Kingdom Of Irises ~ Minsung(Mpreg)

❀ ~13~ ✿ (M)

Bir şarkı bırakıyorum özellikle sözlerine bakabilirsiniz, hikayeye aşırı uyuyor.

Minsung - Öyle Kolay Aşık Olamam (ai cover)

~

Kahve saçlı oğlanın adımları eşitti ve ritim tutuyordu, gözleri yeri izlerken çatlak dudaklarından tatlı bir melodi firar ediyordu. Saray içinde etrafında ilk defa kimse yoktu ve kendi sesi geniş salon içinde yankı edebiliyordu, sadece iç ve dış kapıları koruyan askerler oradayken Şövalye Yang bile ortalıkta gözükmüyordu.
Merdivenlerin önünde hoş bir ıslık çalan oğlanın elleri arkasındaydı, Prens Bang da yanında değildi.

Toplantı gecesi gelip çatmıştı, Şövalye Lee babasını kendi odasına saklamış ve oradan çıkmamasını tembihlemişti. Bu Saray'a hem girmesi hem de çıkması çok zordu, başına bela almaktan kaçınıyordu. Arkadaşı Hwang Hyunjin ise yapacağı görev olmadığı için her zamanki gibi yatağa yatmış uyku modunu almıştı, normalde arkadaşının babası Bay Lee Mansuk'a göz kulak olması gerekirken gözleri yavaş yavaş kapanarak derin rüyalar içinde yüzmeye başlamıştı.

Saray hiç olmadığı kadar sessiz ve sakinken toplantı odasında durumlar farklıydı, bu bittikten sonraysa ıssızlık büyük bir gürültü koparmayı bekliyordu.

Yere süslü kare şeklinde yumuşak minderler dizilmişti ve tahta masada minik porselen bardaklar bulunuyordu her mindere bir tane gelecek şekilde. Bütün konuklar için bardakların içine içki koyulmuştu ve herkes suskun bir haldeydi, birazdan gerginliğe sebep olacakların bildikleri için konuşmaktan çekiniyorlardı Kral'ın yüzüne karşı. Kral en başta oturmuştu, masanın diğer kenarına ise Bang Jisung isteksiz bir şekilde yerleşmişti.

Bu toplantıya Prens Lee'yi de çağırmışlardı, o Jisung'un yanında otururken utangaç bir halle ve beyaz kıyafetleri ile bir meleği andırarak dudaklarını kemiriyordu. Kısa ve küçük parmaklarıyla oynuyor, stresini atmaya çalışıyordu yanında bağdaş kurmuş eşine karşı. Bu tabloya Lee Minho katılmayı reddetmişti, Kral ve gelen bakanlar başka bir odada konuşmaya hazırlanırken o Saray'ın içinde dolanmayı seçmişti.

Sonunda Kral konuştuğunda herkes nefesini tutmuştu; masada hem savaş bakanı, hem Divan üyelerinden bazıları, hem de yaşı geçmiş ve sıska bir sakal bırakmış, genel işlerden sorumlu kişiler bulunuyordu.

"Toplanma amacımız, devlet yönetimini kontrol etmek ve olabilecek bir savaşa hazırlanmak.."

Aralarından gözlerinin kenarı kırışmış olan ve ince uzun bir sakal bırakmış olan, sinsi bakışlı, çapraz gülüşlü adam konuşmuştu. Başında Kral'ın başındaki siyah şapkadan daha küçük olan bir şapka bulunurken mavi saten bir hanbok giyiyordu, bu hanbokun herhangi bir belden bağlaması yoktu; o bir Divan üyesiydi.

"Kral'ım, aile içi sorunlarınız devlet işine karışmamalı bence..." Diğerlerinin gözlerinin önünde eli içki bardağına gitmiş ve herkesten önce onu memnuniyetle içmişti, gözü de o sırada yanyana duran iki Prens'e kaymıştı. Herkes adamın ne kast ettiğini anlamıştı ve Şövalye Yang onu oracıkta mahvetmemek için yumruğunu sıkıyordu.

Kral ise buna hazır bir cevapla karşılık verince masadakilerden bazıları bu huzursuz havadan kaçmak ister gibi boğazlarını temizlemişti.

"Defterdar Shin Min-hyuk, siz sadece Divan'daki görevinizi halletseniz yeter. Eğer size verdiğim görevde sorumluluk sahibi olmazsanız bu aile huzurumdan daha da rahatsız edici olacaktır."