Güneş ışığı balkona açılan sürgülü kapının ardından sızıyor odaya, Cehennem ateşinin baş gösterdiği vakit, hızlıca soğuk bir yere kaçmak için duyulan acele yüzünden sürgü çekilmeyi unutulmuştu.Yerlerin üzerindeki kırıntılar hala duruyordu dün geceyi unutulmaz kılmak ister gibi, kirpikleri ışıkla birlikte hareketlenen ve sarımtırak bir renge dönen oğlanın ise bir süre kafası karışmıştı etrafındaki karmaşayı farkedince.
Tüm bunlara neyin sebep olduğunu anlayamadan çatık kaşlarla oturduğu yerden sağ tarafına döndüğünde her şey yeni vuruyordu aklına gördüğü bedenle. Tedirgin halinden soyunup derin bir nefes verdiğinde gözleri önündeki bedeni izledi kalkmadan.
Bir bebek gibiydi. Gece boyunca rahatsızlanmış ve onun koynundan ayrılmış, sonrasında bir daha hareket edemeyeceği kadar derin bir rüyaya dalmış olmalıydı. Eli uyku halinden çıkan eşi yüzünden yana doğru savrulduğunda sırt üstü yatmış haldeydi, başı düz durmak yerine yana düşmüştü yastık üstünde. Diğer kolu ise sanki kendinden bağımsız olarak, öylece duruyordu öbür tarafında, elleri ne yumruk halindeydi, ne de açıktı.
Uykudan yeni kalkan oğlan ise gözlerinin bir süre açık kalan bahçe kapısında gezmesine izin vererek orayı bekletmeden kapatacağını aklına not etti, henüz yerinden doğrulamak istemediğine karar vererek yaklaştı güzel, uyuyan Prens'e. Dudaklarında görkemli bir gülümseme oluşacakken elini onun yanağına koymasıyla şaşırdı, eşinin sıcağı ile teninin sıcaklığının buluşması gereken yerde Jisung'un yanağı sanki bir gece boyunca bir soğutucuda durmuş gibi donuyordu.
"Soğuksun Jisung.."
Tek sorunun onun insanın içini ürpertecek kadar soğuk olmasının olmadığını, aynı anda alnının da haddinden fazla terlediğini de farkedince bir anlığına endişeden kavrulmuştu Minho.
Parmakları buğday teninde gezinince ve alnına ulaşınca, derisinde hissettiği ıslaklık korktuğu şeyin başlarına geldiğini uyandırmaya başladı beyninde.
"Terlisin de.."
"Hasta mı oldun yoksa?..."
Kendi içinde mırıldanırken bir cevap alamamasıyla yavaşça elini eşinin alnından çekti ve gözlerine sıcak bir bakış yerleştirerek bu sefer de onun karnını sevmeye başladı.
"Annen hastalanmış Küçük Şeytan, onu yormayalım, uykuya ihtiyacı var. Dinlensin biraz.."
Jisung'u rahatsız etmek istemediğinden yerinden sessizce kalkarak üstündekileri düzeltti bir süre fakat parmakları durdu hanboku ütülerken. Öyle bir dehşet içine girmişti ki, neredeyse aklını kaybetmiş olan Jisung'u anca sakinleştirebilmiş ve ihtiyaçları olan bir bebekmiş gibi bir daha ağlamasın diye bu halle yatmak zorunda kalmıştı.
Kafası karmakarışıktı, içeride ondan habersiz türlü oyunlar oynanıyor gibiydi. Kral'ın sunduğu Savaş Bakanlığı teklifi bir süre bekleyecekti, Jisung bu haldeyken ondan daha da uzaklaşması dünyanın sonu gibi geliyordu. Rütbe ve saygıdan önce Küçük Prens'in yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyor ve her zaman sıkıntısı bitene kadar onunla ilgilenmeyi göz önüne alıyordu.
Fakat neden böyle olmuştu birden? Bu tür deli sorular beyninin içini delerken şakaklarındaki ağrı da göğsüne vuruyordu. Rahatsız ediciydi tüm bu hisler, hiç bir sorun olmamasına rağmen Bang Jisung'un tüm hafta boyu böyle davranması ve onu neyin bu hale getirdiğini asla söylememesi, artık Minho'yu da delirtecekti bir noktadan sonra.
Bahsettiği tüm o günler geçip gitmiş, yedinci günün sabahına bir adım atmışlardı işte. Peki, ne olmuştu bu sürede? Neydi derdi?..
Eliyle gözünün önüne dolan bütün korkunç ihtimalleri bir çırpıda silerek Saray'ın içine açılan kapıdan çıktı ve onun orada azıcık daha dinlenmesine izin verdi, yorulmuş olmalıydı, hem de çok. Gebe kaldığı zamandan beri bir türlü uyku düzenini yerine sokamamıştı, sürekli sersemlemiş gibi olurdu. Karnındaki ağırlık olması gerekenden fazla olduğu için de belindeki acı kendini ona hatırlatıyor, oturma veya yatma ihtiyacı duyuyordu her zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingdom Of Irises ~ Minsung(Mpreg)
Fiksi PenggemarSüsen Çiçekleri zarefet ve huzuru temsil ederler, içinde bulundukları zariflikle bunlara Iris de denebilir. Bang Jisung ise Bang Krallığının Süsen çiçeklerini temsil eden, nişanlanmanın eşiğine sürüklenen ve nişanlısıyla arası pek iyi olmayan bir Pr...