❀ ~11~ ✿

168 29 8
                                    


"Majesteleri, Kardeş Krallığımız olan Kim İmparatorluğu'ndan İmparator Kim kapıya dayanmış, yardımcıları ve Şövalyeleri ile!.."

Kral bu telaşlı kelimelere karşı duraksamıştı, İmparatorluğun davetsiz bir şekilde çat kapı gelmesi onu huzursuz etmişti, bu aralarındaki güveni zedelemiş ve aralarına bir şüphe çizgisi çekmeyi başarmıştı.

Özellikle Kral Christopher'a bu vasiyet o odasındayken gelmişti, Prens Bang'ın sürekli bir işi olmasa bile abisi öyle değildi. Ülkenin durumu ile alakalı şeylerle ve halkın talepleriyle ilgileniyor, ayrıca başka krallık ve klanlardan gelen, iki çubuğa sarılmış süslü mektupları okumakla meşgul oluyordu. Bunların yanında sadece Joseon değil, bazen ülkenin en bilindik başı olarak diğer ülkelerle de ilgilenmek zorunda kalıyordu, Çin veya Japonya ile olan münasabetleri gibi.

Boy aynasından kendini inceliyordu, kaşları hala çatıktı, asla gülmüyordu.

Başındaki özel siyah şapkayı çıkarmış, bir kenara iliştirmişti. Alnındaki siyah sıkı bandanayı da çözdüğünde, geriye siyah şapkanın altına topuz yaparak sakladığı saçları kalmıştı. Sapsarı saçları vardı ve tek bir harekette sardığı siyah kumaşı çekerek saçlarının açılmasını sağlamıştı. Uzun telleri yumuşacık ve parlak gözüküyordu, eli yanına düştüğü vakit gözlerinin önüne ve sırtına dökülmüşlerdi, tam anlamda saçları beline geliyordu.

Beyaz tenli olgun oğlanın gözlerinin önüne düşen ve çenesinde biten perçemleri de vardı, aynaya yaklaştı git gide içinde yanan garip hislerle. Biraz burkulmuş hissediyordu ama kendi acısını içinde çoktan gömdüğünden bunlar onun için sadece anı olarak kalmıştı, aynada yüzünü iyice incelerken kaşları çatıklığını koruduğu gibi gözleri de doluyordu.

Uzun ince parmağı alnından başlayarak yanağına kadar uzanan izde geziyordu, bunu kimseye söylememişti o günden beri, söylemeyecekti de çünkü kimseye fırsat verecek gönlü yoktu. Bir savaşta bu yarığı almıştı, kardeşini o görmeden korumaya çalışırken keskin metal gözünü bulmuş, tenini kesivermişti, kanamıştı çok. Darbe gözüne pek isabet etmese bile Kral her zaman gerçeği saklardı, o günden sonra yaşadığı hafif görme kayıplarını.

Yara aldığı gözündeki görme kaybı geçen sürüce zaman üzerinden oldukça artmıştı, yakında tek gözünün kör olmasından korkuyordu. Bunu söylemek için güveneceği kimse de yoktu, sadece Kraliyet Doktoru bunu biliyordu, onunla da genelde mektuplar ile iletişime geçerdi.

Gözlerinin doluluğunu geçirmesinin ve kenara fırlattığı siyah kumaşı alıp saçlarının üstlerini at kuyruğu şeklinde bağlamasının sebebi kapısının ikinci kez tıklatılmasıydı, yumruk sesleri yavaş yavaş odasında yankı ederken bu vuruş dört kez, yavaş yavaş gerçekleşmişti. Kendisinin sesinin çıkmadığı karanlık ve geniş odası sessizlik içindeyken bu yankılı yumruk sesleri gerilmesine sebep olmuştu, gözleri de kapıya gitmeden önce yere serilen yorganlara kaymıştı. İki kişilik bir yataktı ama burada tek yatmayı tercih etmişti her zaman, kardeşinin yengesi olacak bir geline sahip değildi.

Onu her Kral'dan ayıran şey buydu.

Yine de diğerleri rütbeleri düşük kişilerdi ve o ülkenin başı sayılıyordu, 13 yaşında iken Divan halkının ne kadar isteği olmasa da tahta onu oturtmak zorunda kalmışlardı. Ailesi ölen bir çocuktu o zamanlar ve başa geçebilecek tek o kalmıştı, oldukça korkar ve ürkerdi küçükken. Hatta onu manipüle etmeye çalışanlar bile olmuş, çocuk aklıyla hareket etmesini sağlamaya çalışanlar da Saray'da bulunmuştu fakat onunla birlikte büyümüş olan Yang Jeongin, karşısındakinin bir çocuk ama aynı zaman da bir Kral olmasını umursamayarak bu tür şeylere karşı onu durdurmuştu.

Kingdom Of Irises ~ Minsung(Mpreg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin