10-"I miss old me."

543 30 1
                                    

İyi bir bölüm olmadı ama geçiş bölümü gibi düşünün. Olaylar ilerleyen bölümlerde oturmaya başlayacak. İyi okumalar ağöldörldös

Dinleyin,Selena Gomez-The Heart Wans What İt Wans

"Biliyor musun seninle geçirdiğim zamanları özledim." diye mırıldandım. "Ben de" Zayn'de mırıldandığında kollarımı ondan ayırdım ve tapılası ela gözlerine baktım. "Nasıl olur da bu olanlardan etkilenmiyorsun?" Dediğimde Zayn çarpık bir şekilde gülümsedi. "Aslında şuan hiç olmadığım kadar huzurluyum. Sen yanımdasın. İyisin. Daha iyi olacaksın." Dedi. İyi olmalıydım. Zayn için, çocuklar için, ailem için,Cassie için iyi olmalıydım. "Olacağım." Fısıldadığımda Zayn ellerini karnına götürdü. "Hadi kurt gibi açım ama!" Dediğinde bu haline güldüm. "Pekala bay ayı sakin ol. Hazırlıyorum." Dedim teslim olmuşcasına ellerimi havaya kaldırarak. "Bay ayı mı olduk şimdi de?" Deyip kıkırdadığında "aynen öyle." Dedim.

Zayn'in telefonunun melodisi odada yankılandığında "buna bakmam gerek." Diyerek yanımdan ayrıldı. Ben de salatalıkları kesmeye geri döndüm.
...
"Harikaydı Ari. Teşekkürler." Deyip masadan kalkan Niall'a gülümsedim. Niall hariç herkes masadan kalmıştı. Ben de Niall'ın bitirmesini bekliyordum ama uzun bir süre bitirmemiş ve oldukça çok yemişti. İltifatlarıyla beni şımartmayı da eksik etmiyordu. Niall'da masadan kalktığında oturduğum tezgahtan kalktım. Ellerimi belime koyarak masaya baktım ve dudağımı kemirmeye başladım. Ben şimdi nasıl toplayacaktım bu kadar şeyi? Pekala. Belki de tabaklardan başlamalı sonra da omlet tavasını kaldırmalıydım aynen öyle yapacaktım.

Tabakları alıp su tuttum ve makineye yerleştirdim. Bardaklara ve omlet tavasına da aynı şeyleri uyguladıktan sonra ellerimi yıkadım ve çocukların yanına ilerledim.

Hepsinin ciddi bir şeyler konuştuklarını görünce yavaş adımlarla yanlarına ilerledim. "Adam heryerde. Dün Paris'deydi. Bugün New York'da görülmüş. Şuansa nerede bilemiyoruz." Lou ciddi bir şekilde konuştuğunda Zayn ellerini saçlarından geçirdi. "Sikeyim, tehlikedeyiz ve birşey yapamıyoruz," dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım. "Korkutuğum Aria. Anladınız mı? Tehlikede olduğumuzu bilmemeli. Bugünlerde yeterince kötü. Ona birşey olmamalı. Söz verin bana birşey olursa onu koruyacaksınız tamam mı?" Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Zayn ne diyordu? Neden ona birşey olacaktı? Bu şeylerin biran önce bitmesini istiyordum. "Dostum böyle konuşma." Harry mırıldandığında Zayn kükredi "söz verin!" hepsi zar-zor "söz." Diye mırıldandığında yavaş adımlarla yanlarından ayrıldım.

Zar-zor adım atarak yukarı çıktım ve balkona girip oturdum. Bunlar çok fazlaydı,sevdiğim adama birşey olması en son istediğim şeydi. Ona birşey olursa ben zaten ölmüştüm demekti. O hayatımdı. Ömrümü ona adamıştım ve dediği herşey, çocuklara söz verdirtmesi korkmamı sağlamıştı. Eğer Luke Zayn'e birşey yaparsa onu kendi ellerimle öldürürdüm. Asla tereddüt etmezdim. Gökyüzüne baktım ve fısıldadım "tanrım lütfen lütfen ona birşey olmasın." Zar zor konuşabiliyordum. Hiç bu kadar yıkılmamıştım. Ölmekten korkmuyordum. En çok değer verdiğim kişiye birşey olmadığı sürece ölümden korkmuyordum. Ben kimseye böyle kör-kütük aşık olmamıştım. Ben kimseye bu kadar değer vermemiştim. Onunla tanıştığım gün, onu sevdiğim gün. Anılarımız, hüzünlerimiz,mutluluklarımız. Herşey bir pislik yüzünden mahfolamazdı.

Belki de sakin olmalıydım. O Zayn Malik'di değil mi? Ona birşey olmazdı. O güçlüydü. Birsürü kişiyi atlatmıştı. Ve bu pisliği de atlatırdı ,atlatırdık. Biliyordum Zayn benim için herşeyi yapardı. Ben de onun için herşeyi yapardım. Bizim hikayemiz başkaydı. Bizim aşkımız bitilecek,vazgeçelecek türden değildi. Ölüm bile ayıramazdı bizi. Onun bir gülüşü beni Dünya'nın en şanslı insanıymış gibi hissetirirken,o bana her baktığında karnımda binlerce kelebek uçuşurken, ölümün bizi ayırması saçma olurdu. Böyle şeyler düşünmek için çok erkendi biliyordum. Ama Dünya yıkılsın,herşeyim gitsin herşey bitsin ama Zayn ölmesin. Tek isteğim buydu. Onu kaybetmekten korkuyordum. O benim aşkımdı ilk ve son aşkım.

"Aria sikeyim." Zayn'in sesini duydum ve birkaç saniye sonra önümde bitti. Büyük elleriyle yüzümü kavradığında yutkundu. "Neden ağlıyorsun?" Dedi. Hıçkırıklarımı tekrar serbest bıraktım. "Zayn sana birşey olmayacak değil mi?" Dediğimde Zayn anlamıyor gibi bana baktı. Birkaç dakika cevap vermedi. "Olmayacak değil mi?" Diye tekrar sorduğumda kafasını iki yana salladı. "Olmayacak bebeğim." Dedi. "Söz mü?" Diye fısıladım. "Ari..." Dedi. zorlandığı belli oluyordu. O da biliyordu. Tehlikedeydi. Ama şuan sadece bir söze ihtiyacım vardı. "Söz ver." Dedim hıçkırıklarım arasında. "S-söz." Deyip bana sıkıca sarıldı. "Yanımda olduğun sürece bana birşey olmayacak." "Olmamalı Malik." Dedim burnumu çekerek. Vicutlarımızı ayırdı ve muhtemelen ağlamaktan kızarmış olan burnumu öptü. "Mükemmel olduğunu biliyorsun değil mi?" Dediğinde gülümsedim. "seninle mükemmelim." Fısıldadım. Zayn suratını bana yaklaştırdı ve alınlarımızı birleştirdik. "Seni seviyorum. Beni değiştiriyorsun, beni mutlu ediyorsun, beni şanslı hissetiriyorsun. Seni Seviyorum Aria." Vicudumdaki bütün kan yanaklarıma hucum ediyordu. kızardığına emindim. "Ben de seni Zayn." Dedim gülümseyerek.

Fell the loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin