Ariana Grande-My Evreything ile okuyabilirsiniz. İyi okumalar ;))
'' Tanrım sadece oturarak bu kadar yorulmam normal mi? '' Deri koltuklara otururken söylendiğimde Zayn çoktan oturmuş daha doğrusu yayılmıştı. '' İstersen seni biraz daha yorabilirim bebeğim. '' Arsızca söylediği şeye karşın güldüm. Ona dönüp suratlarımızı yaklaştırdım. Gözleri sadece dudaklarımdaydı. '' Gerçekten mi? '' Fısıldayarak konuştuğumda dudağını benimkine sürttü. Bu hareket fazla tarik ediciydi.
Zil sesi evde yankı yaptığında gözlerimi devirdim. '' Amına koyayim. Kim geldiyse sikeceğim. '' Zayn sinirle konuştuğunda kalmak üzereydi ki onu durdurdum. '' Bence ben bakmalıyım. '' Kafasını salladığında kapıya ilerlemeye başladım.
Tanrım, bizim kendimize ait vaktimiz olamayacak mıydı? Kapının kulpunu sertçe kavrayıp kendime çektim ve karşımda Cassie'yi görmemle kaşlarım kalktı. Sırıtırken yanında birinin daha olduğunu hissettim. Gözlerim yanına kaydığında kumralımsı saçlar ve kahverengi gözlerle karşılaştım. Tanrım, bu surat çok tanıdıktı. Anılar gözümün önünden geçerken gözlerimi sıkıca yumup tanrıya bu kişinin Daniel olmaması için yalvardım. Eğer oysa değişmişti, büyümüştü ve eskisinden daha ürkütücü görünüyordu.
'' Hey Aria bizi içeri davet etmeyecek misin? '' Cassie'nin söyledikleriyle gözlerimi açtım. Sert bir şekilde yutkunduktan sonra geçmeleri için geri çekildim. Cassie gülerek içeri girdiğine Daniel gözlerini gözlerime sertçe dikti ve zaferle gülümsedi. Tanrım, bu kesinlikle oydu.
İçeri girdiklerinde kapıyı kapadım. Sakin olmalıydım. Zayn geçmiş hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Yani Daniel'ın bana yaptırdıklarından haberi yoktu. Olmamalıydı da. Asla hatırlamak istemeyeceğim şeylerdi ve Zayn'in bunu öğrenmesini istemezdim.
Salona girdiğimde Cassie ve Daniel'ı deri koltukta sarmaş-dolaş otururken , Zayn'i ise gözlerini sertçe onlara dikmiş bakarken gördüm. Yanına oturduğumda dikkatini bana verdi.
'' Bebeğim bizim arkadaşlığımız öyle gereksiz kavgalarla bitemezdi. Ben de buraya geldim. Barışmak için. '' Gülümsemeye çalıştım. Daniel'a baktığımda evi dikkatle inceliyordu. Onca olandan sonra en yakın arkadaşımla çıkmak da neyin nesiydi? En önemlisi evime gelmek? Cassie'yi tanımıyordu bile. Biliyordum, bu bir plandı.
'' Cassie, bizi yanındaki beyefendi ile tanıştırmayacak mısın? '' Zor bir şekilde konuştuğumda Cass Daniel'a biraz daha sokuldu. Mutlu gözüküyordu. Fazla mutlu. '' Ah evet aklımdan çıkmış. Bu Daniel. Onunla lunaparkta tanıştık. Aslında bakarsan çok garip bir hikayemiz va- ''
'' Leo'ya ne oldu? '' Sabırla sorduğumda umursamaz bir tavırla konuştu. '' Ayrıldık. Haklıymışsın tam bir serseriymiş. Yine ve yine haklısın. '' Ah Cass sen bir de yanındakinin nasıl bir serseri olduğunu bilsen...
Kuzenimdi fakat Daniel'a karşı ufak bir aile bağı bile beslemiyordum. Tanrım, ondan nefret ediyordum. Beni uyuşturucu bataklığına sürüklemişti. Gözünü bile kırpmamıştı. Oradaki adamların bakışları... Yanlış hatırlamıyorsam 'Joe'nun evi' ydi.
'' Sizinle tanışmadık? '' Daniel konuştuğunda suratına yumruğu geçiresim geldi. Ah o kesinlikle kötü bir insandı. Kendi uyuşturucu batıklığının içinde battı sanıyordum fakat eskisine göre daha iyi görünüyordu. Göz altaları artık çökük değildi. Veya göz bebeklleri büyümemişti. O canlanmıştı, değişmişti. Fakat bakışları aynıydı. Hala aynı tehlikeydi. Hala beni korkutuyordu.
'' Zayn. Ve o da Aria, '' Zayn konuştuğunda gözlerimi ona çevirdim. Meydan okurcasına Daniel'a bakıyordu. Bir şeyler olduğunu anlamış mıydı? '' Cassie neden evimde tanımadığım bir adam var? ''
'' Tanıdığına eminim Malik. '' Daniel'ın söylediği şeye karşılık ağzım aralandı. Cassie ellerini çırpıp cırladı. '' Siz tanışıyor musunuz? Yani arkadaşsınız. Çifte randevu yaparız. Harika olur. ''
Daniel? Zayn?
Tanrım hayat bana oyun oynuyor olmalı. Fakat Zayn'in bakışlarından arkadaş olmadıklarını anlayabliyordum.'' Arkadaş değiliz. Ben karıştırdım herhalde. '' Daniel Lafı değiştirdiğinde Zayn'in tehditkar gözleri yumuşadı. Cassie ise bu duruma üzülmüş gibi görünüyordu. Bu ortam gerçekten beni boğuyordu. Karnımda cayır cayır yanan bir ateş olduğunu hissediyordum. Boğazımı temizlediğimde gözler bana döndü. '' Ben tuvalete gideyim. '' Ayağa kalktığımda Cassie seninle gelmemi ister misin dedi ama onu red edip tuvalete ilerledim. Kapıyı kilitleyip içeri girdikten sonra suratıma soğuk su çarptım. Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Tren her zaman rayından çıkıyordu.
"Ağlama Aria. Yanında Zayn var. Bu sefer de sana bir şey yapamaz."
İç sesim sürekli aynı şeyleri tekrarlarken hızla atan kalbim yavaşladı. İçimdeki ateşe adeta su tutuluyordu ve ateş kayboluyordu. Güvendeydim değil mi? Yanımda Zayn vardı. O varken bana bir şey yapamazdı değil mi?
Aynadaki yansımama bir kez daha baktıktan sonra havluyla suratımı kurulayıp banyodan çıktım.
Salona girdiğimde deri koltukta sadece Zayn vardı. Sorar gözlerle ona baktığımda yanını işaret etti. Yavaşca yanına oturdum. '' Neredeler? '' Elini önemsiz bir şeymiş gibi havada salladı ve saçlarını düzeltti.
'' Onları gönderdim. '' Dedi diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra.
Ah tanrıya şükür! Diye cırlayasım gelse de bozuntuya vermeden koltukta yayıldım. Daniel'dan korktuğum kadar Luke'dan bile korkmamıştım. Az önceki bakışları aklıma geldiğinde korkudan gözlerim doldu. Tanrım, aramızda geçenler yüzünden küçük bir çocuğun canavardan korktuğu kadar korkuyordum ondan.
Zayn kahverengi saçlarımla oynamaya başladığında başımı omzuna koydum. O da elini omzuma attı ve saçımın ucuyla oynamaya devam etti.
Küçüklüğüm Daniel'la geçmişti. Küçükken bile beni komşunun bahçesine gönderir elma çaldırttırıdı. Hem de bunu zorla yapardı. Beni döverek yapardı bunu. Tıpkı ona uyuşturucu almam için beni zorladığında yaptığı gibi. O alamazdı çünkü Joe'nun evindeki adamlarla kavgalıydı. Hep beni gönderirdi. O adamların bakışları hala aklımdaydı. Aklıma kazınmıştı. Biri beni taciz bile etmişti.
Daniel'a artık bu işi yapacağımı söylediğim günü hatırlıyordum. Büyük bir cesaretim olmalıydı o gün. Beni dövmeyeceğinden nedense emindim. Ve dövmemişti de. Sadece orada öylece kalmıştı çünkü kimsesi yoktu. Bana muhtaçtı ve ben de onu bırakmıştım. Fakat intikamını almaya gelmişti.
'' Siktir, bebeğim neden ağlıyorsun? '' Zayn'in endişeli sesi kulaklarıma dolduğunda yüzümü kavramıştı bile. '' Ben korkuyorum Zayn. '' Elaları endişe kıvılcımları saçarken dudağımın kenarına bir öpücük kondurdu. Ardından büyük bedeni narin bedenimi sardı.
'' Benim yanımdayken sana kimse bir şey yapamaz. Senin kılına bile dokunamazlar. '' Ağlamam daha da şiddetlendi. Geçmişi hatırlamam da korkumu tetiklemişti. Zayn'in beni koruyacağını biliyordum fakat Daniel'ı görmek garipti. Bana birdaha zarar vereceğini hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fell the love
FanfictionVe kız asla bu denli hayatının değişeceğini tahmin etmiyordu.