Evet bu saate kadar uyumadım yeni bölüm yazdım ajjslwjwkdı umarım beğenirsiniz.
Dinleyin, Justin Timberlake-What goes around...comes around
Karanlık bir oda. Tek görebildiğim buydu. Etrafımda döndüm ve düzensiz atan kalp atışlarımı düzene sokmaya çalıştım ama imkansızdı. Karanlık odada sadece benim üzerime ışık tutulunca ışığın geldiği yere bakmak için kafamı kaldırdım ama ışık sonsuzdu. Boynumda birinin nefesini hissettiğimde kafamı eğdim ve Zayn'in saçlarını görünce gülümsedim. Ellerini belime doladığında karşılık olarak ellerimi boynuna götürdüm ve kendime çektim. Zayn vicutlarmızı ayırdığında yüzünü henüz görebilmiştim. Fakat karşımda Zayn değil Luke vardı. Az önce Luke'a mı sarılmıştım? Geriye sendeledim ama adım atamıyordum. Bir kutunun içindeymişim gibi hareket edemiyordum. ''Benim olduğunu bilmen gerekirdi.'' Dedi eğilip boynuma öpücük kondururken. Hareket edemiyordum. Onu itmek istiyordum ama kolumu bile kıpırdatamıyordum. ''Bilmen gerekirdi.'' Diye fısıldadı ve omzuma öpücük kondurmaya başladı. Elinde metal bir cisim gördüğünde bunun çakı olduğunu anladım. Geriye sendelemek veya onu itmeyi şimdi her şeyden çok istiyordum. Ama imkansızdı. Luke tereddüt etmeden bıçağı bana sapladığında acıyla bağırdım. Defalarca aynısını tekrarladığında acıdan öleceğimi hissediyordum.
Gözlerimi araladığımda ani bir hareketle yerimde doğruldum. Günlerdir aynı rüyayı görüyordum. Her zaman aynısı oluyordu ve ben her gece böyle uyanıyordum. Bir gün bunun gerçek olabileceği ihtimali aklıma geliyordu. Rüya olmasına rağmen karnımda bir acı hissediyordum ve elimi karnıma götürdüm. Yanımda uyuyan Zayn kıpırdandı ve ağırlığını bir koluna vererek doğruldu. Baygın bakışlar attıktan sonra ''İyi misin?'' dedi. O da benim gibi alışmıştı artık. O depodan çıkalı ve o kabus biteli 4 gün olmuştu. Ama şimdi de kendi kabuslarım başlamıştı. Her gece bana işkence eden kabuslar. Kafamı sallamakla yetindim. Zayn omuzlarımdan tutup beni yatağa yatırdı. Vicudumu ona çevirip başımı göğsüne gömdüm. Göz yaşlarımı serbest bıraktığımda gözyaşlarımın Zayn'in üstsüz bedenini ıslatması umrumda değildi.
Dudağımda hissettiğim baskıyla gözlerimi araladım ve üzerimdeki kişinin kim olduğunu umursamadan onu ittim. Üzerimdeki kişi üzerimden kalktığında hemen yataktan kalktım ve nefes alış-verişimi düzene sokmaya çalıştım. Karşımda Zayn'i gördüğümde rahatça nefes aldım. Ellerini havaya kaldırmış öylece bana bakıyordu. "Ö-özür dilerim ben sadece korktum." Diye fısıldadım. "Benim hatam." Dediğinde yanına gidip ona sarıldım. "Çok çok özür dilerim." dedim tekrar. Ne kadar aptaldım. Zayn'den bile korkmaya başlıyordum. Gerçi uyandığımda üstümdeki kişinin Zayn olduğunu bilmiyordum. Ama bana dokunulmasından korkuyordum. Luke'un gülüşü o silahı doğrultuşu, bana dokunuşu, herşey. O pisliğin yanında çok kalmış olmasam da yanında olduğum süreç etkilenmem için büyük bir zamandı.
Bedenlerimizi ayırdığımda Zayn elimi kavradı ve birlikte aşağı indik. Niall bize gülümsediğinde ben de ona karşılık verdim ve yanına oturduk. "Diğerleri nerde?" Dedi Zayn. "Aşağıdalar. Luke'u yakalama planı hakkında konuşuyorlar. Bense çok sıkıldım ve burda biraz Fight Club izlemeye karar verdim." Niall bana hep samimi gelmişti ve hala da geliyordu. Umursamazdı, tatlıydı ama yakınlarına çok değer veriyordu. Onunlayken eğlenmemek mümkün değildi. "Bebeğim sen burda kal ben çocuklarla ilgileneyim." Deyip dudağıma buse kondurduğunda gülümsemekle yetindim. Zayn ayağa kalktı ve salondan çıktı.
Hala tehlikedeydik. Bu beni her saniye korkutuyordu. O gün, o gece. Liam,Zayn ve ben arabadayken Lou,Harry ve Niall'da Luke'u tutarken Niall Luke'un tutsak aldığı kişileri serbest bırakmak için odaları boşaltıyormuş ve Harry'le Louis'in bir şekilde dikkati dağılmış. Luke ellerinden kurtulabilmiş. Şuan kayıp. Nerede olduğunu bilmiyoruz ve bizi öldürme planları yaptığına eminim. O depoda, o kısa süre içinde bile Luke'un nasıl bir pisikopat olduğunu anlamıştım. Er ya da geç bu olanların intikamını alacağından emindim. "Aria burayı kaçırmamalısın. En heyecanlı yeri." Niall'ın sesi dikkatimi dağıtırken bakışlarımı televizyona çevirdim. Bu olaylar olmadan önce en sevdiğim film Fight Club'dı ve hala da seviyordum. Niall'a sokulup Fight Club'u izlemeye başladım. Biraz da olsa kafamı dağıtmak iyi gelecekti.
Film bittiğinde başımı Niall'ın omzundan kaldırdım. Esneyerek ellerimi iki yana açtım. Bu filmi defalarca kez izleriyebilirdim. Her izleyişimde etkileniyordum.
Niall'ın karından sesler geldiğinde utanmışcasına başını eğdi. Kıkırdadıktan sonra "ben de açım. En iyisi içeri gidip birşeyler hazırlayayim." Dedim. "Harika olur." Diyerek beni onayladığında koltuktan kalktım ve mutfağa girdim.
Dolaptan salatalıkları,domatesleri ve birkaç malzemeyi daha çıkardıktan sonra teker teker kesmeye başladım. Aklımda ise tek birşey vardı. O gün Luke'un "Zayn benim üvey kardeşim." Demesi. Cümle tam böyle olmasada benim aklıma takılan tek şey Zayn'in bunu bana daha önce söylememiş olmasıydı. Zayn'in babasıyla görüşmüştüm. Ve annesinin uzun zaman önce vefat ettiğini biliyordum. Ama hiç üvey bir annesi ve üvey bir kardeşi olduğunu bilmiyordum. Özellikle de kardeşinin Luke olması ayrıca beni şaşırtmıştı. Zayn ve Luke'un arasında ne geçmişdi de Zayn bana bunları anlatmamıştı? Eğer çocuklar biraz daha geç gelseydi Luke herşeyi anlatacaktı. Ama eğer çocuklar biraz daha geç gelseydi Zayn ve beni öldürmüş olabilirdi. Bu yüzden bu bilgiyi Zayn'den öğrenmek en mantıklısıydı. Bana söyleyeceğinden emin değildim ama şansımı deneyecektim. Öğrenmeyi herşeyden çok istiyordum. Luke'u önceden beri tanıyordum. Gerçekten çok iyiydi. Kibardı ve herkese iyi davranırdı. Ama şimdi, onu tanıyamıyordum. Tanımak istemiyordum. Zayn'le aralarında ne geçmişti de Luke bu kadar tehlikeli ve korkunç biri olmuştu? İşte bunun cevabını merak ediyordum. Telefonumun melodisi odada yankılanırken elimdeki bıçak ve domatesi bırakarak elime su tuttum. Peçeteyle kuruttuktan sonra elimi cebime götürdüm ve annemin aradığını görünce sesimin iyi çıkması için homurdandım.
Telefonu açıp kulağıma götürdükten sonra annemin sesi kulaklarıma doldu. "Bebeğim?" Her açtığımda sesi bu kadar endişeli oluyordu. Depodan sonra eve gitmiştim. Pek iyi bir halde olmadığımı ve dudağımdaki yarayı görünce korkmuştu. Daha sonra düştüğümü söyleyip onu teselli etmiştim. Bir gün evde kaldıktan sonra ertesi gün Cassie'lerin evlerine gideceğimi birkaç gün onlarda kalacağımı ve okulu aksatmayacağımı söylemiştim. Zor da olsa ikna olmuşlardı. Fakat ben hergün okulu asıyordum. Hergün, daha da kötü oluyordum. Zayn'in yanındayken böyleysem evde nasıl olurdum? İşte ondan korkuyordum. Burda, sevdiğim adamın ve beni anlayan kişilerin yanında olmak en iyisiydi. "Merhaba güzellik." Dedim kıkırdamaya çalışarak. "Nasılsın?" "İyiyim. Gayet iyiyim." Diye yalan söyledim. Umarım inanmıştır. "Siz nasılsınız?"
"İyiyiz. Seni özlüyoruz." Üzgün olduğunu belli eden bir sesle konuştuğunda ağlamamak için gözlerimi yumdum. Ailemi çok özlüyordum. Eski hayatımı, tek sorunumun sınavlar olduğu o zamanları çok özlüyordum. Ama burda sevdiğim adamın yanında olabildiğim kadar iyi olduğumu hissediyordum. Bu durumda ancak bu kadar iyi olabiliyordum. "Ben de sizi özledim. En yakın zamanda gelmeye çalışacağım," daha fazla konuşamayacağımı anladıktan sonra "benim kapatmam lazım. Şimdi dışarı çıkacağız. Sizi seviyorum." Dedim. "Biz de seni tatlım." Dediğinde telefonu kapadım. Ellerimi tezgaha koyarak derin nefesler almaya başladım."İstersen seni onlara götürebilirim." Zayn'in sesini duyduğumda kapıya dayanmış bir şekilde beni süzüyor olduğunu gördüm. "Burda iyiyim." Diye mırıldandım. Yanıma gelip ellerini kalçama yakın bir yere koydu. Ben de ellerimi boynuna doladım ve parmak ucumda yükselerek burnumu boynuna dayadım. Kokusunu içime çekerken tek huzurlu olduğum anın onun kolları arasında olduğum an olduğunu anladım. "Herşey düzelecek tamam mı?" Diye fısıldayıp ellerini saçlarıma götürdü. "Güçlü olduğunu biliyorum. Bunları çabuk atlatacağız." Saçlarıma öpücükler kondurduğunda gülümsedim. "Teşekkürler Zayn." Diye mırıldandım. "Ne için?" Dedi tapılası sesiyle. "Bu zor anımda bile beni mutlu ettiğin için, aşkı öğrettiğin için, yanımda olduğun için, bana şanslı hissettirdiğin için daha birçok şey için teşekkür ederim." Minettar olduğumu belirten sesimle konuştuktan sonra Zayn'in kokumu içine çektiğini hissettim. "Bu dediklerin hep olacak ve senden vazgeçmeyeceğim Aria." İsmimi ağzından duyduğumda gülümsedim. Beni olabilecek her türlü zorluktan kurtaracakmış gibi hissediyordum. Ona kimseye güvenmediğim kadar güveniyordum. O benim geleceğimdi.