13.

89 9 7
                                    




-

Hava kararmıştı. Taehyung hâlâ yanımdaydı, bu gün burada kalacaktı. Ne kadar gerek olmadığını söylesemde, ikna olmamıştı.

Havanın kararmasından dolayı, odada baya karanlıktı. İçimi ufak bir ürperti kaplamış olsada sakin kalmaya çalışıyordum. Sakinleşmeye çalışırken gözlerim Taehyung'a döndü.

Taehyung, hasta yatağının biraz uzağında olan kanepede yatıyordu. Üzerine battaniye örtmüş, bir kolunu gözlerini kapamak için örtmüştü. Ona seslenme ihtiyacı içinde yanıyordum ama bunu yapabilecek kadar cesaretli değildim.

Benim kırpırdanmalarımı hissetmiş olacak ki kolunu yüzünden çekip gözlerini bana çevirdi. Göz göze gelmenin paniği ile kendimi geriye doğru bırakmış yatağa uzanmıştım. Utanç ve pişmanlıkla, göz kapaklarımı birbirine sıkıca bastırdım. Sonra Taehyung "Bir şey mi oldu?" demiş, gözlerimin açılmasına sebep olmuştu. Gözlerimi hemen ona çevirip tekrar göz göze kalmamızı sağlamıştım, ardından az önceki gibi yatakta oturur pozisyona gelip "Uyuyamıyorum" dedim. Taehyung, buna karşılık sırıtmış ve "Neden?" demişti, hâlâ sırıtır vaziyette.

Gülmesiyle hipnoz olmuş gibi ona bakarken konuşmak aklıma gelmiş, "Genellikle uyumakta sıkıntı yaşarım zaten ama şu an ortamı yadırgamaktan galiba.." demiştim. Taehyung onaylar şekilde başını sallamış ve düşünür şekilde bana bakmıştı. Bende ona bakıyordum.

Çözüm arıyordu, belliydi ama çözümü olmayan bir soruya kafasını yormamalıydı. Tam Taehyung'a uyumasını, benim başımın çaresine bakabileceğimi söyleyecektim ki Taehyung "Rahatsız olmazsan yanında yatabilirim." dedi. Kalbim yerinden çıkacaktı bu sefer emindim. Sonra ise aklıma dolan; iğrenme gibi ihtimallerle, Taehyung'u zor durumda bırakmamak adına "Rahatsız olmanı istemem" dedim.

Taehyung kaşlarını çatmış ve "Söyleyen benim zaten, Neden rahatsız olayayım?" demişti. Kalbimin atışı hâlâ çok yüksekti, emindim. Neyse ki artık kalp atışlarımın kontrol edildiği aletle bir bağlantım yoktu, öğlen doktorlar çıkarmıştı.

Taehyung benden cevap bekler şekilde bakarken konuşmakta zorlandım, ama bir şekilde " Bilmiyorum, söyledim sadece " dedim ve Taehyung güldü. "Geliyorum o zaman." demişti, yüzünden farklı bir sırıtış vardı, fakat bu sırıtış vücut ısımı arttırıyordu.

Taehyung oturduğu koltuktan kalkmış, yanıma doğru yürümeye başlamıştı. Sedyede hafifçe kenara kayıp ona yer açtım. İlk defa biriyle beraber uyuyacaktım. Bunun heyecanıyla kıkırdayasım gelmişti.

Taehyung sedyenin tam yanında, yatacağı bölümün önünde durmuş ve oturmuştu. Oturur pozisyondan ona açtığım yere yattığında sıcaklığım katlanıyordu.

Tamamen yattığında battaniyeyi ikimize bölüştürüp kendi üstünede çekmişti. Ben ona bakarken bir anda yüzünü hafif yukarı kaldırmış göz göze gelmemizi sağlamıştı. Aşırı yakındı yüzlerimiz, nefes almakta güçlük çekiyordum.

Gözleri saniyelik dudaklarıma kaydığında nefes alamadım. Taehyung ise gözlerini dudaklarımdan çekmiş, gözlerime bakarak sedyede kendini yukarı ilerletmiş, bana üsten bakmaya başlamıştı.

Bakışlarımız ayrılmazken bana sarılmış ve gözlerini ayırmadan, bir eliyle saçlarımı okşamaya başlamıştı. İçimde hissettiğim sevgi sıcaklığıyla, gözlerim doldu. Taehyung da bunu fark etmiş olacak ki gülümsemişti. Ben ise utanıp kafamı onun göğsüne gömdüm.

Burnuma dolan yoğun kokusuyla resmen mayışmıştım, uykum gelmişti. Benim onun göğsüne sığınmamla dudaklarını saçlarıma bastırmış ve uyumam için saçlarımı okşamaya devam etmişti. Parmakları, saç köklerimi tatlı tatlı gıdıklıyordu. Huzur buna deniyordu bence, seni mutlu hissettirip saçını okşayan birine.

Göğsüne yasladığım kafamı sağa sola oynatmış, sanki orada yer açmaya çalışıyor gibi yerleşmiştim. Saçlarımı hâlâ okşuyor, dudaklarını saçlarıma bastıyor, içimdeki o sıcak hissi uyandırıyordu. Bu sevgiye layık mıydım bilmiyordum ama çok hoşuma gitmişti.

İlk defa, gerçekten huzurlu bir şekilde uyudum.

-

"Jungkook.." Kulağıma dolan sakin sesle, göz kapaklarımı birbirine bastırdım. Gözlerimi hiç açmak istemiyordum, yerimden çok memnundum. Kafamı Taehyung'un göğsüne biraz daha bastırıp iyice onunla birleşmeye çalıştım. Kokusunun beni mayıştırmış olmasıyla uyuya kalmıştım. Sıcacıktım, bu sefer üşüyerek uyanmamıştım.

Hâlâ kalkamıyordum, biraz daha yatmama izin verse tekrar uykuya dalardım. Taehyung uyanmadığım için bana tekrar seslenmiş, ama bu sefer farklı bir şey demişti. "Uyan hadi bebeğim" Duyduğum hitapla gözlerimi yavaşça aralamış, Taehyung'a bakmıştım.

Taehyung'un bana davranışları, atmayan kalbime ilaç gibiydi. Sanki yeniden hayat buluyormuşum gibi, öyle iyi geliyordu.

Taehyung'la her zaman olduğu gibi bakışlarımız yine buluşmuş, göz göze gelmiştik. Bununla beraber dudaklarıma uykulu bir gülüş konmuştu. Benim gülüşümle Taehyung'da gülmüş, mutluluğumu katlamıştı. Sonra ise Taehyung uyandırma nedenini söylemişti. "Hadi kalk bakalım, okula gitmemiz lazım."

Duyduğum şeyle biraz solgunca gülümsedim çünkü onunla biraz daha uyumak istiyordum. Bu zamana kadar uyuyamadığım, korkuyla uyuduğum günlerin acısını çıkarmak istedim ama bunu yapamazdım. En azından şimdilik.

Şu an yapamayacak olsam bile en azından mızıklanabilirdim, Taehyung kızmazdı.

"Biraz daha böyle yatamaz mıyız?" Demiştim. Taehyung ise isteğimle sessizce kıkırdamış, "Birileri okula geç kalmak istiyor galiba, hem ben daha evden okul formalarımı alcağım." demişti. Dediği şeyle dudaklarımı büzmüş ve onu onaylamıştım.

Taehyung bir anlık büzdüğüm dudaklarıma odaklanıp kalmıştı. Sonra ise gözlerini dudaklarımdan çekip üstündeki battaniyeyi çekmiş, sedyede oturur pozisyona gelmişti. Bende onunla beraber doğrulmuştum.

Sedyeden kalkar kalkmaz bende ayaklarımı sedyeden aşağı uzattım. Yere değmemişlerdi, bu yüzden ufak bir zıplayış yapıp yere indim. Taehyung, arkası dönük şekilde koltuğun yanındaki masadan eşyalarını toparlıyordu.

Ben yanımda ne eşya getirdiğimi, bilmiyordum. Annemlerin bana kıyafet getirmemişti, emindim. Bu yüzden sadece sedyenin yanındaki komidinden telefonumu falan almış cebime koymuştum. Üstümde hastane kıyafetiyle okula gidemezdim, bu yüzden Taehyung'a döndüm ve " Şey, benim kıyafetlerimi almam lazım istersen sen çık." demiştim. Aslında eve gitmeye korkuyordum ama başka çarem yoktu.

Taehyung dediğimle beraber bana bakmış, bana adımlamaya başlamıştı. Yanıma geldiğinde "Eve tek gidebilecek misin ki?" demişti. Sorduğu soruyla kafamı eğdim, vericeğim cevap belliydi. "hayır..." En azından şu an gitmeye cesaret edemiyordum.

Taehyung verdiğim cevapla düşünmüş ve "O zaman bize gel, ben sana okul kıyafeti veririm." demişti. Onu onaylamaktan başka çarem yoktu bu yüzden "Tamam, teşekkürler." dedim. Ardından hastaneden çıkmak için harekete geçtik.

-



-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
REFRESH - taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin