PARYA +18

3|Ağır Tahrik

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar !

●●●

Farklı olanı anlamak ve olabildiğince kabullenmek yerine durmadan eleştiren, kınayan ve ayıplayan insanlara kıl kapıyordum. Onları görünce bile elim ayağım titriyor, gözüm dönüyordu.

Bir avucumda taşı, diğer avucumda kağıttı parmaklarımla sıkarken dışarı çıktım. Öfkeli bakışlarımla etrafa baktım. Camımı kıranın canını almak isteyecek kadar cinlerim tepeme çıkmışken bahçe kapısından dışarı adım attım.

"Kırdığınız camı götünüze sokmazsam bana da Defne demesinler !"

Ortalıkta kimse yoktu fakat biliyordum, korkak tavuk gibi sindikleri yerden beni izlediklerini.

Huzurumu bozmaları yanlarına kâr kalmayacağı için, tepeden tırnağa sinirle bezenmişken yürüdüm yakınından geçmem bile yasak olan sokağa doğru.

Çarkıma çomak sokanların devr-i devranını, izzet-i nefsini sikmeye giderken mehter marşı bangır bangır çalıyordu her hücremde.

Omurgasızlar etrafımı çevrelerken yaptım şovumu. İki katlı, kahverengi evin üst katının camını indirdim aşağı. Kuş gibi hafiflediğim esnada kargadan halice ses ciyakladığında yüzümü buruşturdum.

Alt katın mutfak penceresini açtıktan sonra demir korkuluğun arkasındaki korku dolu yüz görüş açıma girdi. Memnuniyetsiz bakışlarıma cevaben önce endişeli sonra kızgınlıkla baktı.

"Bön bön bakma suratıma. Abini çağır," dedim sabırsızca. "İki kelam edeceğim."

Ateşdağlı'nın kapısında eten duvar ören omurgasızlara baktım. Pencereye tüneyen Ceylan bundan güç almış olacak ki "Abimin senin gibi aşüfteyle işi olmaz. Var git yoluna," dedi kibirli haliyle.

Günahım kadar sevmediği kızın sözlerine dudak kenarım alayla kıvrıldı. Güvendiği etten duvarı lime lime edip ona ulaşmayı bilirdim, bilmesine de şimdi vakti değildi. Hesaplaşmam gereken kişi başkaydı.

"Kapındaki itlerle beraber yakarım lan mahallenizi ! Abini çağır dediysem abini çağır. Laga luga yapma bana oksijen israfı."

Ceylan tünediği yerden sekerek geri çekildiği sırada omurgasızlardan biri önümde dikildi. "Yanlış yerde horozlanıyorsun. Diline hakim ol yoksa..." diyen gereksizin sözünü kestim.

Dudaklarımı ıslattıktan sonra tek kaşımı kaldırdım. Dik bakışlarını gözlerimden çekip dudaklarıma baktı ve yutkundu. Daha uçkuruna sahip çıkamıyordu mahalleye nasil sahip çıkacak koduğumun andavalı !

"Yoksa ?" diye sordum seksilik kattığım sesimle. Aklını başından almam saniye sürdüğü için mal oğlu mal cümlesinin devamını unutmuştu.

Erol itinin ağzımın içine düşmesine ramak kala şovumun sebebi ortama giriş yaptı. Bastığı yeri kadar omurgasızları da titrettiğinden dolayı Erol geriye çekildi. Ateşdağlı'nın sert bakışları aramızda bir tur gidip geldi. Mevzuyu çoktan duyduğu için indirdiğim cama kısa bir bakış attı. "Derdin ne ?"

Sol elimle sağ elini tutup yukarıya kaldırdım. Avucumdan taşan büyük elin sahibi kasıldı. Tenlerimizin birbirine değmesinden onun kadar bende rahatsız olduğum için sağ avcumda sıktığım kağıdı, onun avuç içine bıraktım. Elimi elinin altından çektikten sonra "Oku," dedim duygusuz çıkan sesimle.

Kahverengi gözlerini yüzümden çektikten sonra buruşuk kağıdı açtı.
Okuduğu kelimenin ardından kaşları çatıldı, çenesi öfkeyle kasıldı. Parmaklarıyla kağıdı sıkıp elini yumruk yaptı. Altlarına sıçmak üzere olan omurgasızlarla doğru bedenini çevirip yumruk yaptığı eli havaya kaldırdı. "Kim yaptı ?" diye sordu hem sabırsızca hem de öfkeyle.