30.

35 3 0
                                    


-

Taehyung

Birazdan maç başlayacaktı, üzerimde nedensizce bir heyecan vardı. Aslında nedeni Jungkook'un izleyecek olduğunu bilmem olabilirdi.

Üzerimden heyecanımı biraz atmaya çalışırken üstüme formamı geçirdim. Dolabımın kapağını kapatıp arkamı döndüğümde atışan Hoseok ve Yoongi'yi gördüm.

Umursamadan odadaki banka oturdum. Garip bir hava vardı ortamda. Onların atışması kesildiğinde ikiside formalarını giyip benim gibi oturmuşlardı. Jin ve Namjoon ise kendi aralarında ayakta olacak şekilde konuşuyordu.

Bu sırada odanın kapısı açıldı, giren kişiyi görünce yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşti çünkü giren kişi Jungkook'tan başkası değildi. Ayağa kalkıp ona doğru adımlardım, o da bana doğru gelmişti. Kolarımın arasında alıp sıkıca sarıldım.

Hoseok ve Jin'in bakıştığını görünce onlara biraz sert bir şekilde bakmış olmalıyım ki kafalarını başka tarafa çevirdiler.

Jungkook, yavaşça kollarımın arasından kendini çekti ama hâlâ sarılır vaziyetteydik. Ona doğru eğilip yanağını öptüğümde yavaş yavaş kızaran yanaklarıyla karşılaştım, çok tatlıydı.

"Niye geldin bakiyim?" diye tatlılığına gülerek sordum. Jungkook'ta bana utangaçça gülümseyip "Moral vermeye gelmiştim ama galiba sen bana verdin." dedi, sonrasında ise kıkırdadı.

"Asıl ben moral aldım şu an, maçta çok iyi oynayacağıma eminim. Güzelimi gördüm sonuçta." dediğimde utanarak kafasını bana doğru eğdi. Kafası göğsüme yaslanmıştı, elim saçlarına çıktı. Saçlarını okşarken Yoongi; "Aşkınızdan midem bulandı, gidin dışarda yapın yapacağınızı." 
dedi. Tam ona doğru dönüp ağzımı açacakken Hoseok lafa atlamış, "Sus bi, Jungkook sayesinde Taehyung iyi oynayacak. Bu yüzden aşklarını önümüzde yaşamalarına izin ver." demişti.

Jungkook'a baktığımda omzumun üstünden Hoseok'a bakmaya çalıştığını gördüm. Bu görüntü çok tatlıydı, bir de gülüyordu dediklerine. Ona bakarken daldığımı bile fark edememişim.

Dalgınlığım gürültülü bir sesle açılan kapıyla son buldu. Ne olduğunu anlamazca baktığımda gördüğüm kişiyle şaşırdım. Bu kişi Bogum'du, burada ne işi vardı? Kafamdaki soru işaretleri çok sürmeden Bogum'un sesiyle kesildi.

"Ooo, burada neler oluyor böyle?" dediğinde ufak ufak sinirlendiğimi hissettim. Jungkook'u zora sokmamak adına kafasını tutup kendime bastırdım iyice. Yüzünün gözükmesi iyi olmayabilirdi, zaten Bogum'dan yeni yeni kurtuluyor gibiydi.

Ona sinirli olduğum gayet açık olan bakışlarla bakıyordum ki Namjoon araya girdi. Bogum'un önüne gelip "Ne olduğu seni ilgilendirmez, ayrıca buraya nasıl bu kadar rahat girebiliyorsun?" dedi. Bogum bakışlarını ben ve Jungkook'tan çekip Namjoon'a küçümser şekilde sırıtmıştı. "Ben de bu klüptenim sonuçta, girerim istediğim gibi?" dediğinde hepimiz bakıştık. Şaka mı yapıyordu, gerçek miydi?
Jin anlamazca bakarken söze girdi. "Pardonda kim seni klübe aldı? Nerden uyduruyorsun, istediğin gibi girip çıkamazsın klüplere?" dediğinde Bogum'un bakışları bu sefer Jin'e döndü.

Bogum, cevap vermeden önce içeri giren koçla hepimiz gerçekten ne olduğunu iyice anlayamaz hale gelmiştik. "Bogum maçta Taehyung'un yerine oynayacak." dediğinde şok içinde baktık. Dilim tutulmuştu, o kadar çalışmıştık sonuçta. Bogum ne alakaydı?

Hoseok "Koç, neden Taehyung oynamıyor? Bogum ile hiç çalışmadık bile nereden çıktı bu?" dediğinde koç kafasını kaşımış, bize üsten bakan bir tavırla "Öyle dediysem öyle. Ayrıca Bogum iyi oynuyor, Taehyung'un daha yeni okula geldiğini sizde biliyorsunuz. Oynayabildiğinden bile şüpheliyim."

REFRESH - taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin