-Aria'nın yaptırdığı dövme multide yani Zayn'in elindeki olan-
Dinleyin, Miley Cyrus-Maybe You're Right biterse yeniden başlatın.
Zayn saçımın bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdıktan sonra konuştu. "Seni her daim korayacağım."
"Biliyorum." Diye fısıldadım. Elinin tersiyle yüzümü okşarken gülümsedim. Sağ elini alıp parmaklarımı elindeki kuş dövmesinde gezdirdim. Bir çok dövmesi vardı. Hepsi hoşuma gidiyordu ve dövme yaptırmasını seviyordum. Ama elindeki bu kuş benim için her zaman özgürlüğü ifade ediyordu. Hep dövme yaptırmak istemiştim ve şimdi hiç olmadığım kadar özgür hissettiğim için bu dövmeyi yaptırmak istiyordum. "Zayn" dediğimde hımm? Diye mırıldandı. Aynı zamanda beni izliyordu."Bu kuş dövmesinden ben de yaptırmayı istiyorum. Seninkiyle aynı yere." Dedim gözlerimi dövmeden ayırıp Zayn'in ela gözlerine bakarken. "Emin misin? Yani bunu yaptırmak istiyor musun? Canın acıyabilir ve-" kaşlarımı çattım ve sözünü kestim. "Hayır yaptıracağım." Dediğimde kafasını salladı. "Hadi hazırlan çıkalım." Dudağına yakın bir yere öpücük kondurup yanından ayrıldım. İlk defa dövme yaptıracaktım bu yüzden heyecanlanmadan edemiyordum. Dövme,piercing gibi şeylere her zaman merakım olmuştu. Ama hiç cesaret edip yaptıramamıştım. Ama şimdi yeni şeyler yapmaya,değişmeye hazır hissediyordum.
***
Zayn arabayı durduğunda hemen indim. Zayn'de indiğinde yanıma ulaştı ve elimi kavradı. Birlikte dövmeciye girdiğimizde heryerde dövme resimleri olduğunu gördüm. Çok güzel dövmeler gözüküyordu ama ben o kuşu yaptırmayı istiyordum.Kahverengi saçlı,mavi gözlü bir adam bize doğru geldiğinde Zayn'le kısa bir şekilde sarıldılar. "Zayn Malik. Seni ne zamandır buralarda görmüyorduk hangi rüzgar attı seni?" Dediğinde Zayn gözleriyle beni işaret etti. "Aria yaptıracak." Dediğinde adam bana döndü. "Ve Zayn Malik'in göz alıcı kızı. Herkesin bahsettiği kadar güzelmişsin." Dediğinde gülümsedim. "Pekala gel otur şöyle." Deyip deri bir koltuğu işaret etti. Koltuğa yerleşmeden önce tereddüt ettim. Kalbim deli gibi atıyordu. Canım umarım çok yanmazdı ama yanacaktı. O dövme derime bir çok kez girecekti ve canım çok yanacaktı ama vazgeçmeyecektim. Bu dövmeyi istiyordum. "Evet nasıl birşey istersin?" Dedi adam bana bir dosya verirken. Tahmin ettiğim kadarıyla dövme şekillerini göstericekti ama ben dosyayı ona geri uzattım. "Aslında Zayn'in sağ elindeki kuş dövmesinden istiyorum. Aynı yere." Dediğimde adam kaşlarını kaldırdı. Zayn'in elindeki dövmeye baktı ve bana geri döndü. "Kolay olacak bunu da ben yapmıştım." Dediğinde içim rahatladı. En azından emin ellerdeydim. Demek ki Malik tüm dövmelerini burda yaptırıyordu.
Adam bir eliyle elimi tuttu ve diğer eliyle dövme makinesini bana yaklaştırdı. Bir yanım elimi çekmem gerektiğini söylese de cesaretli tarafım "hadi kızım yap şunu!" Diyordu ve ben bu sefer cesaretli tarafımı dinleyecektim.
Zayn'e baktığımda onay verici bir şekilde bana bakıyor olduğunu gördüm. Ne zamandır dövme yaptırmak istediğimi biliyordu. Ama ben hiç "hadi yaptıralım." dememiştim. Şimdi cesaret anımdı işte.
İğne tenimden içeri girdiğinde elimi yumruk yaptım. Tahmin ettiğim kadar büyük bir acı olmasa da canımı yakmıştı. İğne her girdiğinde gözümü kapıyordum fakat bir süre sonra tenimin alıştığını hissetmiştim. Zayn'e baktığımda ellerini birleştirmiş elime bakıyor olduğunu gördüm. Adam işini bitirene kadar öyle durdu ve bitirdiğinde yüzümü ölçmek istermiş gibi bana baktı. "İstediğin gibi oldu mu?" Dedi adam. "Evet çok teşekkürler." Dediğimde gülümsedi ve yanımızdan ayrıldı. Zayn'in yardımıyla ayağa kalktım. Biraz zonklasa da pek acı hissetmiyordum. Elimi tuttu. "Canın acıyor mu?" Dediğinde başımı salladım. Gözleri gözlerimi buldu. "Çok güzel oldu." Dediğinde gülümsedim. Zayn kasaya doğru ilerledi. Adama parasını verdikten sonra elinde kremle yanıma geldi. "bunu hergün süreceksin." Kafamı salladığımda elimi kırılacak bir cammış ve kırmayı istemiyormuş gibi narince tuttu. Arabaya bindiğimizde saçımın aslında kaşınmayan bir yerini kaşıdım. Belki şuan Zayn'e sormalıydım. Belki de söylerdi. Gayet iyi görünüyordu ve umarım söylerdi.
"Zayn,"
"Evet bebeğim?" Dediğinde boğazımı temizledim. "Sana birşey soracağım." Dedim tırnaklarımla oynarken. Gözlerini yoldan ayırdı ve birkaç saniye bana baktıktan sonra yola bakmaya geri döndü. "Evet?" Belki de sormamalıydım. Herşey iyidi ve mahfetmemeliydim. Belki söylerdi. Ah ama hayır söylemeyeceğine emindim. Sormam gerekiyordu. Hadi yap şunu Aria!"O gece Luke senin üvey kardeşin olduğunu söyledi. Sen bana bunu neden söylemedin?" Dediğimde Zayn direksiyonu biraz daha kavradı. "Hayır aslında asıl soru neden senden nefret ediyor? Üvey kardeşsiniz ve senden bu kadar nefret etmemesi gerekir." Dediğimde Zayn'e baktım. Bir dakika bile gözlerini yoldan ayırmadı. Fakat çenesi kasılmıştı. "Ari bunları sana zamanı geldiğinde söyleyeceğim." Dediğinde gözlerimi devirdim. Zamandan bahsediyordu. Hep zamandan bahsediyordu ama bu kadar uzun süredir birlikte olmamıza rağmen üvey kardeşi olduğunu bilmiyordum. "Sürekli zamandan bahsediyorsun. Ortada zaman diye birşey yok. Bunu söyle veya söyleme Zayn." Dedim sinirle. "Öyleyse söylemeyeceğim." Dediğinde bağırdım. "Arabayı durdur!" Zayn bana baktığında dolmak üzere olan gözlerimi kırptım ve göz yaşlarımın akmaması için oldukça büyük bir çaba harcadım. "Sana arabayı durdur dedim." Dediğimde Zayn sürmeye devam etti. Kendimi öne attım ve direksiyonu kırdım. Zayn elimi itip arabayı dengede tutmayı başardığında yavaşladı ve kenara çekti. "Senin sorunun ne sikim?" Dediğinde ona cevap verme gereği duymadan kendimi arabadan attım. Neyseki şehrin içinde bir yerdeydik.
Kapı sesi duyduğumda Zayn'in de arabadan indiğini anladım ve adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Zayn'in adımları git-gide daha çok yaklaşırken ben de hızlanmaya çalışıyordum ama yorulmuştum. Zayn kolumdan tutup kendine çevirdiğinde durmak zorunda kaldım. "Çocuk gibi davranmayı bırak ve arabaya bin." Diye kükrediğinde elimi sertçe çektim. "Senin dediklerini yapmayacağım. Siktir git Zayn!" Dedim ondan daha yüksek bir sesle konuşarak. Sokaktaki neredeyse tüm gözler bize dönmüştü. Hatta kimisi yerinde durmuş bizi izliyordu. "Arabaya bin yoksa," dedi ve sustu. Ona biraz daha yaklaştım ve meydan okurcasına başımı kaldırdım. "Yoksa ne? Burda beni öldürür müsün? Biliyor musun kendini bir bok sanıyorsun ama sevdiğin kişiye sırrını söylemeyecek kadar alçaksın. Ya da sevmiyorsundur. Artık senin hakkında hiçbir tahmin yürütemiyorum." Derken tek düşünebildiğim Zayn'in kararmış ela gözleriydi. Dişlerini sıkmayı bıraktı ve kafasını geri attıktan sonra bana geri döndü. "Biliyor musun? Ne halt yersen ye. Benden bu kadar." Dedi. Bağırmıyordu ama söylediği her kelime kalbime defalarca bıçak sokuluyormuş hissi yaratmıştı. Başka birşey söyleseydi,sövseydi bile bu kadar canım yanmazdı.
Arkasını döndü ve hızla arabasına binip gitti. Gözden kaybolana kadar onu izledim. Etrafımda döndüğümde bizi izleyen insanlar yavaş-yavaş dağılmaya başladı.
Şimdi ne yapacaktım? Şehrin ortasında,kimsesiz tabiri caizse göt gibi kalmıştım. Fakat yapmam gerekenin farkındaydım. Uzun süredir aramadığım ve aramaya korktuğum o numarayı aramam gerekiyordu. Elimi çantama attıktan sonra telefonu aldım. Luke'un numarasını bulup yeşil tuşa bastım. Kısa bir süre sonra açtı. "Aria bebeğim,"Dedi gülerken. "Ne o Zayn Malik'in gerçek yüzünü gördün ve beni aramaya mı karar verdin?" dediğinde gözlerimi devirdim. "Konuşmamız gereken şeyler var buluşalım." Sert bir şekilde konuştum. Birkaç dakika cevap gelmediğinde "seni bekleyemem. Cevap ver." Dedim yine aynı sert sesimle. "Pekala geliyorum neredesin?" Dedi. Zafer kazanmışcasına gülümsedim. Eğer sen söylemiyorsan ben de diğer kaynaktan öğrenirim Malik.
Ben de Aria ne zaman soracak diye bekliyordum aksmklsksks Zayn'in tepkisi biraz garip oldu ha?
![](https://img.wattpad.com/cover/40345355-288-k86472.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fell the love
FanfictionVe kız asla bu denli hayatının değişeceğini tahmin etmiyordu.