15 -This Year's Bastard Valentine-

490 28 2
                                    

Dinleyin, Katy Perry-Wide Awake

Ağzımda patatesle biraz daha oynadıktan sonra yuttum. "En son annemleri gördüğümde ki, iki yıl önce şükran günündeydi. Bu kadar güzel yemek yememiştim. Gerçekten harikasın Aria." Liam gözlerini irice açarak iltifatlarını sıraladığında gülümsedim. O da masadan kalktıktan sonra masada sadece Zayn'in olduğunu görünce sakin olmaya çalışarak ayağa kalktım ve tabakları kaldırmaya başladım. "Bebeğim bir yerle gitmek ister misin?" Tabakları bulaşık makinesine dizdikten sonra ayağımla bulaşık makinesinin kapağını kapadım. 4 gündür Zayn evde değilmiş gibi davranıyordum ve kolayıma gidiyordu. Zayn'se kendini affetirmeye çalışıyordu. "Ihm, daha ne kadar böyle devam edeceksin?" Dedi oturduğu yerden kalkarken. "Bilmiyorum. Belki de hafıza kaybı geçirene kadar?"
"İstersen sana hafıza kaybı geçittirecek bir gece yaşatabilirim?" Arsızca konuştuğunda mutfaktan çıktım. "Hayallerini kendine sakla ve mümkünse dile getirme çünkü birdaha öyle birşey olmayacak." Arkamdan geldiğini hissediyordum. Merdivenlere yönlendiğimde kolumdana tutarak beni duvara yapıştırdı. "Seni özlüyorum. Yeterince uzun sürdü bu!" Diye inlediğinde gözlerimi devirdim. Sinirimi bozan da, bunun öylesine bir olay olduğunu ve benim bir süre sonra unutacağımı sanmasıydı. Ben o gece çok kötü bir haldeydim ve bu onun umrunda bile değildi. Bir çok kızla birlikteydi.

Aklıma geldikçe sinirlerimi arttıran şeyleri düşünmemeye çalıştım. Zayn'i ittiğimde geri sendelemedi. "Zaten burada senin zorunla kalıyorum Zayn bırak nefes alayim." Diye isyan ettiğimde omuzlarını düşürdü ve sağa kayarak geçmeme izin verdi. Yukarı çıkıp Zayn'in odasına girdim. Ki 4 gündür benim odamdı. Beni aldatığından beri Zayn misafir odasında kalıyordu. Bense onun odasında. Eve geldiğimizde büyük bir kargaşa çıkarmış ve evini darmadağın etmiştim. Bu yüzden oldukça yumuşamıştı. Eğer sert davranırsa evden gideceğimi çok iyi biliyordu.

Odaya girdiğimde televizyonu açtım ve yatağa oturdum. Kanallarda birşey bulamadığımda elimi telefonuma götürdüm ve son aradığım kişiyi aradım. "Alo" Cass'in neşeli sesi kulaklarıma dolduğunda burukca gülümsedim. Zayn piçi ona da yapmadığını bırakmamıştı. Beni ruhsal onu fiziksel açıdan incitmişti. "Cass" dedim onunkinin zıddına yorgun çıkan sesimle. "Uh, sen iyi misin?"
"Bu durumda ne kadar iyi olabilirsem." Deyip burukça gülümsedim. Acınacak haldeydim. Zayn'le tartışırken sadece onu sinir etmeye çalışıyor ve gülüyordum. Fakat her gece yatmadan önce ağlıyordum.

Beni sevdiğini ve bırakmayacağını söylüyordu,aramızda güçlü bir bağ oluşturuyordu, ve daha sonra gereksiz bir adamla buluştuğum için beni aldatıyordu. Hem de ben üzüntümden ve pişmanlığımdan harap olurken. "Haklısın." Cass'de üzgün bir şekilde konuştuğunda gözlerimi ellerime diktim. "Hey yarın dışarı çıkalım mı?"
"Bilmiyorum Cass ben-"
"İtiraz istemiyorum Ari. Yarın seni alırım."
"Ben gelirim oraya. Çünkü biliyorsun Zayn gibi bir bela varken buraya gelmen yanlış olabilir." Dediğimde biraz daha konuşup kapadık. Dışarı çıkmayı hiç istemiyordum. Evde kalmak ama mümkünse Zayn'in yüzünü görmek istemiyordum. Evde yüzünü görmekten kaçamadığım için dışarı çıkmak en doğrusu gibi geliyordu.

Zayn'den
"Uh Zaynie'nin sevgilisi onu odasına almıyor muymuş?" Liam dudağını büzüp konuştuğunda kaşlarımı çattım. Ardından bir kahkah patlattı. "Kes Liam." Dedim sinirle. "Üzgünüm dostum ama bu çok komik."
"Gülmeyi kes ve bana yardım et. Ne yapabilirim?" Çaresizce söylendiğimde Liam dudağını ısırarak gülmesine ara verdi. "Aria çok kırılmış Zayn. Açıkcası ben de bilmiyorum." Saçlarımı suratımdan çekip söylendim. "Biriniz de bana o gece engel olmadınız."
"Aria'ya bakmamız gerektiğini söylemiştin." Dedi Liam çaresizce. Haklıydı. Hatamı başkalarının üstüne atarak hafifletmeye çalışıyordum ama bütün suç benimdi. "Belki bir yüzük alabilirim?" Dedim. Liam kafasını salladı. "Aslında olabilir. O neyi sever mesela onu temsil eden birşey var mı?" Dediğinde umutsuzca başımı geriye attım. "Hayır amına koyim yok. Aklıma hiçbir şey-" kendi sözümü kestim ve aklıma gelen fikirle gülümsedim. "Kuş. Evet. Elimdeki kuş dövmesini çok beğenmişti ve o da yaptırdı. Bu bizi temsil ediyor gibi. Gidip ona bu dövmeyle ilgili bir şeyler almalıyım." Liam sırıttığında bir kere daha kıkırdadı. "Seni böyle görmeye alışık değilim." Haklıydı. Ben hiç bir kız için böyle oturup düşünmemiştim. Bu kadar değer verip onun için bir şey yapmaya çalışmamıştım. Ama Aria farklıydı. O benim sahip olduğum tek şeydi. O benim aşık olduğum kadındı. Onda beni çeken birşeyler vardı. "Biliyorum dostum. O beni değiştiriyor," deyip parmağımdaki yüzükle oynamaya başladım. "O farklı anlıyor musun? Gülüşünde, bakışında, hareketlerinde beni çeken bir şey var." Kimseye bu zamana kadar böyle açılmamıştım. Fakat Liam beni anlıyordu. Ona içimdekileri dökmekte zorlanmıyordum. Rahatça her şeyi anlatabildiğim tek kişiydi. "Fena aşık olmuşsun sen."

Dinleyin, Katty Perry-Teenage Dream

Aria'dan
Üzerimdeki pudra rengi elbiseyi çekiştirdim ve aynadaki yansımama baktım. Cassie'de diğer kabinden çıktığında üzerinde buz mavisi bir elbise vardı. Onunki dizinin biraz altındayken,benimki dizimin biraz üstündeydi. Kötü olmamıştı ve elbise gerçekten çok şirindi. "Harika görünüyorsun!" Cassie beni baştan aşağı süzdükten sonra gözleri parladı. "Ah sen de. Bence bunları almalıyız." Bana katılan homurtular çıkardığında gülümsedim. "Efendim bu size çok yakışmış." Sarı saçlı yeşil gözlü ve oldukça genç gözüken biri yanımıza geldiğinde onun burda çalıştığını anladım. Yaka kartında Mike yazıyordu. "Teşekkürler Mike." deyip gülümsediğimde Mike'da gülümsedi.

Yanıma gelip eteklerin ucundan tuttu ve eliyle eteğim bittiği yerin biraz daha üzerini gösterdi. "Ama bence bunu buraya kadar kestirmeliyiz. Daha güzel gözükecektir." Dediğinde "pekala" dedim. Çocuk ellerini elbiseden çektiğinde Zayn ve sinirli olduğunu belirten mimiklerini görünce ağzım o şeklini aldı. Hızla yanımızdaki çocuğa yaklaştığında sert bir yumruğu geçirdi ve çığlığı basmam bir oldu. Adının Mike olduğunu öğrendiğim çocuk yere serilirken Zayn üzerine çıktı ve yumruklarını devam ettirdi. "Zayn dur! Yapma!" Bağırıyordum ama beni duymuyordu. "Benim kızıma nasıl olur da dokunursun lan!" Dediğinde çocuk acıyla inledi. Zayn yakasından tutup kaldırken Mike'in ayaklarının yerden kesildiğini görmüştüm. "Seni sikerim. Burda sikerim anladın mı?" İnsanlar etrafımıza toplanmaya başladığında diğer çalışanlar ve güvenlik görevlileri de geldi. Çalışanlar Mike'ı tutarken güvenlik görevlileri Zayn'i Mike'ın üzerinden aldı. Mike acıyla dudağını tutarken yanına gittim. "Mike ben çok özür dilerim. Gerçekten. Hastane masraflarının hepsini karşılayacağım tamam mı?" Mike bana sinirli bir şekilde baktı ve yutkundu. "Paranıza ihtiyacım yok! Lütfen birdaha yüzünüzü görmeyeyim." Dediğinde çalışanlar onu götürdü. Zayn'e döndüğümde güvenlik görevlileriyle konuşuyor olduğunu gördüm. Neden buraya gelmişti? Beni nasıl bulmuştu? En önemlisi Mike'dan ne istemitşi? Bugünlerde bir pislik gibi davranmakta üstüne yoktu. 'Yılın piç sevgilisi' ödülünü hak ediyordu.

Cassie yanıma geldiğinde "ne yapmaya çalışıyor?" Dedi. "Öğreneceğiz." Deyip emin adımlarla yanına ilerlediğimde güvenlik görevlileri de "görüşmek üzere." Deyip gittiler. Onları bile yola getirmişti. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Diye cırladığımda Zayn dolgun dudaklarını yaladı. "Bana bak, ne o erkeklere eteğini elletmeler?" Hesap sorduğunu açıkca belli etmişti. "Son yaşananlardan sonra bu seni ilgilendirmiyor." Dediğimde Zayn'in mimikleri iyice gerildi. "Sesini kes yoksa seni susturmasını bilirim Aria! Evde hesap soracağım ben sana. Şimdi benimle geliyorsun." Deyip kolumu kavradığında kolumu çektim. "Gelmiyorum."
"Seni burda öldürmemi mi istiyorsun?"
"Yapamayacağını ikimiz de biliyoruz. Uzak dur benden!" Sinirle konuştuğumda Zayn yine kolumu kavradı ve bedenlerimizi birbirine bastırdı. "Kaşınıyorsun." Dedi. Bu kadar kendinden emin olması beni çıldırtıyordu! Az önce bir çalışanı sırf elbiseyi kesmemi gerektiren yeri gösterdi diye ölesiye dövmüştü. Ve tüm alışveriş merkezine rezil olmuştuk. Bir de zorla beni eve götürmeye çalışıyordu. Cassie yanımıza geldiğinde sinirle konuştu. "Bırak elini. O senin oyuncağın değil anla şunu. Gelmek istemiyor ve onu zorla götüremezsin." Zayn sinir bozucu bir şekilde gülümsedi ve bacaklarımdan tutarak beni kucağına aldı. Baş aşağı duruyordum ve poposu görüş alanımdaydı. Saçlarım aşağı sarkarken Zayn yürümeye başladı. "Bırak beni aşağılık!" Bağırsam ve yumruklarımı sırtına geçirsem de etki etmedi. "Bırak!" Bağırışlarıma devam ediyordum. Bu alışveriş merkezinde bana yardım edecek kimse yok muydu?

Popom yumuşak zeminle buluşunca arabaya oturtulduğumı fark ettim. Zayn spor arabanın önünden dolanıp sürücü koltuğuna geçti. "Tam bir piç gibi davrandığının farkında mısın?" Dedim sinirle. Sinirlerim tepeme çıkmıştı ve onu yumruklamamak için kendimi zor tutuyordum. Herkese rezil olmuş, aynı zamanda zorla alışveriş merkezinden çıkartırılmıştım. "Senin piçinim bebeğim." Dediğinde gözlerimi devirdim.

Fell the loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin