18-You are my family,my valentine, my friend.

379 22 3
                                    

Adele-Someone Like You ile okuyabilirsiniz.

Lütfen vote vermeyi unutmayın

İyi okumalar

Kalbim beni bayıltacak türden bir hızla atarken başımın döndüğünü hissettim. Hareket edemiyor, birşey söyleyemiyordum. Adeta yerimde çivilenmiştim ve bu annemle babamı daha çok kızdırıyordu. "Aria son kez söylüyorum sen bu eve ait değilsin. Bu adama hiç değilsin." Dedi annem. Sesini alçaltmaya tenezzül bile etmemişti. Gözlerim buğulanmaya başladığında burukça gülümsedim. "Onu seviyorum anne." Dedim zor da olsa konuşarak. "Sevgi burda önemli bir sıfat değil. O adam sana sadece kötülük yapıyor. Kaç haftadır okula gitmediğini biliyoruz. Müdürün bizi aradı ve eğer 3 gün daha devamsızlığın olursa sınıfta kalacağını söyledi." Babam uzunca kurduğu cümleyi bitirdiğinde dişlerimi sıktım. "Sırf sınıfta kalacağım için Zayn'le ilişkimi kesmemi mi istiyorsunuz?" Hayretle çıkan sesim beni şaşırtmamıştı. Karşımda sevgiden gram anlayaman iki ebebeyinin olması sinir kat sayımı arttırmaya yetiyordu. "Hayır,sınıfta kalmayacaksın ve evet o adaman ayrılacaksın. Ama tek bunun için değil. Aynı zamanda, onun her pisliğini gazetlerden okuduğumuz için." Ağzımıdan anlamaığımı belirten mırıltılrar çıkardım. Zayn hiçbir zaman gazeteye çıkacak türden birşey yapmamıştı. Pek gazete okumazdım ama yapmadığına emindim.

"Kim gelmiş güzelim?" Zayn'in sesi ilk benim sonra annemle babamın kulağına dolduğunda yüzlerindeki o iğrendiklerini belirten ifadeyi yakalamıştım. Zayn'in elleri belimi kavradığında seslice yutkundum. Kalbimin atışları bu sefer hızlı değil çok yavaş atıyordu ve tüm vicudum terliyordu. "Oh Bay ve Bayan Martin sizi burada beklemiyordum," dedi Zayn belimdeki ellerini gevşetip sesini kalınlaştırırken. "Aslında Aria'yı almaya geldik. Ve tam da gidiyorduk. Aria'yla birlikte." Babam kolumu kavradığında Zayn belimdeki ellerini sıkılaştırıp beni kendine çekti. Babam ve Zayn arasında gidip gelen düşüncelerim başımın dönmesini sağlarken Zayn'in sözleriyle gözlerim irice açıldı.

"Üzgünüm ama Aria sizinle hiçbir yere gelmiyor. Fakat isterseniz sizi bir saatliğine evimizde ağırlayabiliriz?"

Sinir bozucu bir tonda konuştuğunda annem ve babamın gerilen mimiklerine şahit oldum. "Aslında bakarsan Zayn, Aria henüz 18 yaşında. Ve biz ne dersek yapmak mecburiyetinde. 18'ini tamamlamadı, ki biz senin gibi birinin yanında kalmasını uygun görmüyoruz." Annem her kelimede vurgu yaparak konuştuğunda kalbimden bir parça alındığını hissettim. Ailem Zayn'i neden istemiyordu? Ben ona aşıktım ve bundan sonra onlara laf düşmemesi gerekiyordu.

"Ah mahsuru yoksa beni neden Aria'ya uygun biri olarak görmediğinizi soracağım."

"Çünkü yaptığın her pisliği gazetelerden okuyup Aria'ya yansıtmamaya çalıştık. Fakat Malik, bir baktım ki kızım günlerdir eve gelmiyor. Cassie'ye gittiğini söyleyip senin evine geliyor ve bunu bize yutturmaya çalışıyor. Durum böyle olduğunda el koymam gerekiyordu. Ve zorluk çıkarma. Bırak kızımı." Babam sertçe konuştu. Anlayamadığım şeyler vardı fakat onu sorgulamak yerine Zayn'in belimi biraz daha sıkan ellerine odaklandım. "Hiç sanmıyorum efendim. Aria kendi kararlarını verebilecek yaşta. 18'inde sonuçta. Doldurmasına da 2 ay kaldı. Hatta 2 ay 12 gün." Zayn'in söyledikleri kalbimin teklemesini sağladı. Şuan fazla stres altındaydım.

"Aria hadi ona bizimle gelmek istediğini söyle ve evimize gidelim." Annem meydan okuyarak konuştuğunda avuçlarımı bir kere daha üzerime sildim. Dilimi dudaklarımda gezdirirken zor durumda olduğumu belirten bakışlar attım. Fakat kimse fark etmedi. Zayn kulağıma eğilip fısıladı. "İstediğini seçebilirsin bebeğim. Fakat onları seçersen beni bir daha görmeyeceksin." Zayn'in söylediklerine karşı ürperdim. dediğim gibi benim ailem 10 yaşımdan beri yoktu. Benim ailem Zayn'di. Onlar değildi. Bu yüzden onlara ihtiyacım yoktu. Ben kararımı çoktan vermiştim.

"H-hoşcakalın." Dedim zor çıkan sesimle. Annem gözlerini pörtletip bana bakarken babam yüzünü buruşturdu. Tek bir kelime etmeden gittiğinde içimdeki yangını bastırmadığımı anladım. "Sen bizim küçücük kızımızdın. Daha dün 7. Yaş gününü kutlarken heyecanla mumları üflüyordun. Daha dün babanın yardımıyla bisiklet sürmeyi öğreniyordun, daha dün ışıklar kapalı uyuyamıyor ve yatağının altındaki küçük canavardan korkuyordun ayrıca mutlaka uyumadan önce iyi geceler öpücüğü istiyordun. Daha dün evimizde cırlayıp koşturuyordun Aria. Bizi gerçekten çok yıprattın. Sana hiçbir şekilde hakkımı helal etmiyorum. Birdaha karşımıza çıkma ve bu adam seni bıraktığı zaman asla yanıma gelip haklı olduğumu söyleme. Çünkü bu gidişin dönüşü yok. Sen seçimini yaptın, ailene karşı sevdiğin adamı seçtin. Fakat bunun sadece bir ergenlik aşkı olduğunu anladığında ve bu adam sana bıçağı dayadığında mahfolmuşken kırıntılarını toplayacak bir annen, canın sıkıldı diye eli ayağı birbirine bağlanan bir baban olmayacak. Artık tek başınasın Aria. Ve bizi büyük hayal kırıklığına uğrattın." Arkasını dönüp gitmeden önce bir bana bir de muhtemelen zaferle sırıtan arkamdaki Zayn'e baktı. Hata mı yapıyordum?

Hayır.

Annemin ima ettiği kişi kesinlikle Zayn değildi. Beni bir gün kapının önüne koyacak veya terk edecek değildi. Eğer öyle olsaydı, beni burada istemezdi. Bana sözü vardı ve o sözlerini tutardı. Zayn'e güvendiğim kadar kimseye güvenmemiştim. Bizim aramızda kimsenin anlayamayacağı kadar sıkı bir bağ vardı. Annem ve babam bunu kabullenmek istemedikleri için benden vazgeçti. Böyle ebebeyinlere ihtiyacım yoktu zaten. Fakat yine de kalbimdeki büyük tabakaya söz geçiremiyordum. Annemin söyledikleri gözlerimin önüne küçük Aria'yı getirmiş, ve beni derinden yaralamıştı. O zamanlar çok masumdum, iyiydim. Fakat şimdi tamamen kirli ve annesiyle babasını bile bir adama terk eden bir kız olmuştum. Annemle babam şuan benim hakkımda binbir türlü şey düşünüyordu, pişman olacağıma, birkaç gün sonra kapılarına geleceğime eminlerdi.

Belki de daha dün beni aldatan bir adam adına büyük bir karar almıştım. Bu geleceğimi etkileyecekti. Fakat dediğim gibi, Zayn'e güvenim sonsuzdu. Bu yüzden tereddüt etmem bile yanlıştı.

Tüm gergin havayı içime soludum ve Zayn'e döndüm. "Hey iyi misin?" Dediğinde kafamı salladım ve başımı göğüsüne gömdüm. "Aria sana çok iyi bakacağım söz veriyorum."

"Bundan şüphem yok, ama biliyorsun Zayn. Onlar benim ailemdi."

"Beni seçmek senin seçimindi. İstemiyorsan gidebilirsin. Fakat biraz geç kaldın." Kafamı Zayn'in göğüsünden ayırdım ve dudaklarım kıvrıldı. "Senin yanında yeterince mutluyum." Diye mırıldandım. Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Kapıyı kapayıp içeri girdiğimizde çocukların hala aynı heyecanla pileystation oynamaya devam ettiklerini gördüm.

Zayn koltuğa oturduğunda yavru kedi gibi ona sokuldum ve vanilya kokusunu içime çektim. "Hey siz iyi misiniz?" Lou buz kesmiş olan yüzümü gördüğünde merakla sordu. Başımı zor da olsa salladım. Yorgunluk hissi tüm bedenimi kapalarken esnedim ve koltukta rahat bir konum aldım.

Düşüncelerim tüm beynimi sarıyordu. Bugün gerçekten büyük bir karar almıştım. Artık ailem denen kişileri bir daha görmeyecektim. Beni 10 yaşına kadar da olsa gerçek bir aileymişim gibi bakımışlardı. Bense onlara sırtımı çevirip başka bir adama gitmiştim. Ama beni anlamaları gerekirdi. En azından ne hissedebileceğimi tahmin etmeleri gerekirdi. Ben ona aşıktım, ve ne ailem, ne okul, ne geleceğim umrumda değildi. Benim geleceğimin Zayn ile birlikte olacağını biliyordum.

Selaaam. Yeni bir bölüme geldim ve pek içime sinmeyen bir bölüm oldu. Herneyse lütfen vote verip yorum yapmayı unutmayın. 700 okunmaya ulaşmışız bu benim için iyi bir şey. Umarım bu daha çok artar. Bu arada bölümleri çok sık yayınladığımı biliyorum bundan rahatsız olan varsa lütfen belirtsin. Görüşmek üzere.

Bana twitter hesabımdan ulaşabilirsiniz [@summer_pll]

Fell the loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin