24-Perfect Together-

340 17 1
                                    

Sa, dediğim gibi sevişme sahnesi yazamadım kusuruma bakmayın ajskndsm neyse iyi okumalar lütfen biraz yorum yapın. Bu bölüm hakkındaki düşüncelerinizi çok merak ediyordum.

The National- About Today ile okuyabilirsiniz. İyi okumalar.

Üzerimdeki beyaz çarşafla oynarken Zayn'in bakışlarını üzerimde hissediyordum. Saçlarımla suratımı kapamıştım çünkü çok utanıyordum. Tamam bu ilk değildi, fakat bu farklıydı. Fazla istekliydi.

Zayn önüme gelen saçlarımı arkaya attı ve benim içimdeki nedensiz kıpırtıya anlam veremedim. '' Çok güzelsin. '' Kalbim hızını biraz daha arttırırken gözlerimi elalarına diktim. Neden utanıyordum? '' Kızarınca da güzelsin. '' Dediği şeye kıkırdadığımda gülümsedi. Şuan bir resim gibi duruyordu. Eşsiz bir resim gibi. Gerçek olmasına imkan yoktu. Bunu en iyi ressam bile yapamazdı. Her mimiği etkileyiciydi. '' Bu harikaydı. ''

'' Kes sesini. ''

'' Hey hayır bence bunu hep yapmalıyız. '' Gülümsemem büyürken boş bir ağnımda Zayn beni kucağına aldı. '' Hey! '' kucağından kurtulmaya çalışıyordum, aynı zamanda tiz sesim odada yankılanıyordu. Zayn bana doğru eğilip dudakalarını boynuma gömdüğünde sakalları yüzünden gıdıklandım. Boynuma ısırıklar bırakıyor aynı zamanda öpüyordu. Hoşuma gidiyordu fakat orada derin bir iz çıkacağından emindim.

Son bir kez sert bir ısırık attığında yüzümü buruşturdum. Zayn suratını- suratımdan uzaklaştırdı ve şişmiş dudaklarıma sonra da muhtemelen izi çıkmış olan boynuma baktı. '' Bu benim izim. Bunu uzun süredir yapmıyordum. Ve sen bunun ne anlama geldiğini biliyorsun. ''

'' Senin olduğumun anlamına geliyor. '' Yavaşca konuştuğumda Zayn kafasını geriye attı. '' Aria beni çıldırtıyorsun! '' Acaleyle konuştu ve beni altına aldı. Bu hali komiğime gitse de ciddi bir surat takındım. '' Yeterince yoruldum bebeğim. Git ve duş al. Sonra da kahvaltı yapalım. '' Zayn kaşlarını çatıp bana bakarken yavru köpek bakışlarımı atıyordum. Derin bir iç çekerek üstümden kalktıktan sonra banyoya girdi. Bense tavanla bakışıyordum.

Zayn dün bana sürtük demişti, fakat ben hiçbir şey olmamış gibi onunla yatmıştım. Kendimi suçlamam mı gerekiyordu? Bilmiyordum, kafamda binlerce soru vardı fakat kötü hissetmiyordum. Belki de bu sefer kötü hissetmemeliydim. Belki de bu doğruydu.

***

Çatalımdaki salatalığı ağzımda attığımda karşımda iştahla yiyen Zayn'e baktım. İkimiz de fazla hızlı yiyor ve etrafımızdaki bir çok gözü üstümüze çekiyorduk. Fakat hem yorulmuş hem aç kalmıştık. Bunun olacağını bildiğim için Zayn'e kahvatlıyı dışarıda yapmayalım demiştim fakat beni dinleyen yoktu.

Üzerimdeki lila rengi kazağı çekiştirip dışarı baktım. Yağmur sonunda durmuştu, evden çıktığımızda çok sağnak bir yağmur vardı ve oldukça ıslanmıştık.

'' Yesene omlet çok güzel. '' Zayn'in sesini duyduğumda bakışlarımı üzerimde gezinen elalarına çevirdim. '' Biliyorum. Bunun tarifini almalıyız. '' İlk defa normal konulardan konuşuyorduk. İlk defa sorunsuzduk, derin bir nefes alabiliyordum. Stresli değildim ki bunu Zayn'de de görebiliyordum. Kirli sakallarıyla oynamaya başladı ve arkasına yaslandı. Bense bej rengi ojelerime bakıyordum. '' Ailen nerde Zayn? '' Aklıma gelen ani soruyla konuştuğumda Zayn'in parıldayan gözleri matlaştı. Yüzünden hiçbir ifadeyi okuyamıyordum. Gözlerini gözlerimden kaçırdığında fısıldadı. '' Bilmiyorum. '' Zayn çaresiz miydi? Onu böyle üzgün görmek konuyu hiç açmamış olmayı istememe sebep oluyordu. Fakat bir kere açmıştım bir daha böyle bir zamanı bulamayabilirdim. Bu yüzden tüm cesaretimle sordum. '' Bilmiyor musun? Aranızda ne geçti? '' Gözlerimin önünden kendi ailem geçereken gerildiğimi hissediyordum. Sahi, benim bir ailem yoktu değil mi? Artık yoktu.

'' Uzun zaman önceydi. Konuşmak istemiyorum. '' Bıkkın bir şekilde konuştuğunda gözlerimi yumdum. Şimdi sormalıydım. Şimdi söylemeliydi. '' Bana güveniyor musun ?''

'' Ne alaka Aria. Tabiki güveniyor- ''

'' O zaman söyle. Ailenle neden görüşmüyorsun, neredeler? '' Gözlerini sertçe devirdi. Kahveleşmiş elalarını bana diktiğinde sıkıca yutkunup masadaki örtüyü parmaklarım arasına aldım.

'' Ben 14 yaşındayken uyuşturucuya başladım. Onlar da bunu öğrendi. Beni yatılı okula yatırmak ve düzelmemi istediler. Ama ben kaçtım. Bir süre sonra babamın ölüm haberi geldi. Kendini ve iki kız kardeşimi öldürmüştü. Annemse o an marketteydi. Onlar beni attıklarında bense, çocukluk arkadaşım Liam'ın yanında kalıyordum. Her neyse annemi almak için gittim. Aldıktan sonra o da Liam'da yaşamaya başladı fakat Liam fazla uyuşturucu kullanıyordu. Annem Bundan rahatsız oldu, birisiyle evlenmek istedi. O da Luke şerefsizinin babası. Gerisini biliyorsun zaten. Yani bir ailem yok. '' Hızlıca ve bir o kadar da duygusuzca kelimeler dudaklarından döküldüğünde bakışlarımı başka tarafa çevirdim. Ona acıyormuş gibi bakmayı istemiyordum. Tanrım, hangi baba çocuklarını da kendini de öldürdü? Hangi baba çocuğunu evden atardı? Zayn herkesi kaybetmişti. Yaşadıklarını anlatmamakta haklıydı. Sormamayı bile dilerdim. Öğrenmiştim, ve Zayn'in moralini bozmuştum.

'' Özür dilerim Zayn. '' Gevelediğimde yanaklarının içini ısırarak başka yerlere baktı. Gergin olduğunu biliyordum, kırgın da. Onun kocaman bir kalbi vardı, yaşadıkları onu kötü yerlere sürüklemişti. Babasının nasıl bir insan olduğunu sormak istemiyordum bile.

'' Pekala ben üzgünüm sormamalıydım. ''

'' Bilmek hakkındı. '' Soğukça konuştuğunda içim ürperdi. Fazla yanlış bir şey yapmışım gibi konuşuyordu. Yerin dibine giresim vardı. '' Lütfen böyle yapma. '' Gözleri beni bulduğunda kemirmekten kızarmış olan dudaklarını araladı. '' Bir şey yaptığım yok Aria! '' Sesini yükselttiğinde yerimde sıçradım ve bir çok kişinin gözleri bize döndü. Bu çok hassas bir konuydu. Üstüne gitmemem gerektiğini bildiğim halde zorlamıştım.

Susmayı tercih ederek koltukta arkama yaslandım. Her ağzımı açtığımda yanlış şeyler söylüyordum. Tanrım, Zayn bana kızmakta çok haklıydı.

Şimdi ikimizin de kimsesi yoktu. İkimiz de derin bir bataklıktaydık. Birbirimize bağlıydık. Birbirimizden başka kimimiz vardı ki? Aşkımızdan başka neye sahiptik? Bağlıydık, güçlüydük,mutluyduk. Beni yalnız hissettirmiyordu. Ya da çaresiz. Beni mutlu hissettiriyordu aynı zamanda güvende hissettiriyordu. Başıma gelen en güzel şeydi.

Fell the loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin