-Sıramda oturuyor, okulun bahçesindeki ağaçları izliyordum. Rüzgardan ağacın yaprakları kıpırdanıyor, insanın içinde bilmediği hisler uyandırıyordu. İnsanın hayallere, düşüncelere dalmasını sağlayan bu görüntünün gerçek amacı neydi? Nasıl bu kadar düşündürücüydü, bu görüntü nasıl bizi içine çekebiliyordu? Zehirli miydi ki? Yada zararlı mı? Sonuçta çok düşünmek iyi bir şey değil ama doğaya baktıkça düşünüp duruyoruz. Bu kolay açıklanabilecek bir şey değil, zaten kolay açıklanabilecek olsa bulunmuş olurdu.
Sabah sabah ne diyordum böyle? Galiba okula erken gelmek bana yaramıyor.Bu sabah annem bıraktığı için baya erken gelmiş oldum, sınıf bomboş ve sessiz. Kimsesiz gibi ama hâla yaşıyor, tıpkı benim gibi. Gerçi artık tam kimsesiz sayılmam, Arkadaşlarım bir de sevgilim var. Öyle değil mi?
Onlardan önce gerçekten kimsesiz ve sessizdim. Acı vericiydi ama kendimi sıkmaktan acıyı hissetmemeye başlamıştım. Her geçen gün patlamaya yaklaşıyor gibiydim. Eğer ki Taehyung'la tanışmıyor olsaydım, belki de hayatıma son verirdim. Bilemiyorum, hissizleşen insanlar yapmaz mı böyle şeyleri? Benim de hislerim git gide azalıyordu, resmen mutluluk gibi şeyleri unutmuştum.
"Jungkook?" diye gelen sesle sınıfın sessizliği bozuldu. Kafamı sesin geldiği tarafa çevirdiğimde gördüğüm kişi mutluluktan sırıtmamı sağladı. "Ne yapıyorsun burada, erken gelmişsin?" dedi ama benim yüzümdeki gülümseme bozulmuyordu. O bana yaklaşmadan kalkıp yanına gittim ve sıkıca sarıldım.
Taehyung, anlamazca baktıktan sonra sarılmama karşılık vermişti. "Sorun ne miniğim?" dediğinde gözümden bir damla yaş düştü. Neydi beni bu kadar duygulandıran birazdan öğrenecektim. "Taehyung..." dedim, oldukça sesim kısık şekilde. Taehyung ise endişe dolu sesiyle "Hm?" diye bir ses çıkarıp devam etmem gerektiğini hatırlatmıştı.
"Annem..." dediğimde sesim dahada kısık çıkmıştı. Taehyung devam edemediğim cümlenin başı yüzünden panikle beni kendinden biraz uzaklaştırıp "Jungkook, sorun ne? Annene noldu? Korkutma beni bebeğim..." dedi.
Taehyung'un gözlerinin içine ağlamak üzere dolmuş gözlerimle baktım ve "Annem, galiba beni sevmeye başladı..." der demez gözümden yaşlar süzülmeye başladı. Buymuş, meğer beni atak geçirmeye götürebilecek, korkumun altında yatanların başı.
Taehyung "Jungkook..." dedi, şefkat dolu sesiyle. Gözlerini gözlerimden ayırmıyor, bana o gözleriyle bakıyordu. "Biliyor musun? Annemde bana ilk defa şefkatli baktı, senin gibi." dedim, gözlerimden akan göz yaşlarının ardı arkası kesilmiyordu. Bir tane düşen göz yaşının arkasından bir diğeri düşüyordu.
"İlk defa ailecek yemek yedik, hatta babam tabağıma rulo omlet koydu. Birde! Annem yapmıştı yemekleri, hepsi çok lezzetliydi." Heyecanla konuştum, gözlerimden yaşlar düşüyordu, yinede heyecanla konuşuyordum.
Taehyung bana sıkıca sarıldığında ben de ona sarıldım ve istemeden üzerindeki hırkayı avuç içlerime alıp sıkmaya başladım.
"Taehyung, çok mutluyum. Bu yaşadıklarım gerçek mi? Her şey düzeliyor mu?" diye sordum Taehyung'a düzeliyor demesini istiyordum, buna ihtiyacım vardı.
"Evet bebeğim. Her şey düzelecek, düzelteceğiz. Senin daha mutlu olman için her şeyi yapacağım, her şeyi." dediğinde biraz geri çekildim, yüzüne bakmak için. İkimizin yüzündede ben de tanımı olmayan bir gülücük oluştu, çok güzel bir gülücük.
Gözlerim Taehyung'un gülüşüne kitlendiğinde parmak uçlarımda yükseldim, burun buruna geldik. İkimizde nefeslerimizi gülüşümüzde hissediyorduk ve dayanamadım. Taehyung'u gülüşünden öptüm. Dudaklarımız birbirine değiyordu, sadece ufak bir baskı vardı. Birbirimizi hissetmek ister gibiydik, Taehyung beni belimden tutup arkamda kalan sıraya oturtana kadar. Oturduğum sırayla beraber gözlerim açıldı ve kocaman oldu, böyle bir hamle beklememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REFRESH - taekook
RomanceAilesinden ve arkadaşlarından zorbalık gören Jungkook'un, Taehyung'la yenilenen hayatı. Seme Taehyung Uke Jungkook ❗️Şiddet içerir❗️ (Angst değil) Düz yazı+Text - Zorla aşılan duvarlar Türlü türlü sırlar Yalanlar dolanlar Karmaşık hayatlar... Loş ı...