu bile.Elisa şu an sadece babasını düşünüyordu.Her şeyi Elisayı üzmek için yapıyordu sanki.Elisa pes etmişti ama babasının bu kadar ileri gideceğini tahmin edemezdi.

-Elisa artık aldığı karardan dolayı pişman olmuştu.Babasının böyle bir şey yarıçapını tahmin bile etmemişti.Elisanın isteğiydi olmadan nasıl Elisayı tanımadığı biriyle evlendirebilirdi? Bazen pes etmek gerekirdi.Evet! Ama bu teslim oluş kötü şeylere sebep olucaktı.

-Elisa vazgeçmişti,babasına teslim olmayacaktı! Ve bu otelden kaçacaktı.Elisa kapıyı açmaya çalıştı ama kilitliydi.Buradan çıkamazdı.Elisa çaresizce yatağın üstüne oturdu.Babasının gelmesini bekleyecekti.Elisa bu sürede uyuyakaldı.Elisanın babası akşama doğru içeri girdi.

-Babasının elinde kırmızı bir elbise vardı.Elisaya;

-(Elisanın babası)Bora:Akşam şirketin sahibinin oğluyla yemek yiyeceğiz.Bunu giy!

-Elisa:Emredersiniz başka bir arzunuz var mı Bora bey?

-(Elisanın babası)Bora:Benimle düzgün konuş Elisa.Ayrıca akşam yanlış bir davranış yapma! Bir de ormana kaçtığından falan bahsedip beni rezil etme!

-Elisa:Sen anca hep kendini düşün.Tek kendini umursa.

-(Elisanın babası)Bora:Elisayı saçmalamayı bırak! Bu arada bu odanın hali ne ? Elinide kesmişsin akşama kadar bir şeyler yap gözükmesin.

-Elisa:(Babasının gözlerine öfkeyle baktı.)

-(Elisanın babası)Bora:Birazdan buraya gelicem geldiğimde hazır ol!

-Elisanın babası çıkarken kapıyı kapattı sonra da kilitledi.Elisa o elbiseyi giymek istemesede sorun çıkmasın diye giydi.Aynadan kendine baktı.Ne kadar da yorgun bir insandı bu aynadaki.Ne kadar da yorulmuştu bu hayattan.Ama hala güçlü durmaya çalışıyordu sanki. Elisanın narin vücudu kırmızı elbisenin içine tam oturmuştu.Ancak Elisanın gözlerinde büyük bir özlem vardı.Bu özlem Taylana,ormandaydı.

-Elisanın babası içeri girdi ve "Güzel olmuşsun."dedi.Babası bu söylediği kelimiyle Elisayı değersiz hissettiriyordu .Çünkü "Seni sevmeyen bir babanın sözleri ne kadar gerçekçi olabilirdi?".Elisa boş boş babasının suratın baktı.Hala nasıl kızını tanımadığı biriyle evlendirebilir diye bakıyordu babasının suratına Elisa.Bu yaptığı şeyin sonunu göremiyordu.Babası dışarı çıktı ve Elisa da mecburen peşinden gitti.Otelin koridorları bomboş ve kasvetliydi.Merdivenleri kırmızı halı kaplamalıydı.Elisa ve babası merdivenlerden indiler ve alt kattaki restorana gittiler.

-Elisanın babası ilerideki bir masaya doğru yürümeye başladı .Ve Elisaya "ilerideki masada oturuyorlar" dedi. Masada iki kişi vardı.Sağdaki sandalyede siyah gözlüklü ,takım elbiseli ve ciddi bir adam oturuyordu.Yanında ise babasının bahsettiği o şirketin sahibinin oğlu duruyordu;siyah saçları gözünün önüne geliyordu,siyah bir takım yapmıştı,ayrıca bu da çok ciddi duruyordu.Elisanın babası şirket sahibiyle tokalaştı ve Elisaya dönüp "kızımla tanıştırıyım "dedi.

-Elisa nasıl hala bu ortamda bulunduğuna inanamıyordu.Ne kadar da mantıksızdı her şey.Elisa bir an önce buradan kurtulmak istiyordu.İşte bu yüzden oturmak için sandalyeye elini uzattı.Sonra o çocuk ayağa kalktı ve sandalyeyi çekti.Elisa neden böyle bir şey yaptığını anlamamıştı.Elisa çocuğa baktı ve sandalyeye oturdu.

-Yemek çok sessiz bir şekilde ilerliyordu.Elisa yemek boyu iş konuşmalarına rağmen Taylanı düşündü ama babası bu dalgınlığını anladığı için.Konuşmaya başladı."Siz tanıştınız mı?" dedi.O çocuk da "Tanışalım "dedi.Ardından Elisaya döndü."Adım Ateş "dedi.Elisa ise sadece " Elisa "dedi.Elisa gerçekten bundan sonra neler olucak bilmiyordu,içinden "bu tanışma hiç güzel olmayacak "dedi.Çünkü Elisa sadece Taylanı seviyordu...

ORMANIN ANAHTARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin