8.

86 7 0
                                    

-

Eve geldiğimde etraf çok sessizdi. Annem evdedir diye düşünmüştüm, ama galiba değildi.  Ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçtim. İçeri girer girmez salonun olduğu tarafa doğru yöneldim. Salonun kapısından içeri doğru baktığımda, annemi koltukta uyurken gördüm. Üstü açık bir şekilde uyuya kalmıştı. Salona tamamen girdiğimde koltuğa yaklaşıp anneme iyice baktım. Yüzünü kalbimde ki büyük hasretle inceliyordum. Üstünün açık olmasından dolayı üşümüştür diye düşündüm, gözüm koltuğun kolunda olan battaniyeye takılmıştı. Battaniyeye uzanıp elime aldım ve açtım. Yavaş, sessiz ve özenle annemin üstünü örttüm. Saçlarına uyandırmamak için aşırı hafif bir şekilde dokundum.

Onu gerçekten çok özlüyordum, ne kadar kötü davransada içimde ki anne ihtiyacına söz geçiremiyordum. Koltuğun yanında eğilip annemin saçlarına yaklaştım, dikkatlice kokladım. Özlediğim kokuyu içime, ciğerlerime çektim. Çok güzel ve sıcak kokuyordu.

Yeteri kadar kendimi riske attığımı hissettiğim için çömeldiğim yerden dikkatlice kalkıp salon kapısına doğru yöneldim. Tam salondan çıkmak üzereyken arkamı dönüp son kez baktım anneme ve odama, merdivenlere doğru ilerledim.

Sessizce merdivenlerden çıkarken dış kapıdan bir ses geldi, açılıp kapanma sesi gibi bir ses. Babamın gelmiş olma düşüncesiyle adımlarımı hızlandırıp odama koşar bir biçimde girdim. Kapımı ardımdan ses çıkartmayacak fakat hızlı şekilde kapadım.

Çantamı bir köşeye bıraktım ve üstümü değiştirmek için dolabımın kapağını açtım. Dolabımdan pijama takımımı çıkartıp giymek için yatağımın üstüne bıraktım. Yatağa bıraktığım pijama takımıyla, yükselen bağırma sesi bir olmuştu. Malum annem ve babam aynı evdeyken kavga olmaması gibi ihtimal yoktu, şimdide kavga saatleri başlamıştı çünkü annem uzun süredir evde değildi. Evde olmaması yüzünden babam daha sinirliydi, annemin biryerlere gitmesini istemiyordu.

Aşağı kattan gelen bağırma seslerini duymak bile midemin bulanmasını sağlıyordu. Aşağıda olmaları nedeniyle sesler boğuk geliyordu, denilen şeyleri algılayamıyordum. Gerçi onların kavga sırasında dedikleri şeyler çok kırıcıydı, duymasamda olurdu.

Seslerini duymamaya çalışarak yatağımın önünde, pijamamı giymek için durdum. Üstümü çıkarıp hemen pijamalarımı giydim. Çıkardığım okul üstlerinide güzelce katlayıp komidinin üstüne bıraktım, şu an çamaşır makinesinin yanına gitmek riskli gibiydi.

Seslerin yavaşlamasıyla merdiven çıkış sesleri geldi. Korkuyla kapıma baktım, neyseki kapı açılmadı. Yatağıma oturunca sanki korunmasız kılınacakmışım gibi hissediyordum. Ayakta sesleri duymaya çalıştım kısa bir süre ama hiç ses gelmemeye başlamıştı. Derken bir anda annemin bağırma sesiyle tüylerim diken diken oldu. "Sanane, ben sana bağlı yaşamak
zorunda mıyım? İstediğim yere istediğim süreli giderim!" diye sesi yükselmişti. Anlamıştım ki annemin iş gezisiyle ilgili bir konuydu; tartışmaları.

Tekrar yükselen sesle babam olduğunu anladım ve "Karım değil misin, bağlısın bana tabii. Oralarda orospuluk yapıp yapmadığını nasıl bileceğim!" dediğini duydum. İşte şimdi ipler kopuyor gibiydi. Annem sinirle çığlık atmış "Ben mi orospuluk yapacağım? Koskokoca şirket sahibi biri, iş için gittiği yerde orospuluk mu yapacak? Böyle mi düşünüyorsun!?" demiş ardından tekrar gür bir sesle "Ayrıca birbirimizi sevmiyoruz bile, sadece şirketler için evlendik! Çocuğumuz bile sırf şirket içindi! Senin kimseye, böyle sahiplenici davranmanı gerektirecek bir konumda değil ailemiz!" diye bağırmıştı.

Duyduğum şeyle resmen tekrardan yıkıldım. Gerçeği bilmeme rağmen kabul etmek istemiyordum, ama her şekilde kafama kakarak bunu gösteriyorlardı.

REFRESH - taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin