9|Sınır Tanımaz

5.3K 152 26
                                    


Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum canımlar 💖

Keyifli okumalar dilerim ! 🔥

Kafamın güzel olduğu günün üstünden iki gün geçmişti lakin zihnim hala o gecedeydi.

Kesik kesik görüntüler akıp giderken bir yerde takılı kalıyordu. Devamı vardı fakat devamı bende yoktu.

Bana öpüşmem içini birini bulmasını istediğim adamı hatırlıyordum. Sarhoş olmamı sağlayacak iki bardağı da. Sonrası sisliydi. Tek emin olduğum o bardan seks yapmadan çıktığımdı.

Taksiye binmiş ve Polat'a beni mahallenin girişinde alması için mesaj atmıştım. Beynimi kullanamadığım anlarda bunu nasıl akıl ettiğim muammalardan bir diğeriydi.

O gecenin gizemi yerini koruruken azgınlığımın sebebini çözmüştüm. Ana vatanım kan ağlayacağının sinyallerini çakmıştı. Cinsel tansiyonum o yüzden yüksek olsa gerekti.

Karnıma giren keskin sızıyla beraber iki büklüm oldum. Acının yavaş yavaş bedenimi terk etmesini nefesimi tutarak bekledim. Bu sızının son olmayacağını bildiğimden ağrı kesici bulmak umuduyla evdeki tüm eczane poşetlerinin içini didik didik ettim fakat kahpe şansım yüzümden vitamin ilaçları ve krem dışında bir şey bulamadım.

Polat kendi ağrılarını dindirmek amacıyla tüm ağrı kesicilere dadanmış ve bana bir bok bırakmamıştı. Kontrol için hastahaneye gitmişti ve iki saatten önce gelmezdi.

Parmaklarımı saçlarıma tararcasına geçirip elimi ensemde durdurdum. Katlanması güç sancıların bir diğerine gebe olan vücudumu hışımla dışarı attım. Torbacılarda halice Korkut'un kapısını dayanıp art arda vuruşlarda bulundum. Bulamadığım adama asabım bir hayli bozulurken son durağa doğru harekete geçtim.

"Ateşdağlı'yı iki dakikalığına çağırıver sana zahmet."

Yıllardır ailesinin dolduruşuyla tıpkı diğerleri gibi benden uzak duran tahmini 16 yaşındaki genç gergince "Abim burada değil," dedi.

Tek kaşım havalandı. "Ya nerede ?"

"Emre abinin tamirhanesinde."

Duyduğum isim iyice cinlerimi tepeme çıkarttı. Sıfatına tükürdüğümün Emre embesilinin orada olmamasını dileyerek tamirhaneye doğru yürüdüm. Zira gördüğümde malum günün vermiş olduğu sinir kat sayısıyla beraber sakinliğimi koruyamayabilirdim.

Tamirhaneye varınca derin bir soluk alıp arabanın altındaki bedene doğru ilerledim. Önünde duran çocuğa sus işareti yapıp beni henüz görmeyen adamın sol yanında dikildim.

"Efe," dedi boğuk çıkan sesiyle. "Yıldız tornavidayı ver oğlum."

Efe'ye doğru döndüm. Elinde tuttuğu tornavidayı alıp Ateşdağlı'nın avuç içine temas ede ede bıraktım. Hareketim arabanın altında uzanan adamı şüpheye düşürmüş olmalı ki, sürünerek bedenini aşağı doğru itti. Doğrulmadan önce keskin kahveleri gözlerime değdi.

"Kolay gelsin ustam," dedim sırıtırken.

Çevik hareketiyle ayağa kalkıp mavi tulumun göğüs kısmındaki cepten bez çıkarttı. Yer yer siyah olan bezle parmaklarını silerken bakışları üstümdeydi.

"Ne işin var burada ?"

Memnuniyetsiz bakışlarla tamirhaneye süzüp hoşnutsuz bir sesle "Burayla bir işim olmaz," dedim. Gözlerimi yeniden, kırk yıl hatır kilitleyecek kapasitede olan kahvelere çevirdim. "Kahvehaneye uğradım orada yoktun. Yanında çalışan eleman burada olduğunu söyleyince gelmek durumunda kaldım."

PARYA +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin