8-Free-

667 35 0
                                    

Dinleyin Rihanna-Man Down. Bitince yeniden başlatın

Aria'nın ağzından:
Boğazımda hissettiğim acıyla homurdandım. Yanımda duran Zayn'e döndüğümde bana bakıyor olduğunu gördüm. "Sen burda napıyorsu-" cümlemi tamamlayamadan Zayn'in yüzündeki yaralar dikkatimi çekti ve sustum. Yerimde ağır harektlerle dikleştikten sonra parmaklarımı Zayn'in kaşındaki, yanağındaki ve dudağındaki yaralarda gezdirdim. Benim için buraya gelmişti. Benim için canı yanmıştı. Benim için şuan burdaydı. "B-bunu o mu yaptı?" Dedim korkarak. Zayn başını salladığında dayanamayıp ona sarıldım. O pislik, herşeyi yapabilirdi. Eğer Zayn'i bile bu lanet odaya getirmişse herşeyi yapabilirdi. "Ben çok üzgünüm. Hepsi benim suçum." Diye fısıldadım. Hepsi benim suçumdu. Böyle bir tehlikenin olduğunu bildiğim halde Zayn'e eve gitmek için yalvarmıştım.

"Senin suçun değildi." Dedi Zayn kollarını benden ayırırken. "Ben sanırım susadım." Dediğimde Zayn hemen ayağa kalktı ve kapıya üç kez vurdu. Kapı anında açıldığında içeri bir şişe su attılar. Ve kapı geri kapandı.

Zayn suyu bana verdiğinde hemen kafama diktim. Boğazımdaki acı böylece biraz da olsa dinmişti. Ama hala berbat ve uyuşuk hissediyordum. O pislik ne yapıp beni bu hale getirmişti bilmiyordum.

Suyu bitirip yanıma koyduktan sonra Zayn'de eski yerine yani yanıma geri oturdu. "Ne zamandır uyuyorum?"
"Bilmiyorum. Şuan akşam mı sabah mı bilmiyorum. Sadece uzun süredir buradayız bunu biliyorum." Dedi. Luke neden bunu yapıyordu anlayamıyordum. Biz ona hiçbir şey yapmamıştık ama o.. Bir şerefsiz gibi davranmaktan başka birşey yapmıyordu. Onu Cassie'yle çıktığından beri tanıyordum ve böyle biri olacağı aklımın ucundan geçmezdi. Bir dakika. Cassie. "Cass'den haber var mı?" Dediğimde Zayn başını iki yana salladı. Kim bilir onu hangi odada tutuyordu. "Buradan kurtulamayacak mıyız Zayn?" Dedim bu safer. Zayn başını duvara dayadı ve karşısındaki duvara boş gözlerle baktı.

"Tek şansımız çocuklar. Ama onların da geleceğini sanmıyorum." İlk defa karşımda bu kadar kırılmış bu kadar yenilmiş bir Zayn Malik görüyordum. Bu beni daha da güçsüzleştiriyordu. "Neden?" Dediğimde bana baktı. Birkaç saniye boş bir şekilde baktıktan sonra önüne geri döndü. Daha sonra omuz silmekle yetindi.

Haberler kötüydü. Bir tane bile iyi birşey olmamıştı. Kimse bizi kurtaramıyacaktı. Çocuklara ne olduğunu bilmiyordum. Zayn'e sorsam da söylemeyeceğini biliyordum. Ama çocuklar da yoksa kimsenin bizi bu lanet yerden kurtaramayacağını biliyordum.

Kapı açıldığında içeri yoğun bir ışık girdi. Zayn yerinde hareketlenip sıkıca elimi tuttu. Kapı geri kapandığında ışık da gitti ve gelen kişinin Luke olduğunu gördüm. "Uyuyan güzel meraklandırdın bizi." Dedi sırıtırken. "Ne zamandır seni bekliyoruz. Değil mi Zaynie?" Dediğinde Zayn susmakla yetindi. Luke birkaç adım atıp bana yaklaştı ve eğilerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Sen benimsin bunu biliyorsun değil mi bebeğim?" Yakınlığından dolayı rahatsız oldum ve kafamı çekmeye çalıştım ama o çenemi tutarak bunu engelledi. "Değil mi?" Dediğinde ani bir cesaretle yüzüne tükürdüm. Saniyesinde sert bir tokat yemem bir oldu. Yanağımda hissettiğim yanma hissiyle gözlerim dolarken başım omzumun üzerine düştü.

Zayn elini elimden çekerek ayağa kalktı ve Luke'u itti. Luke sırıtırken Zayn sert bir yumruk geçirdi. Bir tane daha ve bir tane daha. Luke yere düştüğünde gözlerinin kapandığını gördüm ve çığlık attım. Zayn yumruklarını savurmaya devam ederken "sakın" bir yumruk daha "sakın birdaha ona dokunma." Dedi ve yakasından tutup suratını Luke'un suratına yaklaştırdı. "Yoksa seni sikerim." Luke gözlerini zar-zor açarken Zayn Luke'un kafasını tutup sertçe yere yapıştırdı. Çıkan sesle yüzümü buruşturdum. Luke'un neredeyse yüzünün tamamı kanıyordu.

Zayn yumruklarına devam ediyordu. Aynı zamanda karnına tekme atıyordu. Luke'un ağzından kanlar geldiğini görünce bir elimden destek alarak ayağa kalktım ve Zayn'in yanına gidip yumruk atmak için sıktığı havadaki elini tuttum. "Yapma." Diye fısıldadığımda Zayn bana döndü. Gözleri siyaha bürünmüştü bile diyebilirdim. Yüzü kıpkırmızıydı ve boynundaki damarları görebiliyordum. Böyle bir haldeyken ona bu denli yakın olmak ne kadar sağlıklıydı bilmiyordum. Ama yapmam gerekiyordu. "onu öldüreceksin." Dedim. Zayn yumruk yaptığı elini gevşetti ve ayağa kalktı. Luke'un bedenine bir bakış attıktan sonra bana baktı. "Eğer onu öldürürsem kurtulacağız." Dediğinde kafamı salladım. "Katil olamayız Zayn." Diye fısıldadım. "Eğer biz olmazsak o olacak. Bizi öldürecek Ari." Dedi. Zayn'in elinden tutup Luke'un bedeninden uzaklaştırdım. "Bırak, öldürürse öldürsün. Birlikte ölürüz ha?" Derken sesim titremişti. Yanaklarımda hissettiğim ıslaklıkla ağladımı farkettim. Zayn göz yaşlarımı silerken gözlerimden başka hiçbir yere bakmıyordu. "Ölmene izin vermeyeceğim Aria." Diye fısıldadı. "Ölmeyeceğiz o halde." Dediğimde yüzüne burukça bir gülümseme yerleştirdi.

"Ah hayır öleceksiniz." Arkadan gelen sesle Luke'un yerinde doğrulmaya çalıştığını gördüm. Zayn beni arkasına aldı. Luke duvardan destek alarak kalktıktan sonra berbat bir halde olmasına rağmen dişlerini gösterek gülümsedi. Dişlerinin bile kan olduğunu görünce midemdeki bulantı hissini sonraya ertelemeye çalıştım. Luke elini arkaya götürdü ve bir silah çıkartarak bana doğrulttu. Zayn beni arkasına sakladığında silah Zayn'e bakıyordu.

"Sence Zayn ve benim düşmanlığım sadece o lanet bara seni ve Cassie'yi getirdiğim için mi başladı Aria?" Dedi Luke. Zayn'e baktığımda ona oldukça sinirli bir şekilde bakıyor olduğunu gördüm. "Hayır hayır hayır yanlış cevap." Diyerek kahkah attı. "Zayn ve ben seni Malik'in barına getirmeden önce de kavgalıydık," dedi. Ardından baş parmağını ve işaret parmağını birleştirdi ve arasında küçük bir daire olacak bir şekilde boşluk bıraktı. "Bu sadece biraz yarasına tuz basmak oldu." Deyip gülüşünü derinleştirdi. "Yeter artık." Zayn sinirli bir şekilde konuştuğunda Luke kaşlarını kaldırdı. "Daha yeni başlıyoruz Zaynie." Dedikten sonra bana döndü. "Senin bu aptal sevgilin, benim üvey kardeşim oluyor. Ve-" Luke sözümü tamamlayamadan kapı açıldığında içeri Harry girdi ardından diğer çocuklar. Harry Luke'u arkadan kavradı ve silahı elinden aldı. "Bu ne sikim!" Luke sinirle konuştuğunda Harry, Niall ve Louis Luke'u odadan çıkardı. Ah tam da gelecek zamanı bulmuşlardı! Pekala burda olmayı istemiyorum ama Zayn ve Luke'un kardeş olması hikayeyi merak etmemi sağlıyordu.

Liam yanımıza gelip yürümem için yardım etti. Zayn'de hareketlenip zar-zor yürümeye başladığında odadan çıktık. Odadaki kasvetli hava yüzünden çok daralmıştım ve çıkınca derin bir nefes aldım.

Tek görünen siyah bir koridordu ve tek-tük ışıklar vardı. Zayn elimi kavradığında önden Liam arkadan Zayn ve ben yürümeye başladık. Liam her ihtimale karşı silahı elinde tutuyor ve etrafı kolluyordu.

Uzun koridordan geçtikten sonra çıkışa ulaştık ve kapının önündeki iki cesedi görmemle yüzümü buruşturdum. Bunlar Luke'un adamları olmalıydı ve çocuklar bunları öldürmüş olmalıydı. Zayn beni sürüklemeye devam ediyordu fakat ben doğru düzgün yürüyemiyordum. Bacaklarım uyuşmuştu.

Depodan biraz uzaklaştıktan sonra bir arabaya bindik. Liam sürücü koltuğuna oturdu. Zayn'de benimle birlikte arka koltuğa oturdu. Kurtulmuştuk! Cehennemden kurtulmuştuk ve özgürdük. Bitmişti. Kabus bitmişti.

Aklıma Cassie geldiğinde ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım. "Cassie,o burda olabilir!" Dedim Zayn'e bakarak. Daha sonra dikiz aynasından Liam'a baktım ve onun da bana bakıyor olduğunu gördüm. "Çocuklar Luke'un işini hallettikten sonra tüm o tutsak olan insanları çıkartacak. Eğer Cassie burdaysa onu da çıkartır ve buraya getirirler." Dediğinde içimdeki rahatlama duygusuyla Zayn'in elini tuttum. Zayn bana baktığında elimi dudaklarına bastırdı. Yüzündeki yaralara rağmen hala mükemmel görünüyordu. "Seni seviyorum
Zayn Malik." Diye fısıldadım. "Ben de seni seviyorum meleğim." Dediğinde gülümseyerek gözlerimi kapadım.

Fell the loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin